17. İstanbul Bienali Paralel Etkinlikleri Kapsamında

Japon sanatçı Tomokazu Matsuyama’nın ‘Nirvana Tropicana’sı Galataport İstanbul’da

Galataport İstanbul, 17. İstanbul Bienali paralel etkinlikleri kapsamında 16 Eylül-20 Kasım tarihleri arasında Dirimart Sanat Galerisi temsiliyetindeki Japon sanatçı Tomokazu Matsuyama’nın “Nirvana Tropicana” isimli kamusal eserine ev sahipliği yapacak. Saat Kulesi Meydanı’nda Galataport İstanbul’un ziyaretçileri ile buluşacak olan eser “küresel biz”e dair izlenimler sunuyor. 

 

FARKLI kültürlerin tarih boyunca bir arada yaşadığı Karaköy’de yer alan Galataport İstanbul, bu bölgenin çok kültürlü geçmişini vurgulayan etkinlikler ve kamusal alanda sanata verdiği destekle öne çıkıyor. Yerli ve yabancı misafirlerini ağırlamaya başladığı Ekim 2021’den bu yana bu kapsamda pek çok kültür sanat etkinliği düzenleyen Galataport İstanbul, IKSV’nin bu yıl 17. kez düzenlediği İstanbul Bienali paralel etkinlikleri kapsamında Tomokazu Matsuyama’nın “Nirvana Tropicana” eserini, 20 Kasım’a kadar Saat Kulesi Meydanı’nda sanat severlerle buluşturacak.

 

Matsuyama: “Eserlerimin İstanbul’da sergilenmesinden mutluyum”

Dirimart Sanat Galerisi’nin temsiliyetinde, İstanbul Bienali paralel etkinlikleri kapsamında Galataport İstanbul’da sergilenmek üzere New York’tan getirilen Nirvana Tropicana, tüm dünyayı etkisi altına alan Covid 19 salgını ve Matsuyama’nın yaşadığı New York şehrini vuran kasırga dönemini anlatıyor. Sanatçı eserinde, hayatın durma noktasına gelmesini ve yaşamı yeniden inşa etmenin zorluğunu vurguluyor. 2020 yılında tamamlanan “Nirvana Tropicana” sanat severlere, içsel dürtüleri de yansıtan bir formda sunuluyor. İki farklı eseriyle 17. İstanbul Bienali’nin paralel etkinliklerinde yer alan Tomokazu Matsuyama, “Galataport İstanbul’da sergilenmeye başlanan Nirvana Tropicana, hayatın kötü sürprizlerini yaşadığımız dönemde ortaya çıktı. Bir tarafta Covid 19 salgını ile mücadele ederken, diğer yanda New York’u vuran kasırga bu eserleri ortaya çıkarmamda ilham kaynağım oldular. Doğanın çöküşe geçtiği, medeniyetin durma noktasına geldiği bu fevkalade üzücü olaylara tepkimi üreterek, eserlerimle ortaya koydum. ‘Nirvana Tropica’ adlı eserimde içsel dürtülerim bana yol gösterdi” dedi.

 

“Kamusal alandaki kültür sanat etkinliklerine desteğimiz sürecek”

 

Kamusal alanda kültür sanat etkinliklerine desteklerinin süreceğini vurgulayan Galataport İstanbul Pazarlama ve İletişim Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Bali, dünyanın farklı coğrafyalarında büyük ölçekli kamusal sanat eserleriyle tanınan Japon sanatçı Tomokazu Matsuyama’nın eserinin Galataport İstanbul’da sergilenmesinden mutluluk duyduklarını belirtti. Bali, “Galataport İstanbul’da tarihi liman sahasının çok kültürlülüğünü vurgulayan, buraya ait tüm değerleri genç nesillere ve yerli ve yabancı misafirlerimize aktarmayı hedefleyen çeşitli etkinlikleri, konserleri ve sergileri misafirlerimizle buluşturmaya devam ediyoruz. İstanbul Bienali paralel etkinlikleri kapsamında Galataport İstanbul’da sergilenen Japon sanatçı Tomokazu Matsuyama’nın Nirvana Tropicana ile misafirlerimiz, sanatçının ‘küresel biz’ anlatım formunu yakından deneyimleme imkanı bulacaklar. Herkesi, 20 Kasım tarihine kadar bu ilham verici eseri yakından görmeye davet ediyoruz” dedi.

 

İstanbul’un kültür sanat ve tasarımla buluşma noktası

İsmini, merkezinde konumlanan Galataport İstanbul’un simge yapılarından Tophane Saat Kulesi’nden alan Saat Kulesi Meydanı, sanatın Türkiye’deki en iyi örnekleri arasındaki İstanbul Modern ve MSGSÜ İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin tam ortasında yer alıyor. Meydan, Galataport İstanbul’un misafirlerini ağırlamaya başladığı Ekim 2021’den bu yana şehrin yıllık kültür sanat takvimindeki önemli etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Galataport İstanbul’un Saat Kulesi Meydanı ve sahasındaki farklı lokasyonlarda hayata geçirdiği etkinliklere ek olarak çevresindeki kültür sanat etkinliklerinde de %72’lik bir gelişmeye katkı sağlayacağı öngörülüyor.

 

Galataport İstanbul Hakkında: 

İstanbul’un kalbinde, Boğaz kenarında 1.2 km’ye sahip sahil şeridi boyunca yer alan Galataport İstanbul, erişilebilir ve düşük katlı yapıları, mahalle konseptinde tasarlanmış, bölgenin tarihi dokusuyla uyum içindeki mimarisi ile ziyaretçilerine “nefes alan” sağlıklı ve güvenli bir kültür sanat, alışveriş, yeme içme ve çalışma deneyimi sunuyor. Geçmişte pek çok farklı kültürü barındıran bir konumda yer alan Galataport İstanbul, Karaköy’ü yeniden şehrin ticaretinin kalbi haline getiriyor. Dünya çapında birçok yerli ve yabancı markaya ve restorana ev sahipliği yapan Galataport İstanbul, Ekim 2021’den bu yana İstanbul’un favori buluşma noktalarından biri haline gelmiş bulunuyor.

 

İhale bedeli dahil toplam 1,7 milyar dolarlık yatırım ile hayata geçirilen Galataport İstanbul’un en etkileyici özelliklerinden birini, İstanbul’un yer altı sarnıçlarından esinlenilen, Red Dot tasarım ödüllü dünyanın ilk yer altı kruvaziyer terminali oluşturuyor. Limana gemi yanaştığında devreye girerek güvenlik (ISPS) alanını ayıran 176 adet hidrolik özel kapak sistemi sayesinde, geçici gümrüklü bir saha yaratılıyor. Kapakların tekil olarak kontrol edilebilmesi, gümrüklü alanın limandaki gemi adedi ve boyutları bazında esnek bir şekilde oluşturulmasını sağlıyor. Bu inovasyon sayesinde, 19. yüzyılın sonundan bu yana erişime kapalı olan Karaköy’ün eşsiz sahil şeridi, geminin yanaştığı ve kapaklarla ayrılan kısım hariç, misafirlere açık olmaya devam ederek, şehrin en özel yürüyüş rotalarından biri haline geliyor.

 

29 bin m2’lik bir alana yayılan terminali ile birlikte aynı anda 3 gemi yanaşabilecek ve günlük 15 bin yolcuyu ağırlayabilecek kapasiteye sahip Galataport İstanbul’a 2022 yılı sonuna kadar yaklaşık 150 gemi ve mürettebat dahil 450 bin yolcu gelmesi planlanıyor. Önümüzdeki yıldan itibaren ise yıllık mürettebat dahil yaklaşık 1,5 milyon kruvaziyer yolcusunu ağırlayacağı öngörülüyor. Bir ana liman olarak konumlanan Galataport İstanbul, Akdeniz çanağından Karadeniz'e kadar geniş bir coğrafyada kruvaziyer turizmine büyük bir hareketlilik getirerek bölge ve ülke turizmi ile ekonomisine önemli katkı sağlıyor.

 

İstanbul’un tarihi limanını şehirle bütünleştiren Galataport İstanbul, bu yatırım ile sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliğe de önemli bir katkı sağlıyor. Kullanılan özel soğutma sisteminden, atık yönetimine kadar çevresel sürdürülebirlik adına faaliyetleri ile, Avrupa’nın LEED Platinum sertifikasına sahip en büyük ikinci projesi konumuna gelen Galataport İstanbul’u MedCruise Birliği geçtiğimiz yıl “Çevresel Sorumluluk Ödülü”ne layık gördü. Galataport İstanbul, 2020 yılında ise MedCruise Ödülleri’nde “Pandemi Sürecinde Sektöre En Yüksek Bağlılık Gösteren Doğu Akdeniz Kruvaziyer Limanı” ödülünü aldı.

 

Galataport İstanbul’da yürütülen restorasyon çalışmaları ile İstanbul'un çok değerli tescilli yapıları şehre geri kazandırılıyor. Paket Postanesi, Karaköy’ün çok kültürlü ticaret hayatını ve zanaat geleneklerini İstanbul’dan dünyaya açılmış moda, tasarım, lezzet ve mücevher sanatı ustaları ile günümüze taşıyor. Sahada yer alan diğer üç tescilli yapı; Merkez Han, Karaköy Yolcu Salonu ve Çinili Han binalarının restorasyon çalışmaları sürüyor. Dünyada sadece 10 seçkin lokasyonda yer alan Peninsula Hotels markasının bir halkası olan The Peninsula İstanbul oteli, 176 odası ile tarihi yarımadanın karşısında bu tescilli yapılar ile yeni yapılan ve özel giyotin cephesi 90 saniyede açılabilen balo salonu ile yer alıyor. 

 

Tarihi 1848’e ulaşan Türkiye ve İstanbul’un en eski saat kulesi konumundaki Tophane Saat Kulesi, adını verdiği Saat Kulesi Meydanı’nı taçlandırıyor ve bu meydan, şehrin yıllık kültür sanat takvimindeki önemli etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Sanatın Türkiye’deki en iyi örnekleri arasında yer alan İstanbul Modern ve MSGSÜ İstanbul Resim ve Heykel Müzesi de Saat Kulesi meydanı etrafında, Galataport İstanbul sahasında yer alıyor.

 

Galataport İstanbul, 7 milyonu yabancı olmak üzere yılda toplam 25 milyon ziyaretçiyi ağırlayacak. Proje kapsamında mürettebat dahil yaklaşık 1,5 milyon kruvaziyer yolcusunun da İstanbul’u ziyaret edeceği öngörülüyor. 

 

Yorum Yap