
Sahi neydi derin olmak?
Derinlik deyince akla ilk deniz gelir. Oysa sadece denizlere mi mahsusdur derinlik?
Bir duyguda derinleşmek mesela...
Ne kadar derinleşebilir insan başka bir insanı severken.
Hele ki her şeyin yüzeysel yaşandığı bu dönemlerde...
Bir ötekini kabul edip ne kadar özümseyebilir insan. Bir tıklamaya bakan onlarca seçeneğin olduğu günümüzde.
İlişkinin adı bile konulmadan tüketirken birbirini. Şimdi bakıyorum da,şarkıların sözleri bile duygusuz.
Geçmiyor insana. İçini titretmiyor dinlerken.
"Şarkılar seni söyler,dillerde nağme adın"derken üstad,ne güzel anlatmış oysa birini ne kadar derin sevebileceğini.
Şimdi çin malı misali ucuzlamış ilişkilerde mi bulacağız biz bu derin hisleri?
Ya durup düşünelim sahi nerede kaybettik diye!
Ya da bırakalım sadece denizlerde kalsın derinlik. Tıpkı Vefa adının sadece bir semtte kaldığı gibi.
Benzer Yazılar
Bu yazıya benzer içerik bulunamadı.