Sevgili okurlar
Bugün yine bana göre çelişkili bir özelgeden bahsetmek istiyorum.
Ülkemizde otel, motel, pansiyon, tatil köyü ve benzeri tesislerinden geceleme ve konaklama hizmetlerinde kdv % 8 uygulanmaktadır.
Ancak vergi idaresi yat, tekne vb. deniz araçlarında geceleme ve konaklama hizmetini seyahat hizmeti kabul ederek, % 18 kdv’ye tabi görüşünde ısrar etmektedir.
19.07.2011 tarih ve GİB.4.07.16.02 kdv özelgesinde yat, tekne, kotra vb. deniz araçlarından geceleme ve konaklama hizmetlerinde kdv’nin genel oran olan % 18 olarak hesaplanması gerektiğinde ısrar etmektedir.
Gerekçe olarak da bu tür deniz araçlarında verilen hizmetin geceleme ve konaklama hizmeti değil seyahat hizmeti olduğunu, çünkü tebliğde konaklama tesisi kavramı kullanıldığı yat, tekne, kotra vb.lerin tesis değil araç olduğunu savunmaktadır.
Maalesef bu tür uygulamalar deniz turizmine darbe vurmaktadır. Vergi idaresi derhal bu görüşünden vazgeçmeli ve tekne, yat, kotra vb. yerlerde geceleme hizmetlerini % 8 kdv kapsamına almalıdır.
Yine vergi idaresinin 31.10.2011 tarih ve GİB.4.34.17.01-KDV sayılı özelgesinde,
Yat ve tekne imal eden ve vergi idaresinden teşvik ve muafiyet belgesi almış bir firmanın, imal ettiği teknenin malzemelerinden olan dışardan takma motor, şişme bot, matafora vb. malzemelerinin alımında kdv istisnası uygulanmayacağı şeklinde görüş bildirmiş, gerekçe olarak da tebliğde tekne, yat vb. araçlarda hareket ettirici ve teknenin faaliyetinin devamına rol oynayan aksamın, aracın fonksiyonel bütünlüğünün zorunlu bir unsuru olduğunu, bu nedenle muafiyet kapsamında olduğu, oysaki dışardan takma yedek motor, şişme bot, matafora vb. malzemelerin aracının fonksiyonel bütünlüğünün zorunlu unsuru olmadığını iddia etmiştir.
Yani teşvik belgesi alarak kdv’den muaf imal ettiğiniz teknenize, acil durumlarda kullanmak için dışarıdan takma motor, şişme bot alırsanız vergi idaresi bunlar teknenin zorunlu unsuru değil kdv muafiyeti tanıyamayız diyor..
Güncel bir teşvikden bahsetmek istiyorum.
15.04.2022 tarihli7394 sayılı kanunun 11. Maddesine göre, imalat sanayi ve turizme yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında inşaat işlerine ilişkin mal teslimleri ve hizmet ifaları 01.05.2022 tarihinden 31.12.2025 tarihine kadar kdv’den istisna edilmiştir.
- İmalat sanayinde ya da turizmde kullanılmak üzere inşaat yapacaksanız, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na ya da Turizm Bakanlığı’na müracat ederek teşvik belgesi alabilir ya da daha önce alınmış ve süresi dolmamış teşvik belgeniz varsa yine yararlanabilirsiniz.
- Teşvik belgenizle birlikte bağlı olduğunuz vergi dairesine müracat ettğinizde size bu yatırımla ilgili mal ve hizmet alışlarınızda kdv’den istisna olduğunuzu bildiren belge verilecektir.
- Mal ve hizmet alımları yaptığınız firmaya bu belgenin fotokopisini kaşeleyip imzalarak verdiğiniz takdirde düzenlediği faturaya istisna belgesini şerh düşerek kdv hesaplaşamayacak ve tahsil etmeyecektir.
- Aynı istisna yurt dışından ithal edeceğiniz mal ve hizmetler içinde geçerlidir.
- Kanunun süresini 3 yıl daha uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.
- İstisna sadece inşaat yatırımı ile ilgili olup, makine techizat vb. harcamalar bu teşvik kapsamında değildir.
Diğer bir konu:
İş kanunumuza göre yıllık izin zorunlu bir hak olup, mutlaka kullandırılması gereken bir haktır.
- İşçinin ‘’Şu tarihler arasında yıllık iznimi kullanacağım.’’ şeklindeki dilekçesi izni kullandığı anlamına gelmez, izin dönüşü mutlaka ‘’Şu tarihler arasında iznimi kullandım’’ şeklinde yazı alınmalıdır.,
- Eğer sözleşmede başka bir hüküm yoksa 1 yılı dolduran işçi izin hakkı kazanır. Sözleşme ile altı aylık süre dolunca da izin hakkı verilebilir.
- Yıllık iznin en az 10 günü toplu kullandırılmak zorundadır. Örneğin 20 gün izni olan işçi 10 gününü toplu kullanmaya mecburdur, kalan 10 günü işveren ile anlaşarak parçalar halinde kullanabilir.
- İşveren işçilerin izin çizelgelerini gösteren ücretli izin kayıt defteri tutmak zorundadır.
- Yıllık izin kullanılması zorunlu bir hak olup, işveren izin süresinin parasını vererek çalışmaya devam ettiremez, işçi bu hakkından vazgeçemez.
- İşçi iznini şehir dışında kullanacağını söylerse işveren 4 güne kadar ücretsiz izin vermek zorundadır.
Yargıtay kararlarına göre işçinin iznini kullandığını belgelerle ispatlamak işverenin yükümlülüğündedir. Çalışanın şirket idaresinde olması, izinleri düzenleyen - onaylayan, izin defterini tutan makamda bile olması iznini kullandığı anlamına gelmez, işveren çalışanın iznini kullandığını ispat etmek zorundadır. İşveren babası bile olsa, baba ‘’Biz aileyiz, aynı evde yaşıyoruz. Onun için izin kullandığına dair belge almadım.’’ iddiasında bulunamaz, baba oğul bile olsa işveren işçinin iznini kullandığını yazılı olarak ispatlamak zorundadır demektedir.
Benzer Yazılar
Bu yazıya benzer içerik bulunamadı.