ZAMAN
Ah acımasız zaman!
Bi cesaretimi toplasam,
Kendimde o büyüklüğü bi görsem,
Sormaz mıyım sana!
Nerede çocukluğum, nerede gençliğim?
Sana mecbur kaldığım yıllarım,
Nerede?
O baharların, rüzgarla koşturduğu mutluluklarım.
Yazları denizin kenarında, tozla karışık ıslatan terlerim.
Bir dumanlı sobanın etrafında ısıtan kışlarım,
Hani nerede?
Taşı, kayayı toza çeviren.
Siyahı, sarıyı beyaza boyayan.
Ağacı, yaprağı kurutan.
Koştururken yürüten,
Yürütürken yatıran,
Bir varmış bir yokmuşun,
Hem evvelinde, hem kalbur samanında,
İster hayal, ister gerçek,
Kimine damla, kimine umman,
Acı ya da tatlı
Herkese masal yaşatan.
Gidenlerin gelenleri bilmediği,
Gelenlerin gidenleri bildiği,
Geçerken anı, gelirken muamma olan,
Canlı cansız, bilinen bilinmeyen,
Sıralı, sırasız gelmesi gerektiği gibi gelen,
Kimine öğüt, kimine isyan, kimine yalan.
Rüzgar olup eserken,
Değirmen taşı Dünya dönerken,
Yaşanmış, yazılmış herşeyi öğüten,
Toza toprağa karıştırıp, üstünü örten,
Neye göre, kime göre bakmadan,
Herşeyin tek ilacı olan,
Meçhul bir noktaya doğru akan,
Mutlak sahibin ödünç verdiği
Zaman.
Suya İmza
Ömer Faruk Ertem
Yapılmış Yorumlar (1)
👏Ağzına, yüreğine sağlık Ömer ağabeyim. Çok güzel.