Eski Gemilere Ait Lumbozlar
Lumboz dairesel bir metal çerçeveyle bunun üzerine sıkıca kapanan cam pencereden oluşan, teknenin yan kısımlarına içeri hava ve ışık girmesi için açılan deliklere denir.
Dalgıç Başlığı ve Ayakkabıları:
Dalgıç başlığı bakırdan yapılmıştır. Eskiden sünger avcılarının giydiği başlık ve ayakkabılar çok ağırdı. Başlığın arkasında yer alan boru çıkışlı tüp yukardaki tekneye bağlıydı ve tekneden elle çevrilen pompalarla hava basılırdı. Sünger avcıları denizin altında yürüyerek sünger toplayabilmek için bellerine kurşun kemerler bağlarlardı. Sünger avcıları halatlarla tekneye çekilip, indirilirlerdi. Çok kaza yaşamış ve hayatlarını kaybetmiş olan sünger avcılarının yaşamları için bir diğer tehditse deniz kaplumbağalarıydı. Deniz kaplumbağaları lastik hortumları ısırarak koparıyorlardı. Bu durumda tekneyle hava borusu kopan süngercinin kurtulma ihtimali düşüktü. Günümüzde artık sünger avcılığı yapılmıyor.
Gemi Eskileri
Manika:
Deniz taşıtlarında güverteden hava akımını yakalayıp teknenin içine yönlendiren, dik açı ile bükülmüş bir boruyu andıran, ağzı çanak gibi açık havalandırma düzenine Manika denir. Geminin büyüklüğüne göre ebatları değiştir. Geminin en üst güvertesinde yer alır. İhtiyaca göre birden fazla olabilir. Temiz havayı borular aracılığıyla makine dairesine kadar iletir. Günümüzde bu işi elektrikli fanlar yapmaktadır.
Sekstant:
Yerküre üzerinde bulunulan yerin enleminin belirlemek üzere bir gök cismi ile ufuk düzlemi arasındaki açısal mesafeyi ölçmekte kullanılan optik bir seyir cihazına verilen isimdir. Seyir halindeki gemilerin konumunu belirlemek için bu cihazdan alınan verilerle, her sene yenilenen denizcilik almanağındaki bilgiler karşılaştırılırdı. Günümüzde bu işlem elektronik olarak yapılmaktadır.
Deniz Paraketesi (Uskurlu Parakete):
Geminin hızını ve aldığı yolu gösterir. Gemiden elle ya da sabit bir delikten sarkıtılan parakete, tekne altında akan suyun hızına bağlı olarak çalışır.
Sis Düdüğü:
Seyir esnasında kalın bir sis tabakası oluştuğu zaman geminin baş tarafındaki sis düdüğü, arkasında bulunan gongla karşıdan gelen gemilere geminin konumunu belirtmek için kullanılır. Artık radarlar ve bilgisayarlar bunların yerini almıştır.
Pusulalar:
Geminin batması durumunda filikalar kullanılacağı için her filikada pusula bulunur.
Kerteriz:
Seyirlerde doğru rotada ilerlemek ve hedef alınan yerin pusula üzerinde nerede olduğunu tespit etmek için kullanılır. Hakiki kerteriz genellikle pusula ile ölçülür ve çoğu pusulanın üzerinde bulunacak şekilde yapılmıştır.
Deniz Haritaları:
Harita hesaplamalarında pergel ve cetveller kullanılır.

Deniz Kronometresi:
O dönemde kullanılan saatlerden çok daha hassastır. Greenwich mean time’a göre ayarlanmıştır.
Barometre:
Meteorolojik amaçlı kullanan bir seyir aletidir. Havanın basıncını ölçmek için kullanılır. Havanın basıncı bize neyi ifade eder, açıklayalım: Hava da ağırlığı olan bir maddedir. Fizik kaideleri gereği her madde gibi konduğu yerde yani kapladığı yeryüzünde ağırlığı sebebiyle bir basınç oluşturur. Birbirine komşu, biri sıcak diğeri soğuk yeryüzünde iki bölge ele alalım. Sıcaklığı yüksek olan bölgede hava ısındıkça genleşir. Genleşen her madde gibi yoğunluğu azalır yani basıncı azalır. Soğuk olan bölgedeki hava ise yoğunlaşır yani basıncı artar ve soğuk bölgenin havası yoğunluğu azalan sıcak bölgeye doğru akmaya başlar. Havanın bu şekilde ısı farkı nedeniyle akmasına rüzgar denir. Dolayısıyla basınç değişimleri nedeniyle rüzgar meydana geldiği için basınç değerlerinin ölçümü denizcilikte hayati derecede önem kazanır.

Barometre üzerindeki rakamlar hava basıncının gücünü ifade eder. Deniz yüzeyinde normal şartlar altında 15° sıcaklıktaki hava 1013 mb (milibar) olarak esas değer kabul edilir. Bu değer Normal Basınç olarak kabul edilir. Bu basıncın üstündeki rakamlar yüksek basıncı, altındaki değerler ise alçak basıncı ifade eder. Barometre de 1000’e yakın bir değer görürsek havanın ısınarak hafiflediği, çevredeki havanın bulunduğumuz yere hızla akarak rüzgar oluşturacağını kestirebiliriz. 990 mb gördüğümüzde ise basıncın çok düşerek hızla üstümüze akacağını ve şiddetli bir fırtınanın yolda olduğunu varsayabiliriz.
Gemi Çanı:

Gemilerde kullanılması hala zorunlu olan aletlerdir. Gemilerin boylarına göre büyüklükleri de değişir. Günümüzde her gemide olmasına rağmen hemen hemen hiç kullanılmazlar. Çünkü teknolojinin nimetleri burada da karşımıza çıkmakta, köprü üstü ile baş taraf arasında manevra telsizleri bu işi yapmaktadır. Ancak telsizler arıza yaparsa yüzyıllar boyunca orada asılı olan çanlar imdada yetişir.
ARKAS DENİZ TARİHİ MÜZESİ’nde M.Ö. 1000’lerde başlayan gezimiz, XXI. yüzyıla kadar sürdü. Umarım siz de benim kadar keyif almışsınızdır. Takdir edersiniz ki müzede bulunan her tabloyu, her maketi, her objeyi anlatmam mümkün olamadı. O yüzden yolunuz İzmir Bornova’da bulunan Arkas Deniz Tarihi Müzesi’ne düşerse gezmenizi tavsiye ederim. Zaten hiçbir şey insanın kendi gözüyle gördüğü gibi olamaz.
Böyle güzel bir müzeyi ülkemize kazandırdıkları için Arkas Ailesi’ne yürekten teşekkürler…
Haber ve Fotoğraflar: Nihal Denizer / Yelkencinin Gazetesi
Yayına Hazırlayan: Doruk Ajans / Yelkencinin Gazetesi Kuruluşudur.