İTİRAF
Ezberimde olan kelimeler değil bunlar.
Çocukken öğretilen kelimeler değil!
Sonradan duyduklarımdan hepsi;
Katil, cinayet, kan,
Kurşun, bomba, düşman,
Soykırım, cani, talan.
Çocukken, duymadık biz,
Biz, bunları duyanlardan değildik!
Bunları duyanlar;
Doğdukları günden itibaren duyanlar,
Bir su, bir ekmek, bir hayat gibi duyanlar,
Bir oyuncak, bir oyun, bir kalem gibi duyanlar,
Farklı diyarlarda, farklı yuvalarda doğanlar.
Binbir gece masalları, kanla yazılanlar.
Kahverengiymiş çamurdan yüzü,
Griymiş tozdan saçları,
Kırmızıymış yaraları,
Maviymiş mormuş ayakları,
Gökkuşağı olmuş bedeni.
Son dinlediği ninni, annelerin çığlıkları.
Ruhu bakarken,
Kör, sağır insanlığa,
Gülüyordu yüzü, anlatılan masallara.
Bizler de oradaydık.
Şahit gökyüzü, yeryüzü.
Hep olduğu gibi,
Büyük bedenler içinde,
Olmayan yüreklerle,
Ama sadece dinledik,
Kan nağmelerini birlikte.
Sıralanmış, duvarın önünde
İnsanlık, tek ayak üstünde.
Gözler kapalı ve bilinçli suskunluk!
Kıyafet olmuş sessizlik.
Kapandım ben toprağa,
Yağmurlar yağsa da, yağmasa da
Tohumları sulayan,
Dökülen kandır, kana kana.
Suya İmza
Ömer Faruk Ertem