SONSUZ
Hiç beklemediğim bir anda,
Yasak sevişmeleri yaşattın bana.
Yasak cennetinde
Dolu dizgin yaşayan ben,
Şimdi seni arar oldum;
Yalnızlıkların cehenneminde.
Böyle mi olmalıydı?
Böyle mi çekip gitmeliydin?
Gel diyorum şimdi sana
Hiçbir şey olmamışçasına.
Tüm gemiler sis düdüklerini çalsın,
Gölgelenmemiş sevgiler üstüne.
Gel ki,
Alnından öpsün batan güneşi takip eden bulutlar.
Gel ki,
Rengarenk kuşlar omuzlarına.
Ellerin kalsın avuçlarımda.
Sonra halime acıyıp
Gözlerini sil mendil mendil akşam bulutlarıyla.
Ama ne çare,
Gelmezsin, gelemezsin.
Yasak aşklar yaşarsın belki de,
Ama; bilemezsin ;
Tutkulu şiirler yazarım hala senin için ;
Uykusuz gecelerin,
Sigara dumanları arasında.
Yağmurla Gelen Adam
Efendim,
Nisan 1986 yılında Kocaeli Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Makine Mühendisliği Bölümünde okurken aynı zamanda özel bir bankada memur olarak çalışıyordum.
Gündüz bankada, gece okulda geçen zamanımın arasında müşterim olan bir hanımın cazibesine de kapılmış gitmiştim.
Her yasak aşk gibi bu macera da bir müddet sonra bitti.
Daha toy bir gençken yaşadığım bu hadise bende derin izler bıraktığı için bu dizeleri 1989 yılında kaleme almıştım.
Oysa daha 1974 yılında yaşadığım ve sonu hüsranla biten bir aşkta yaşamıştım. Aynı yaşlardaydık.. Aynı Akademide (Güzel Sanatlar Akademisi - Yüksek Resim, Heykel Bölümü)
Bir başka şiir denememde bu hadiseyi de paylaşacağım.
Benzer Yazılar
Bu yazıya benzer içerik bulunamadı.