Bu yazı bir hamaset yazısı olmayacaktır. Ancak emperyalizmin arsızca saldırdığı bir coğrafyada, Türk'ün var olma refleks ve mücadelesini de ortaya koymaktan çekinmeyecektir.
Binlerce yıl önce Anadolu'ya gelip buraları yurt tutan Türk boyları, herkesin gözünün üzerinde olduğu bu topraklarda çok farklı ve dengelerini bozar ölçüde travmalar geçirmiş, isyanlar, göçler, savaşlar yaşamış, her şeye rağmen her karışını oya gibi ördüğü yurdunda kalmayı ve yaşamayı başarmıştır.
Doğurduğu evlatlarını çekinmeden vatan savunmasına gönderen Türk aile yapısı, bu özgün özelliğini 600 seneyi aşkın bir süre koskoca bir devleti ayakta tutarak göstermiştir.
Zaman içinde yaşadığı yozlaşma, içten içe çürüme, ihanetler ve yönetici elit kadronun Türk toplumundan kopuk hali devletin daha fazla devamına izin vermemiş, Türk halkı ortaya çıkan durumun gereğini kavrayan Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde tekrar örgütlenerek yurdunda var olmaya karar vermiştir.
İşte 18 Mart 1915 tarihi, bu kısaca anlatılan yaşam refleksinin kısa ve ete, kemiğe bürünmüş halidir. Yolun sonunu gören Türk halkının 15 yaşındaki evlatlarını bile "başarmadan gelirsen sütümü helal etmem" diyecek kadar gözden çıkardığı bir tarihtir.
18 Mart 1915 tarihi, anasından aldığı bu kesin sözle cepheye giden vatan evlatlarının yüzlerce kiloluk mermileri namlulara sürdüğü, yanındaki birkaç kişiyle sayısı yüzleri aşan düşman askerlerinin üzerine cesurca koştuğu, vatan topraklarını temizlemekten başka bir şey düşünmeyen, generalinden çocuk yaştaki erine kadar tüm Türk Ordusunun tek bir çatı altında toplandığı gündür.
Sonunda emperyalizme diz çöktürecek, hükümetler devirecek kadar büyük bir zafere dönüşen Çanakkale Kara ve Deniz Muharebeleri, halen farklı coğrafyalarda yer alan ülkelerin askeri okullarında bir ders olarak okutulmakta, Çanakkale'de ölmüş düşman askerleri yakınları üzerinde bile yaşanmışlıklarıyla hayranlık uyandırmaktadır.
Nusrat Mayın Gemisi
Nusrat mayın gemisinin Çanakkale zaferinde payı çok büyüktür.
Bugün Çanakkale Boğazı'ndan geçen yerli yabancı tüm gemiler jurnallerine "Çanakkale'den çıkıldı" yazarlar. Zira tüm Dünya bilir ki "Çanakkale Geçilmez".
Bu büyük günü tekrar idrak ederken, Türk Tarihine eşsiz bir zafer armağan etmiş, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere savaşta şehit olmuş, yaralanmış, bugün hayatta olmayan tüm kahramanlarımızı saygıyla ve şükranla anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
Yazı: Levent Dinçer
Yayına Hazırlayan: Doruk Ajans / Yelkencinin Gazetesi Kuruluşudur.
