Sordu!
Kimsin sen?
Harçsız kalın duvarın üstünde asılı duran,
Dikişsiz tülün arkasında saklanan,
Nasibini beklerken elindekinden olan,
Umut fakiri bir faniyim ben.
Sordu!
Kimsin sen?
Islak urganı sıkarken terleyen,
Lokmayı çiğnerken düşünen,
İğneyle kuyu kazarken üşüyen,
Dünyanın kamburuyum ben.
Sordu!
Kimsin sen?
Olana sevinmeyip, olmayana üzüntüyü hasret bırakan,
Siyah soruların sonuna beyaz nokta koyulan,
Işığa yoldaş, karanlığa set vurulan,
Bir kuru ekmeğin hamalı, tozlu bedenim ben.
Sordu!
Kimsin sen?
Yapılırken gıybeti, atılırken üstüne iftira, yalan, dolan,
Kurumuş hak bağında, tutunacak el bulamayan,
İnsan etine meftun riyakarlar sofrasında,
Çiğnenmiş etin acısıyım ben.
Sordu!
Kimsin sen?
Sahillere vuran dalgalarla göç eden,
Nehirlerin, derelerin yatağında pullu hayatlara yer gösteren,
Zamanın fanusunda bir aşağı bir yukarı koştururken,
Çokların arasında bilinmeyen, kum tanesiyim ben.
Sordu!
Kimsin sen?
Sokakların örtüsü, aşınmış kaldırım taşlarında,
Yıpranmış, dökülmüş kapı kulplarında,
Sayısı bilinmeyen seslerin karıştığı çeşme başlarında,
Akıp giden hatıraların zinciriyim ben.
Sordu!
Kimsin sen?
Dalgaların vurduğu yerde neşe hüzün birlikte,
Kavgaların ortasında sakin bir tül perde,
Toprağa yar, hayata sır bir garip can idim.
Suya İmza
Ömer Faruk Ertem
Benzer Yazılar
Bu yazıya benzer içerik bulunamadı.
Yapılmış Yorumlar (1)
Muhteşemsiniz..