Malezya’nın klasik gezi programlarının dışına çıkarak bu muhteşem adalarda, harika manzaralar eşliğinde çok keyifli bir tatil geçirmek mümkün. İster su sporları yapın, ister tekne ile adadan adaya gezin, ister mağaralarda dolaşın, ister el değmemiş Mangrov ormanlarının ve tepenizde pike yapan kartallar ile yolculuğun tadını çıkarın… Ve tabi ki bu destansı maceranın kahramanı olun.
Adaları çok sevdiğim doğrudur, bir de doğası bozulmamışsa değmeyin gitsin keyfime… İşte Langkawi Adası böyle bir ada. Malezya’nın en popüler iki adasından biri. Diğeri hangi ada derseniz o da Penang. Langkawi’nin de içinde olduğu bazen 104 bazen de gelgit olayları ile 99’a inen tropikal adalarından oluşan bu takımadalar grubunda beğendiklerinizin keyfini çıkarabilirsiniz. Bu arada ülke genelinde Malezya’nın yaklaşık 878 adası var.
Langkawi, 2007’de UNESCO Dünya mirası listesine girmiş üç Küresel jeoparkı ile 104 ada içinde tektir. 300 milyon yıl öncesine tarihlenen Kambriyen dönemden kalma Machinchang Geoforest Parkı, Kilim Karst Geoforest Park ve Dayang Bunting Mermer Geoforest Parkı.
Machinchang Geoforest Parkı, iki karsist dağı birbirine bağlayan “Sky Bridge” ile taçlandırılmış. Yine yeni açılan seyir terası adanın tüm kuzey kıyılarına hakim bir manzaraya sahip, görüntü muhteşem. Dağın tepesine oldukça dik bir teleferik ile çıkılıyor. Çıkarken gerçekten agresif bir bitki örtüsü ile karşılaşıyorsunuz. Yine yukarı çıkarken bölgenin en büyük şelalelerinden biri olan Telaga Tujuh’u görmeniz mümkün.
Kilim Karst Geoforest Park ise tekne ile gezilebilecek, Mangrov ormanlarından, dar su geçitlerinden geçerek ulaşabileceğiniz bir bölge. Diğer Güneydoğu Asya Bölgesi kıyı şeridinde olduğu gibi buralarda da kireç taşı dağ ve tepe oluşumları, volkanik dağ tepeleri göz estetiğinizi şenlendiriyor. Bu dağların içinde de bolca sarkıt dikitleri ile zaman zaman sürünerek geçebildiğiniz mağaralar ile dolu. En etkileyicisi galiba mağaranın tavanlarına yapışmış gibi geceyi bekleyen yarasalarla dolu Yarasa Mağarası. Langkawi’ye adını vermiş ve adanın sembolü olan olan kahverengi kartallar (Lang: kartal, kawi: kahverengi) ile yolculuk yapmak da ayrı güzel.
Dayang Bunting Mermer Geoforest Parkı da Langkawi’nin güneyindeki ikinci büyük adada bulunuyor. Bu muhteşem ıssız ada uzaktan, yatan bir hamile kadının siluetine benzediği için “Hamile Kız Adası” adı verilmiş ve içindeki doğa harikası göl de (Tasik Dayang Bunting / Hamile Kız Gölü ) efsanelere konu olmuş. Göklerin prensesi Mambang Sari’nin gizemli bir hastalıktan ölen bebeğini bu göle bıraktığına ve bu gölün suyunun hamile kalmaya yardımcı olduğuna inanılır. Bu kireçtaşı dağlarla ve mangrov ağaçları ile çevrili tertemiz tektonik gölde denizanası tehlikesi olmadan saatlerce yüzdük. Müthiş bir deneyimdi.
Adada Laman Padi’yi (pirinç tarlası) ve ekoturizm müzesini gezmek, pirincin nasıl büyük bir emekle yetiştirildiğini ve ne kadar kıymetli olduğunu anlamamız için çok önemli.
Çok ilginç balıklara ev sahipliği yapan adanın nehirleri ve denizlerinde özellikle belli dönemlerde artan zehirli denizanaları da yaşıyor. Bu durum adanın sahillerinde yüzmek isteyen turistler için büyük tehlike. Tüm sahillerde uyarı işaretleri ve denizanası çarpmasına karşı tedavi için acil sağlık kabinleri var. Uyarılara uymak gerekiyor, zaten genelde de kimse denize girmiyor. Denizanası çarpmasına karşı uygulanacak tek tedavi ise sirke.
Penang’da ise George Town tarihi bir şehir olması sebebiyle UNESCO Dünya mirası listesinde. 1786 yılında Güneydoğu Asya’da İngilizlerin çıkarlarına hizmet edecek bir liman olarak kurulmuş ve böylece küresel bir ticaret merkezi haline gelmiş. Çin, Hind, Arap, Maley ve İngiliz kültürlerini içinde barındırıyor ve gerçekten bir sokaktan diğerine geçtiğinizde bambaşka bir kültürün içine düşmüş oluyorsunuz. Bu dininden tutun da yemeklerine kadar yansıyor. Tabi; Penang’ın da doğası, güzel yerleri var fakat Langkawi kadar değil. Ana karaya çok yakın olması ve iki büyük köprü ile Malezya’ya bağlanması oranın ada vasıflarını kaybetmesine sebep olmuş ve büyük bir şehirden farkı kalmamış. Ben doğası bozulmamış yerleri daha çok sevdiğim için Langkawi’yi daha çok beğendim. Büyük oteller, gökdelenler Geoge Town’ın etrafını sarmış sarmalamış. Penang, bölgenin eğlence merkezi diyebiliriz. Langkawi’de ise gökdelene rastlamak mümkün değil.
Langkawi’nin dışında, güneyde Beras Basah Adası en temiz en berrak doğal plajlara sahip bir ada. Sahiller, Hint Okyanusu adalarından farksız. Bembeyaz kumsallar boyunca ayağınıza takılan beyaz mercanlar, insana mutluluk veriyor. Adaya indiğinizde sizi bembeyaz mercan kumsalları, maymunlar ve rengarenk bungalovlar karşılıyor. Burada denizanaları da daha az görülüyor.
Bir diğer çok beğendiğim ada ise Rebak Adası. Adada sadece bir otel var ve adaya rezervasyonlu gidilebiliyor. Otelde konaklayabilirsiniz ya da yemeğe gidebilirsiniz. Rezervasyon yaptırdığınız taktirde otelin küçük tekneleri Langkawi Cenang sahilindeki iskeleden alıp tekrar buraya geri getiriyor. Ada muhteşem bir doğa örtüsü ile yemyeşil ve kumsalları harika. Deniz anası da yok gibi. Doğal bir marinası var ve tekneler için harika bir konaklama sağlıyor. Çok küçük gibi görünse de tekne tamir ve bakımı da yapılıyor. Akşamları gelgit olaylarını bu adada da çok güzel farkediyorsunuz. Akşam üzeri sahilde otururken denizin çekilip yüzdüğümüz yerlerin mercan kayalıklarına dönüşmesini seyretmek çok heyecan verici olmuştu.
Kuzey yarımkürenin insanlarına kışın yaz tatili yapmak için harika bir coğrafya. Öyleyse planlarımızı yapalım. Denizin ve muhteşem doğanın tadını çıkaralım, bu arada o bölgeye has durian, mangosteen, rambutan meyvelerini yemeden, ünlü tatlıları kaya dumplingin tadına bakmadan, beyaz kahve içmeden dönmeyelim.
Konuk Yazar: Sevcan Akesi / Instagram: sevcanakesi
Fotoğraflar: Sevcan Akesi arşivi
Yayına Hazırlayan: Doruk Ajans / Yelkencinin Gazetesi Kuruluşudur.
Yapılmış Yorumlar (2)
Son derece ilginç ve merak uyandırıcı bir seyahat yazısı olmuş. Paylaştığınız için çok teşekkürler. Hidayet Saraç
Çok teşekkürler 🙏❤️