Vergi kanunlarımıza göre son üç yıldaki enflasyon %100’ün üstünde ve son hesap döneminde %10’dan fazla gerçekleşirse işletmeler bilançolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutmak zorundadırlar.
31.12.2023 tarihli bilançolar, belirtilen şartlar gerçekleştiği için enflasyon düzeltmesine tabi tutuldu ve bilançolardaki parasal olmayan bütün değerler mümkün olduğu kadar güncel değerlerine taşınmaya çalışıldı ki işletmelerin bilançoları gerçek değerlerini göstersin..
Örnek verir isek; işletmelerin demirbaşları, makine teçhizatları, araçları, stoktaki ticari malları kanunda belirtilen yöntemlere göre düzeltmelere tabi tutuldu. Güncel değerlerine taşınmış oldu.
Örneğin, beş yıl önce 100 bin tl’ye alınan bir makine aktifte hala 100 bin tl görünür iken, aynı demirbaşın sıfır piyasası yaklaşık 900 bin - 1milyon tl’ye çıkmıştır, işletmedeki beş yıllık makinenin ikinci el değeri de bugün 250 - 300 tl idi. Buradaki amaç işletmenin bilançosundaki makinenin 100 bin tl lik değerini de mümkün olduğu kadar ikinci el piyasa değerine çekmekti.
Bu yapılan işlemlerden dolayı değer artışları herhangi bir vergiye tabi değildi.
2023 yılından önce 2004 yılında da enflasyon düzeltmesi yapılmıştı. Bu düzeltmelerden kaynaklanan değer artışları bilançolarda enflasyon düzeltmesi olumlu farkları adıyla bilançolarda yer almış ve isteyen işletmeler sermayeye ekleme yöntemini seçmişlerdi. Bu işlemlerden dolayı herhangi bir vergi söz konusu değildi.
Buraya kadar her şey normal ve işletmelerin varlıklarının güncel değerlere çekilmesi ve bilançolarının daha gerçekçi hale gelmesi olumlu bir gelişmedir.
Ancak son yayınlanan enflasyon düzeltmesi tebliği ile 2024 yılı başından itibaren her üç ayda bir, yani geçici vergi dönemlerinde de enflasyon düzeltmesi yapılması şartı getirildi. Bu da normal…
Ama asıl zurnanın son deliği dedikleri şey burada yatıyor. Bundan önce yapılan 2004 ve 2023 yılları enflasyon düzeltmelerinde ortaya çıkan değer artışları herhangi bir vergiye tabi değil iken;
- Tebliğe göre 2024 yılından itibaren her üç ayda bir yapılacak enflasyon düzeltmesinde ortaya çıkacak değer artışları vergiye tabi olacak.
- Mayıs 2024 ayında verilecek 1. dönem geçici vergi beyannamelerinde işletmeler bir nevi olmayan kazancın vergisi ile muhatap olacaklar.
Basit bir örnek ile açıklarsak:
Bir işletme düşünün, 2024 yılının ilk üç ayında herhangi bir sebeple hiçbir faaliyette bulunmadı. Mal alıp satmadı. Deposunda 5 milyon tl bilanço değeri olan ticari malları ve demirbaşları, araçları vardı.
31 mart 2024 tarihi itibariyle yılbaşından bu yana elinde olan bu değerlerini, enflasyon düzeltmesine tabi tutacak ve diyelim ki 5 milyon değerindeki varlıklarının değeri 5 milyon 800 bin tl’ye çıktı.
İşte hiçbir şey alıp satmayan, bir tane fatura bile düzenlemeyen, yılbaşından beri elindeki emtiası, demirbaşları olduğu gibi duran bu işletmeye 800 bin tl kar çıkacak ve %25 kurumlar vergisi yani 200 bin tl geçici vergi ödeyecek.
Sektörümüz ile ilgili örnekleyelim
Elinizde yıl başından bu yana satılmayan 2 tane tekneniz ve her türlü tekne yardımcı malzemeleriniz var, deponuzda duruyor. 31 mart 2024 tarihi itibariyle enflasyon düzeltmesi yapıldığında ortaya çıkan değer artışlarının vergisini mayıs 2024 tarihinde ödeyeceksiniz.
Devlet diyor ki; senin elindeki mallarının ve demirbaşlarının değeri 800 bin tl arttı, zenginleştin, bana vergisini ver. İşletme sahibi de haklı olarak her şey olduğu gibi duruyor, bir şey alıp satmadım, kazanmadım, neyin vergisi diyecek. Tabi alım ve satım yapan işletmeler bu enflasyon düzeltmesinin dışında normal ticari kârının da vergisini verecek, o ayrı bir konu.
Enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan, tamamen kağıt üzerinde gerçekleşen 800 bin tl’nin vergisini verecek ama diğer yandan ülkedeki enflasyon nedeni ile bu malları satsa belki aynı emtiayı yerine koyamayacak o da ayrı bir konu.
Sizin anlayacağınız 2024 yılının Mayıs ayında işletmelerin önüne; adına deli dumrul vergisi deyin, enflasyon vergisi deyin, değer artış vergisi deyin, kazanç vergisi deyin, ne derseniz deyin kazanılmamış bir kazancın vergisi gelecek.
Bu tebliğ çıktığından beri mali müşavirler olarak; enflasyondan kaynaklanan değer artışının vergiye tabi tutulmasının verginin özüne, ruhuna ve adaletine uygun olmadığı, vergiden söz edebilmek için ortada ticari faaliyetin ve bunun sonucunda reel kazançın olması gerektiğini, nasıl 2004 ve 2023 yıllarında yapılan enflasyon düzeltmelerinden kaynaklanan değer artışları vergiden istisna edildi ise bundan sonra da istisna edilmesi gerektiğini söyledik.
Maalesef bu konudan doğrudan etkilenecek tacirleri ve sanayicileri temsil eden ticaret odalarından, sanayi odalarından ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden hiçbir açıklama, itiraz, tepki gelmedi!
Bakalım mayıs ayında işletme sahiplerinin önüne bu vergiler konulunca neler yapacaklar…
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere….
Benzer Yazılar
Bu yazıya benzer içerik bulunamadı.