Umutlar ile yeni bir gün doğuyor
YENİ YIL VE YENİ UMUTLAR…
“Eğer her geçen yıl, bir önceki yılı aratıyorsa;
Umut beklentilerimiz güz çiçekleri gibi boynunu büküyorsa,
Açlıktan; vitrinlere imrenerek bakan çocuklar çoğalıyorsa,
Isınmak için insanlar pazardan sandık ve tahta parçaları topluyorsa,
Anneler çocuklarını doyurmak için bedenini satıyorsa,
Babalar, bebeleri için çalıp çırpmayı göze alıyorsa,
Yardım kapıları el kapıları oluyor, yüzüne kapanıyorsa,
İnsanlar üstü başı yırtık pırtık; asil duruşlarını korumaya çalışıyorsa,
Hak etmeyenler yağmur yağarken lüks arabalara binip önünüzden geçiyorsa,
Tıkış tıkış otobüslerde terden ıslanmış insanların kokusu birbirine karışıyorsa,
Herkesin yüzünden düşen bin parça oluyor, kimse birbirine gülümsemiyorsa,
Ev sahipleri kiracıların kapısını tekmeliyor, kiracılar saklanıyorsa,
Yolun sonuna gelinmiş demektir.
Bunun adı fakirliktir, yoksulluktur, yokluktur…”
***
Ne yazık ki işimiz zor. Yukarıdaki satırlarda olduğu gibi gelişmeler varsa acil tedbir almak ve sokaklara sahip çıkmak gerekir. Çünkü bütün olayların patlak vereceği yer sokaklardır. Köşe başında bugün size el açıp ekmek parası isteyenler yarın cüzdanınızı isteyecekler.
Türkiye, sosyal dayanışması en kuvvetli olan ülkelerden biridir. Pek çok sorun daima aile içinde, olmadı komşuların dayanışması ile çözülür ve yaşam devam eder. Hiçbir ebeveyn çocuğunu sokağa atmaz, atamaz. Babalar aç kalır ama çocuklarının aç kalmasına göz yumamaz.
Şehirde yaşayanlar bugün köyde yaşayanlar kadar şanslı değildir. Köyde baktığınız birkaç tavuk, ekip biçtiğiniz küçük bir toprak parçası yaşama tutunmak için umuttur, yoksulluğunuzun ilacıdır. Bu nedenle pek çok emeklinin yakın köylerde ev tutmaya çalıştıklarını, köye göçmek için uğraştığını görüyoruz.
Yeni yıl, pek çok vatandaşımız için pek bir mana ifade etmiyor. Herkes gözünü televizyon ekranına dikmiş, adeta kurtarıcı bekliyor. Bakalım siyasette kim başkanlığa aday olacak? Ne vaat edecek, nasıl bir çözüm üretecek beklentisinde…
Ne yazık ki ne altılı masasından ne de ittifaklardan çözüm ile ilgili bir sonuç, ses soluk yok.
İşi olan maaş zamları ile işten atılıp atılmayacağının endişesini taşırken, iş veren sırtındaki kamburu nasıl taşıyacağının merakı içinde. İşçi zamları açıklandı ama zamlar çoktan yağmur gibi yağmaya başladı.
Beslenmeye yönelik ürünlerin fiyatlarını kontrol etmek imkansız. Market turları yeniden başladı. Vatandaş ucuz ürün arayışında. Peynir alımları yarım kilolardan gramlara düştü. Ekmek deseniz yeni zam görmesine karşılık yeniden zamlanma yolunda.
Köklü çözümler üretmek için maalesef yönetimin elinde bir model yok. Var olan Milli Ekonomi modelini de BTP önerisi olduğu için iktidar rafa kaldırmış durumda…
Herkes bir şeyler bekliyor.
Dediğim gibi,
Yılbaşı falan kimsenin umurunda değil. Bu yılbaşı sıradan bir gün olmaktan öteye geçemiyor.
Yaşayıp göreceğimiz daha çok şeyler var….
Yazı: Taner TÜMERDİRİM / Yelkencinin Gazetesi Ege Bölge Müdürü
Fotoğraf: Selahattin BİLBEY
Yayına Hazırlayan: Doruk Ajans / Yelkencinin Gazetesi Kuruluşu
Yapılmış Yorumlar (1)
Doğru söze ne denir. 👍 Ellerinize, emeklerinize, toplumun duygularına sözcü olmanıza teşekkürler. Veee 2023 herkese, hepimize sağlık, mutluluk, huzur ve barışçıl günler getirsin. 🎊 YENİ YILIMIZ KUTLU OLSUN 🎉💐