BİTMEYEN ACI
Biliyorum
Her faniye gelen
Sana da geldi ve ben
Bana düşenle
Senin yokluğunda seninle
Hatıralarla, anılarla
Sen varmışçasına
Devam edeceğim yaşamaya
Biliyorum
Her an her zaman
Benimlesin
Aldığım nefes gibi yanımda yakınımda
Akşamları lambası artık kapalı odamızda
Otururken sensiz bir başıma
Ve yokluğunda kalmış sahipsiz
karşı koltuğa
Sen varmışçasına
Anlatıyorum günümü sessiz sessiz
Dokunduğun her bir yer her bir şey
Masa, saat, perde,
Duvarda asılı çerçeve
Çatal, bıçak, ayna, dolap
Yazdığın kalem, okuduğun kitap
Hep sen oluyor bana
Biliyorsun
Senin yokluğuna alışamadım hala
Sen varmışçasına
Her gün her sabah çıkıyorum yola
Her gün her sabah uğurlarken beni
Dönüp bakıyorum benim kadar yaşlı
Evimizin dış kapısına
Tebessüm ve şefkat dolu Nur yüzünle
O narin bedenin, asil ve imanlı kalbinle
Eşim, canım, cananım duruyor karşımda
Ve o bakışların,
Saf ve temiz duygularınla yoldaş bana
Her gün ellerimi açarak Allah'ıma
Yalvarırım, nasip etmesini sana
Ebedi yurdun cennet bahçesini
Düşürmüyorum elimden resmini
İçimde taşıyarak özlemini, hasretini
Seninle, dualarınla çarpan yüreğimi
Kavuşacağımız günü bilemem belki
Ama o güne kadar avutuyor beni
Senin yerine sularken ellerinle diktiğin
binbir renkli çiçeklerini
Sen varmışçasına
Yaprakları şefkatin
Dalları ellerin
Kokuları özlemin
Tomurcukları gözlerin
Hiç terketmedi beni
Bugün de yüreğim
Akşam güneşinden önce
Gün batmadan karardı
Sen varmışçasına
Sarıldım yine kokun sinmiş yastığına
Sessiz sessiz yol verdim
Gözyaşlarıma
Biliyorum
Duyuyorsun beni
Ve
Biliyorsun
Seni ne kadar sevdiğimi
Eşini ve evlatlarını bu Dünyada bırakıp ebediyete intikal eden tüm hanımefendilere ithaf edilmiştir.
Her faniye gelen
Sana da geldi ve ben
Bana düşenle
Senin yokluğunda seninle
Hatıralarla, anılarla
Sen varmışçasına
Devam edeceğim yaşamaya
Biliyorum
Her an her zaman
Benimlesin
Aldığım nefes gibi yanımda yakınımda
Akşamları lambası artık kapalı odamızda
Otururken sensiz bir başıma
Ve yokluğunda kalmış sahipsiz
karşı koltuğa
Sen varmışçasına
Anlatıyorum günümü sessiz sessiz
Dokunduğun her bir yer her bir şey
Masa, saat, perde,
Duvarda asılı çerçeve
Çatal, bıçak, ayna, dolap
Yazdığın kalem, okuduğun kitap
Hep sen oluyor bana
Biliyorsun
Senin yokluğuna alışamadım hala
Sen varmışçasına
Her gün her sabah çıkıyorum yola
Her gün her sabah uğurlarken beni
Dönüp bakıyorum benim kadar yaşlı
Evimizin dış kapısına
Tebessüm ve şefkat dolu Nur yüzünle
O narin bedenin, asil ve imanlı kalbinle
Eşim, canım, cananım duruyor karşımda
Ve o bakışların,
Saf ve temiz duygularınla yoldaş bana
Her gün ellerimi açarak Allah'ıma
Yalvarırım, nasip etmesini sana
Ebedi yurdun cennet bahçesini
Düşürmüyorum elimden resmini
İçimde taşıyarak özlemini, hasretini
Seninle, dualarınla çarpan yüreğimi
Kavuşacağımız günü bilemem belki
Ama o güne kadar avutuyor beni
Senin yerine sularken ellerinle diktiğin
binbir renkli çiçeklerini
Sen varmışçasına
Yaprakları şefkatin
Dalları ellerin
Kokuları özlemin
Tomurcukları gözlerin
Hiç terketmedi beni
Bugün de yüreğim
Akşam güneşinden önce
Gün batmadan karardı
Sen varmışçasına
Sarıldım yine kokun sinmiş yastığına
Sessiz sessiz yol verdim
Gözyaşlarıma
Biliyorum
Duyuyorsun beni
Ve
Biliyorsun
Seni ne kadar sevdiğimi
Eşini ve evlatlarını bu Dünyada bırakıp ebediyete intikal eden tüm hanımefendilere ithaf edilmiştir.
Suya İmza
Ömer Faruk Ertem
Benzer Yazılar
Bu yazıya benzer içerik bulunamadı.