İzcinin Günlüğü - 16

Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda Deniz İzciliği

1997 senesinde, Amerika’da görev yaparken izcileri farkeden bir generalin, dönüşte Genel Kurmay Başkanlığı’na önermesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde subay ve astsubay çocukları için izcilik başlatılır. Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Komutanlığı’da bu konuda karar alıp izci lideri aramaya başlar. Bazı subay ve ast subaylar liderlik kurslarına giderler. Fakat bazılarının hafta sonu görevleri ve belli aralıklarla çıkan tayinleri liderlik çalışmalarını aksatmaktaydı.

 

Bir gün telefonum çaldı. Arayan kişi Sahil Güvenlik Komutanı Kd. Kur. Albay Yavuz Kiper’in (rahmetli) yardımcı astsubayıydı. Konuyu aktarıp, çocuklarını emanet edecekleri liderler hakkında araştırma yaptıklarını ve çocuklarını emanet edecekleri listenin başında benim olduğumu söyleyip fikrimi sordu. Komutanlık Sarıyer Büyükdere’deydi. Ben de Büyükdere’de oturuyordum. Peki deyip, bir şartım olduğunu söyledim. Bizim Yavuz İzci Grubu o sıralarda Ortaköy Spor Kulübü’nden ayrılmıştı ve yer arıyorduk. ‘’Beni izcilerimle kabul ederseniz olur’’ dedim. ‘’Çok iyi olur, hazır izcilerimizde var’’ deyip kabul ettiler. Komutanla gidip yüzyüze konuşup izciliğe başladık. Komutanımızın adı da ne tesadüf ‘’Yavuz’’du. Deniz izcisi olarak kurulan ama olanaksızlıklar nedeniyle kara izcisi olan Yavuz İzcileri, yıllar sonra tekrar deniz izciliğine dönüyordu.

Çalışmalarımıza başladığımızda az sayıda subay ve astsubay çocuklarının katıldığını gördük. Sebebi ise subay ve astsubaylarımızın uzun görevlere gidince hafta sonlarını çocuklarınla geçirmek istemeleriydi.

Neyse ki yeterli sayımız vardı. Özellikle Anadolu yakasından gelen izcilerimizde personel servisi ile gelip gidebiliyorlardı. Botlarla denize açılıp eğitim programını komutanımızla yapıp uygulamaya koyduk.

   

İlk günler bir de NTV kanalından bizi haber yapma isteği geldi. Yıllardır bağlantıda olduğumuz ve bazı projelere destek verdiğimiz, Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin, NTV’de yayınlanan ‘’Nuhun Ambarı’’ programında yer alacaktık. Bir hafta sonu izciler ve NTV personeliyle Sahil Güvenlik botuna binerek Heybeliada’ya gidip kamp yaptık. Sonra yine aynı botla döndük. Seyir halindeyken ve Heybeliada’da çekimlerimiz olup yayınlandı.

Kamplarımızdan birini Kuzey Deniz Saha Komutanlığı bölgesinde yaptık. Yaz kampımızı ise İstanbul Boğazı çıkışındaki Soğan Adası’nda bulunan, Su altı Savunma Komutanlığı (SAS) içinde yaptık. Kampa yine SG botu ile gittik. Soğan Adası açıklarında SAS komandoları gelip kendi botlarıyla alıp sahile çıkardılar. Dönem SAS komutanı bize çok yardımcı oldu. SG Komutanlığı’mızda kamp süresince denizden kumanya yardımı yaptı.

Yemeklerimizi sahilin hemen üstündeki alanda kendimiz yaptık. İzciler, Esin liderin başkanlığında nöbetleşe mutfak görevindeydiler. En zevkli iş patates soymaktı.:)

On günlük kamp sırasında komandolarımızın nasıl çalıştıklarını gördük. Çok zor şartlarda eğitimden geçiyorlardı. İki koydan oluşan kamp alanımızda denize girdik. Komandolarımız boş zamanlarında izcilerimizi botlarıyla gezdirdi. Denizcilikle ilgili çalışmalar yaptık. Fotoğrafta kampımızı ziyarete gelen Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanımız Yavuz Kiper ve yardımcıları ile birlikteyiz.

 30 Ağustos’a denk gelen gün de SAS Komutanlığında yapılan törene katıldık. Akşamüstü ise kutlama yapıldı. Bayraklar asıldı, yemek ve müzik eşliğinde biz subay ve astsubay aileleri birlikte eğlendik.

30 Ağustos yemeği 

SAS Grup Komutanımız ile

 Büyükdere’de katamaran eğitimi 

Kamptan döndükten bir ay sonra Gölcük depremi oldu. Doğru haberleri almamız iki günü bulmuştu. Kara yolu kapalıydı. Eski ve deneyimli izcilerimi toplayıp komutanımızdan destek istedik. Kendisinin telefon trafiği sonrası Gölcük’e giden Rüzgar hücumbotuna binmiştik. Gölcüğe vardığımızda manzara hem kayıplar açısından korkunçtu, hem de yanyana olup yıkılan ve yıkılmayan binaların çokluğu  yüzünden düşündürücüydü. Gölcük Donanma Komutanlığı içinde çadırımızı kurup, hemen yardıma gittik. İki hafta boyunca yaralı çıkarma ve ilk yardım çalışmalarına katıldık. Döndükten sonrada bu kez çadır kentlerde zor koşullarda yaşayanlara yardım malzemeleri götürmek ve ruhsal çöküntü içinde olan gençlerin rehabilitasyonuna yardımcı olmak için altı ay boyunca her hafta sonu gidip geldik. Bizi esas düşündüren herkes buraya yardıma gelmişti. Ama İstanbul’da bir deprem olursa kaç kişi yardıma gelebilirdi. Dönüşte İstanbul için bir araya geldik. Zaten Valilik de bu konuda karar almıştı. Çeşitli kurumların temsilcilerinin katıldığı İstanbul Valilik binasındaki toplantılara, ben de Sahil Güvenliği temsilen katılmıştım. Öngörüm, olası deprem sonrası kara yolundan çok deniz yolunun kullanılacak olmasıydı. Bu amaçla Sahil Güvenlik Komutanlığı’mız personeline deprem eğitimi verilmesini sağladık. Kandilli rasathanesinden davet ettiğimiz uzmanlar gelip eğitim verdiler. Bu arada Kanadalı Merck Group adlı bir yardım derneği İstanbul’a gelmiş ve deprem malzemeleri hibe ediyordu. İzciler olarak bu malzemeleri aldık. Bunların ne kadar önemli olduğunu Gölcük’te anlamıştık. Bu malzemeleri izciler olarak almıştık ama müdahale Sahil Güvenlik’ten olacaktı. Bu nedenle malzemeleri komutanlığımızda oluşturulan bir ambara koyduk. Zaman zaman alıp dışarıda ve komutanlık içinde eğitimler yaptık.

Sahil Güvenlik’te bizim dışımızda Ankara, İzmir, Antalya ve Samsun’dan da deniz izcileri vardı. Genel Komutanlık tüm izcilerin birlikte kamp yapmasını ve bunun organizasyonunu her sene bir grubun  üstlenip yapmasını önerdi. İlk kamp da Antalya’da yapıldı. Kampın eğitim kadrosunda denizcilik konularında bazı subay ve astsubaylar da görev almıştı. Deniz faaliyetlerinin dışında gezilerimizde olmuştu.

Antalya kampında; sabah tekmili, basına röportaj ve Sahil Güvenlik botları ile deniz üstü eğitim.

Kamp süresince askeri personel, izcilere denizcilik konularında eğitim verdi. Son gece kıyafet balosu.

Ertesi yıl yaz kampı Samsun’da yapılacakken bu kampı bizim düzenlememizi istediler. Yaptığımız araştırmada en uygun yerin Tuzla Deniz Harp Okulu olduğunu gördük. Okul komutanlığından izin alıp hazırlıklara başladık ve diğer Sahil Güvenlik izcilerini davet ettik. Kamp müdürü olarak programını da hazırlayıp gönderdim. Farklı illerden gelen izcilere ayrıca İstanbul’un tarihi ve turistik yerlerini de gezdirdik. Fotoğraf: Tuzladan bizi alan SG botları ile Boğaz’da bir gezi ve Ortaköy iskelesinde verilen mola.

İstanbul, Ankara, İzmir, Samsun, Antalya Sahil İzci Grupları Deniz izcileri Sahil Güvenlik botunda.

Kampımıza Tuzla’da bulunan Mercan Yelken Kulübü de dışarıdan destek vererek, izcilerimize sörf ve yelken eğitimi verdiler. Deniz Harp Okulu yüzme havuzunu izcilerimize açtı. Okulun planetaryumunda izciler, yıldızları öğrendi. Okulun bahçesinde kurulan büyük sahra çadırlarına ranzalar yerleştirildi. İzcilerimiz, ekipler ve obalar halinde burada kaldılar. Gündüzleri deniz izciliği eğitimi, akşamları kamp ateşi eğlenceleriyle geçti. Bazı günler izciler bot üstü eğitimler alıp, Marmara Denizi’nde seyre açıldılar.

Deniz üstü eğitimi için Sahil Güvenlik Yavuz İzcileri Büyükdere S.G iskelesinden hareket ederken. İstanbul Boğazı’nda ve Karadeniz çıkışında seyir.

Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığı Büyükdere’de. (soldan) Grup başı A. Yavuz Yeniçeri,  Sahil Güvenlik İzcilik sorumlumuz Dz. Tbp. Bnb. Bahar Nilay Soydemir, Dönem Komutanımız Dz. Kd.Kur. Alb. Osman Tınç, S.G. Memurları ve Lider yardımcıları Ebru Ulusoy Kavsara ve Ayşegül Çalışkan Alioğlu. Şimdi emekli olup Samsun’da doktorluk yapan Dr. Bahar binbaşımız kamplarımıza da katıldı. Grubumuza çok destek oldu. Ebru ve Ayşegül arkadaşlarımız ise liderlik kurslarına giderek grubumuzda aktif görevler aldılar.

İzciler sefere hazır.

Denizcilik günü festivalinde Vahe Kılıçaslan, Cem Davran ve Emel Müftüoğlu ile. Beşiktaş sahil.

Çeşitli tarihlerde gittiğimiz, Saroz Körfezi’nde yapılan dalış kamplarımız oldu.

Saroz Körfezi’nde, Yavuz izcisi ve liderlerimizden, uluslararası dalgıç Yavuz Tüzün’ün dalış eğitiminden.

Antalya’da Deniz Temiz Turmepa Derneği ile ortaklaşa yaptığımız Antalya Körfezi temizlik çalışmasında. Bir hafta boyunca arkadaki tekne ile Antalya körfezi dolaşılarak hem denizden, hem kıyıdan deniz temizleme ve vatandaşları bilinçlendirme çalışması yaptık. İzciler teknede kaldılar.

Antalya’da Turmepa’nın teknesinde sürüş eğitimi alan izciler.

Antalya körfezini dolaşan tekneden bazı koylarda karaya çıkan izcilerimiz sahillerden çöp toplayıp, vatandaşları uyardılar.

    

İki değerli rahmetli komutanımız. Dz. Kd. Kr. Alb. Yavuz Kiper ve Dz. Kd. Kr. Alb. Vedat Karaman.

 

İlk komutanımız Yavuz Kiper, biz izcilere çok yardımcı olan bir komutanımızdı. Her zaman kibar ve herkese yardımcı bir kişiliği vardı. Mekanı cennet olsun.

 

Özellikle Vedat Karaman Albayımızın vazife başında, Çayırbaşı’nda komutanlığın yanında bulunan parkın temizliği konusunda teftiş yaparken ani vefatı bizi çok üzmüştü. Onunla izcilikle ilgili her konuyu konuşur ve beklediğimizden daha iyi hallederdik. Sonuca odaklı hassas ve çok iyi bir insandı. Mekanı cennet olsun.

 

Sonraki dönem komutanlarımız; Dz. Kd. Kr. Alb.Osman Tınç ve Dz. Kd. Kr. Alb.Muzaffer Sencer

Onlarda görevleri süresince izciliğe destek verdiler.

 

 

Sahil Güvenlik Deniz İzciliği için yaptığım tasarımlardan.

  

Yorum Yap