GLOBAL BİR İŞİN RİSKİ DAHA MI AZDIR?
Gençlik hayalimdi global bir iş sahibi olmak, böylece ailemin tarihinde sık yaşadığı ülke risklerinden azade bir işimiz olacaktı. Heyhat şimdi görüyorum ki, ülke sayısı kadar hatta daha fazla risk var! Buyurun okumaya…
“MADE IN TÜRKİYE SİLAHLAR” İLK DEFA BİRBİRİYLE SAVAŞACAK!
Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS)’ın içindeki ülkeler Nijer , Mali ve Burkina Faso ile savaşmaya hazırlanıyor. ECOWAS’ın içinde Nijerya da var. Türkiye, bu ülkelere Bayraktar TB-2, T-129 Atak helikopteri, HÜRKUŞ hafif taarruz uçağı gibi silahlar satmıştı(*). Peki Afrika’da Neler Oluyor? Üçüncü darbe Afrika’da demokrasinin sonunu mu getiriyor? Rusya ve Çin darbelerin neresinde? Rusya Batı’nın dikkatini mi dağıtmaya çalışıyor? Fransa için Afrika’da artık güneş doğmayacak mı? Fransa’nın Afrika’daki çıkarlarını koruyabilmesi her geçen yıl güçleşiyor mu? Güncel politikası iflas eden Fransa için güneş batıyor mu? Yoksa artık Afrika Fransa’nın ötesinde bir Batı ittifakı ya da Doğu ittifakı’nın sömürgesi olma savaşının eşiğinde mi? Hatta bu savaşın nedeni iklim değişikliği mi? Bu yazıda bir Türkiye’den, bir İngiltere’den iki gazeteciden alıntılar yaparak konuya açıklık getirmeye çalıştım.
(*)https://www.institude.org/opinion/turkiyenin-afrikayla-silah-ticareti-alan-razi-satan-razi
Afrika’da olanları özetlemek için yazısından alıntılar yapacağım ilk yazar BBC’den Robert Plummer. Plummer konuya önce şöyle giriş yapıyor (*): “Nijer’in demokratik olarak seçilmiş Cumhurbaşkanı Mohamed Bazoum, makamını koruması ve kollaması gereken kişiler tarafından devrildi. Başkan Bazoum, 1960’taki bağımsızlıktan bu yana Nijer’de seçimle gelen liderdi. Cunta ülke anayasasını askıya aldı ve General Abdourahmane Tchiani’yi devlet başkanı olarak atadı.”
Solda; Devlet Başkanı Ahmed Tinubu, YKB ECOW AS. Sağda; Nijer Cunta Lideri
Daha sonra da konunun arka planına dair özet olarak şu bilgileri veriyor:
Nijer, Atlantik Okyanusu’ndan Kızıldeniz’e uzanan bir “kara kuşağı” olan Sahel olarak bilinen Afrika bölgesinin önemli bir parçası. Bölge islami cihatçıların istilasına uğramış ve askeri rejimler tarafından kuşatılmış durumda.
Batılı ülkeler, Nijer’i daha fazla düzensizliğe ve bölgede Rus etkisinin yayılmasına karşı bir siper olarak görmüşlerdi. Ancak bunun kısa ömürlü olduğu ortaya çıktı.
Nijer neden önemli? Nijer önemlidir çünkü coğrafi olarak, Batı Afrika’daki en büyük ülkedir.
Siyasi olarak, komşuları Mali ve Burkina Faso çoktan askeri darbelere yenik düşmüşken, son yıllarda göreli demokratik istikrarın bir örneği olarak görülüyordu.
Stratejik olarak Nijer, Fransız ve ABD askeri üslerine ev sahipliği yapıyor ve İslamcı isyancılara karşı mücadelede kilit bir ortak olarak görülüyordu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Nijer’i “Sahel’de istikrar için bir temel taşı olarak önemli” ve İslam Devleti veya El Kaide ile bağlantılı çeşitli İslamcı gruplara karşı “güvenilir bir terörle mücadele ortağı” olarak tanımlıyor.
Nijer ekonomik olarak uranyum açısından zengin bir ülke, tüm küresel kaynakların %7’sini üretiyor. Radyoaktif metal ülke ekonomisinde o kadar büyük yer tutuyor ki, başkent Niamey’deki en büyük caddelerden biri “Uranyum Caddesi” olarak adlandırılıyor. Bununla birlikte, Nijer halkı dünyamızdaki en düşük yaşam standartlarına sahiptir.
Sahel bölgesi dünyanın en çalkantılı ve en istikrarsız bölümü ve demokrasi şu anda orada geriye gidiyor. Şiddet yanlısı İslamcı gruplar, Mali, Nijer ve Burkina Faso arasındaki üç sınır bölgesinde toprakları kontrol ederek ve saldırılar düzenleyerek zemin kazandılar.
Büyüyen huzursuzluk, bazı çevrelerin sorunu yalnızca sert askeri yöntemlerin çözebileceğine inanmasına neden oldu, dolayısıyla darbenin bazı çevrelerde gördüğü halk desteği de bu yüzden.
Bununla birlikte, bir askeri cuntanın isyancılarla mücadelede yakın zamanda devrilen hükümetten daha başarılı olacağı kesin değil. Mali ve Burkino Faso’daki darbeler de pek fark yaratmadı.
Eski sömürgecisi Fransa, askeri darbeyi sert bir şekilde kınadı. Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Bazoum’un ülkenin tek lideri olduğu belirtilirken, Fransa’nın “General Tchiani liderliğindeki darbeden kaynaklanan yetkilileri tanımadığını” da sözlerine ekledi.
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Başkan’ın derhal serbest bırakılması çağrısında bulunurken, Afrika Birliği, Batı Afrika bölgesel bloğu Ecowas, AB ve BM darbeye karşı çıktı.
Lehte olan tek ses, darbeyi zafer olarak nitelendiren Rusya’nın Wagner paralı asker grubunun lideri Yevgeny Prigozhin oldu.
Cihatçı grupların yanı sıra bölgenin başka yerlerinde faaliyet gösteren Wagner paralı askerlerinin de Nijer’de rol oynadığı düşünülüyor. Darbenin bazı destekçilerinin Nijer bayrağının yanında Rus bayrağını dalgalandırdığı görüldü.
Darbeden önce Başkan Bazoum, Wagner’in iktidarına karşı “dezenformasyon kampanyalarından” şikayet etmişti . Operasyonlarını finanse etmek için diğer Afrika ülkelerindeki maden kaynaklarını kullanan Wagner’in aynısını Nijer’de yapmak istediğine dair kimsenin şüphesi yok. ABD, Wagner kuvvetlerinin Başkan Bazoum’un devrilmesinde yer aldığına dair bir işaret olmadığını söyledi, ancak durumun oldukça değişken olmaya devam ettiğini de sözlerine ekledi.
Nijer darbesi sorunlu bir bölgeyi daha kırılgan hale getiriyor. Şimdi Nijer’in yeni liderliğinin Batılı müttefiklerinden uzaklaşıp Rusya’ya yaklaşabileceğine dair endişeler var. Olursa, her ikisi de kendi askeri darbelerinden bu yana yönünü Moskova’ya çevirmiş olan Burkina Faso ve Mali’nin izinden gidecek.
Bir ilave bilgi de, başkan Bazoum’un hükümeti, Libya’daki gözaltı merkezlerinden yüzlerce göçmeni geri almayı kabul ederek, göçmenlerin Akdeniz’den geçişini durdurmaya çalışan Avrupa ülkelerinin ortağı oldu.
İkinci yazar Duvar’dan Fehim Taştekin… O biraz daha farklı ve geniş perpektiften bakarak yazısına başlıyor (**):
“Fransa, Muammer Kaddafi’nin Afrika’yı birleştirme planlarını Fransız hegemonyasının sonu olarak gördüğü için 2011’de Libya’ya ilk bombayı atan olmuştu. NATO’nun Libya müdahalesi Sahra altındaki cihat ruhunu uyandırdı. İslamcı örgütler yayılırken Fransa “terörle mücadele” adı altında Afrika’dan vazgeçmeyeceğini söylüyordu. Son 30 yılda Afrika’daki asker sayısını 13 binden 5 bine düşürse de Cibuti, Fildişi Sahili, Gabon ve Senegal’de kalıcı üsleri varlığını devam ettiriyordu. Hala askeri mobilizasyon yeteneği vardı. 2013’te Serval Operasyonu ile Mali’de başlayan askeri hareketlilik 2014’ten itibaren Barhane Operasyonu ile Moritanya, Nijer, Burkina Faso ve Çad’ı içine aldı. Fakat radikal İslamcı yayılma geriletilemeyince Fransız varlığının kerameti sorgulanır oldu. 2020’de Mali’de, 2022’de Burkina Faso’da gerçekleşen darbelerin ardından cuntacılar terörle mücadeledeki başarısızlığın faturasını Fransa’ya ödeteceklerdi. Darbeciler meşruiyet kazanmak için Fransız karşıtlığını kullanıyorlardı.”
Daha sonra da yine arka plan bilgilerle özetle şöyle devam ediyor:
Mali ve Burkina Faso’daki çekilmenin ardından Nijer sadece Fransa değil diğer Batılı güçler için de yeni bir merkeze dönüştü. ABD en büyük SİHA üslerinden birini buraya kurdu. Başkent Niamey’deki 101. Hava Üssü’ne ABD ve Fransız askerleri yerleşti. ABD’nin Cibuti’deki daimi üssünden sonra Afrika’daki en büyük üssü olan Agadez yakınlarındaki Nijer 201, Amerikan İHA ve SİHA filosuna ev sahipliği yapıyor. AB de Nijer ordusuna yönelik eğitim programları yürütüyor. Nijer insani yardım operasyonlarının da merkezinde; artık Batı’nın en sadık müttefiki. Ama 27 Temmuz’da askeri darbeyle Nijer kaybedildi.
Mali ve Burkina Faso’daki darbeler Rusya’ya yaramıştı. Fransızlar Mali’den çekilirken boşalan üslere Rus özel savaş aparatı Wagner yerleşmişti. Nijer’de cuntayı destekleyen göstericiler Rus bayrağını dalgalandırıyor. Gerçi darbeler ve gösterilerin arkasında Rusya’nın varlığına dair emareler olsa da somut bir veri yok.
Burkina Faso’dan sonra aynı senaryonun Nijer’de tekrarlanabileceğine dair işaretler vardı. Fransız askerlerinin kapı dışı edilmesinden etkilenen antisömürgeci ve antiemperyalist sivil örgütler Ağustos 2022’de M62 çatısı altında birleşip Fransa’yı hedef alan kampanyalar başlatmıştı. “Ulusun Onuru ve Egemenliğini Korumak için Kutsal Birlik, diye adlandırılan M62, Eylül 2022’de Niamey’de düzenlenen gösteride “Barhane dışarı”, “Kahrolsun Fransa” ve “Çok yaşa Putin ve Rusya” sloganları atmıştı. Gösteriler olası bir darbenin habercisiydi.
Batılılar, askerlerini bölgeden çekmeleri halinde cihatçı örgütlerin yayılacağı korkusunu canlı tutuyor. Fakat bölgede kanaat şu yönde: Eğer bir dış güçle askeri iş birliği yapılacaksa bu ülke Rusya olmalı. Darbeye karşı çıkanlar ise bir emperyal gücü kovup ötekine sarılmanın mantığını sorguluyor.
Henüz darbenin nereye varacağı belirsiz. Afrika Birliği anayasal düzene dönülmesi için cuntaya 15 gün süre verdi. Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) da 30 Temmuz’da Bazum’un görevine döndürülmesi için 1 hafta süre tanıdı. Söz konusu ECOWAS güçleri 2017’de Gambiya’da seçimin sonuçlarını tanımayan Yahya Jammeh’i zorla indirmişti. Nijer’de de ECOWAS’tan bir müdahale gelir mi sorusu hala yanıt arıyor.
Fransa’nın Afrika ile ticareti geriliyor. Askeri varlığı zayıflıyor. Kıtada giderek yayılan Çin’in sadece Nijer’deki doğrudan yatırımları 2020 sonu itibariyle 2.68 milyar dolardı. PetroChina 2008’de Agadem petrol sahasına girmiş, Soraz rafinerisini yüzde 60 hisse karşılığı inşa etmiş, ardından Agadem ile Beninese Limanı arasındaki 2 bin km’lik boru hattı projesini üstlenmişti. Bu yatırımların değeri 4 milyar doları buluyor. Çin’in enerji devi Sinopec de geçen mayısta Nijer’le petrol ve gaz alanında iş birliği için anlaşma yaptı. Çin’in ulusal nükleer şirketi CNNC 2007’de Azelik uranyum madeni için hükümetle el sıkıştı. Çin bu ortaklıkları kredi açarak yapıyor ve yatırımları sürekli büyüyor. Batılılar bunu ‘borç tuzağı’ olarak adlandırıyor. Çinliler ise reddediyor. Beri tarafta Putin’in Rusya’sı, Afrika’nın sömürgeciliğe karşı mücadelesini yardım, hibe ve eğitim kanallarıyla destekleyip, silah temin eden SSCB’nin ayak izlerinden gidiyor. Geçen hafta St. Petersburg’da ikinci Afrika-Rusya Zirvesi düzenlendi. Afrika genelinde üs sayısını 29’a çıkaran ABD hem Çin hem Rusya ile yarışıyor. İngiltere, Almanya da Türkiye gibi etkinliği arttırma çabası içinde.
Nijer’de statükonun değişmesi ilk etapta uranyumda ortaklığı gündeme getiriyor. Dünyanın yedinci büyük uranyum üreticisi olan Nijer, 53 yıldır Fransa’yı besliyor. Fransız devletine ait Orano (eski Areva) şirketi Arlit yakınlarındaki uranyum madenlerini işletiyor. 18 nükleer santral ve 56 reaktöre sahip olan Fransa’nın uranyum ithalatının yüzde 10’undan fazlası Nijer kaynaklı. Nijer’in Avrupa’nın ithalatındaki payı ise yüzde 25. Avrupa Komisyonu kısa vadeli tedarik risklerini azaltmak için yeterli uranyum stoğuna sahip olduklarını duyurdu.
Galiba Afrika’ya ne niyetle olursa olsun el uzatan tüm ülkeler yakın gelecekte yeni, farklı ilişki formatında bulacaklar kendilerini…
Taştekin’in bu konudaki ikinci yazısı ise “Bir Afrika çıkmazı: Darbeyi darbelesek mi?” başlığını taşıyor (***) . Yazıya Nijer’de 26 Temmuz’da seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum’un Washington Post’a yazdığı mektuptan alıntıyla başlıyor: “Darbecilerin açık davetiyle, orta Sahel bölgesinin tamamı, vahşi terörizmi Ukrayna’da tüm çıplaklığıyla sergileyen Wagner aracılığıyla Rusya’nın etkisi altına girebilir. Boko Haram ve diğer terörist hareketler kesinlikle Nijer’in istikrarsızlığından faydalanacaktır.”
Daha sonta Taştekin’in yazdıklarının özeti şöyle:
“15 üyeli ECOWAS, Bazum’u koltuğuna oturtmak için gerçekten askeri müdahalede bulunacak mı?”diye soruyor Taştekin ve şöyle devam ediyor: “ECOWAS genelkurmay başkanları geçen hafta üç gün süren toplantıda Abuja’da müdahale planını netleştirirken birliğin siyasi işler komiseri Abdel-Fatau Musah güç kullanmanın masadaki son seçenek olduğunu vurgulamıştı. Bu açıklama müdahaleden kaçınmak gerekirse bir çark etme imkanı veriyor. Bunlar olmazsa yaptırım ve tecritle Nijer’in belini mi kıracaklar?
Nijer’e geçen yıl 1.5 milyar dolar ayıran Dünya Bankası bütün operasyonları askıya aldı. Nijer’in elektriğinin %70’ini sağlayan Nijerya komşusunu karanlıkta bıraktı. Nijerya 214 milyon nüfusu ve 135 bin askerlik ordusuyla ECOWAS’ın en büyüğü. Müdahaleye en ateşli taraftar. Gerçi Nijerya Senatosu, Devlet Başkanı Ahmed Tinubu’nun asker gönderme önerisini reddetti. Yine de devlet başkanı, ülkenin güvenliğine tehdit varsa Senato onayı olmadan yurtdışına asker gönderme yetkisine sahip. Tinubu’yu harekete geçiren şey, Nijerya’nın gazını Nijer ve Cezayir üzerinden Avrupa’ya taşıyacak doğalgaz hattının geri kalma ihtimali.
ECOWAS dışından Nijer’in komşusu Çad “Ben yokum” dedi. Nijer’le 951 kilometrelik sınırı paylaşan Cezayir müdahaleye kesinlikle karşı. Nijerya dışında müdahaleye asker vermeye hazır üç ülke var: Senegal, Fildişi Sahilleri ve Benin.
Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna “ECOWAS’ın darbe girişimini yenme çabalarını kararlılıkla destekliyoruz” derken müdahaleye destek verip vermeyecekleri sorusuna şu yanıtı verdi: “Biz o aşamada değiliz. Müdahale kararı ve bu müdahalenin çerçevesini belirleme bölge ülkelerinin liderlerinin tasarrufunda.”
ECOWAS askeri açıdan yetersizlik ile darbeleri önleme taahhüdü arasında çıkmaz yaşıyor. Rusya ve Çin’in karşı tutumu nedeniyle askeri müdahaleye BM Güvenlik Konseyi’nden onay çıkma ihtimali yok… Ortak tarihe ve etnik bağlara yaslanan Nijer ve Nijerya arasındaki savaş ordularda da bölünmelere neden olabilir. Nijer havalanlarını kapattı ve ECOWAS’a “hodri meydan” dedi (****) . Nijer’e verilen 7 günlük süre de bitti… Allah korusun.
—————-
(* ) Plummer, R. (2023, 28 Temmuz) https://www.bbc.com/news/world-africa-66339528
(**) Taştekin, F. (2023, 4 Ağustos) https://www.gazeteduvar.com.tr/afrikada-fransa-icin-gunes-batiyor-makale-1631278
(***) Taştekin, F. (2023, 7 Ağustos) https://www.gazeteduvar.com.tr/bir-afrika-cikmazi-darbeyi-darbelesek-mi-makale-1631667#google_vignette
(****) https://www.dw.com/en/niger-junta-closes-airspace-as-ecowas-deadline-expires/a-66455431; https://www.agenzianova.com/en/news/lunione-africana-ai-golpisti-del-niger-ripristinare-lordine-costituzionale-entro-15-giorni/; https://analystliberiaonline.com/ecowas-condemns-niger-coup-takes-tough-measures-to-reinstate-ousted-leader/; https://www.bbc.com/news/world-africa-66424858
Murat ÜLKER