Eskişehir'e CEYK-SIPA-ROV'un Yelkenlisi Gelmiş, Bizim Haberimiz Yok?

Dostlarıma anlattığım bu olayı, ısrarları üzerine - yaklaşık iki buçuk sene süren rahatsızlığımdan dolayı- yeni kaleme aldığım için bu yazıya geç kalmış yazı da diyebilirsiniz.



Bundan üç yıl önce ofiste çalışırken telefonum çaldı ve açtım. Efendim ile söze başladım.

 


Memur: İyi günler. Eskişehir Belediyesi'nden arıyorum.

BHG: Hanımefendii buyurun sizi dinliyorum.

Memur: Sizde seyir jurnali var mı?

BHG: Hanımefendi, biz boş ve yeni seyir defteri satmıyoruz.

Memur: Bize boş lazım değil, içi yazılı eski lazım.

BHG: Nerede kullanacaksınız? Ne yapacaksınız?

Memur: Ceykkksıparovv'un yelkenlisine koyacağız.

BHG: Nasıl? Anlayamadım? Bir daha tekrarlar mısınız, ne dediniz?

Memur: CEYK-SIPA-ROV.

BHG: Bir daha tekrarlar mısınız?

Memur: CEYK-SIPA-ROV.

BHG: Hanımefendi, o kim?

Memur: Bilmiyor musunuz? Filmi var.

BHG: Hanımefendi, bilmiyorum. Beni bu konuda aydınlatırsanız memnun olurum.

Memur: Bizim belediyemiz burada Ceykkksıparovv'un yelkenlisini yaptı. Onun kaptan köşküne eski bir seyir jurnali koyacağız.

BHG: Şaşırdım ve hiçbir zaman satmadığım, dostlarıma hediye ettiğim seyir defterlerinden - elimde 2-3 adet vardı - satın almasınlar diye yüksek fiyat söyledim.

Memur: Yetkililere fiyatınızı iletiyim. Size geri döneceğiz.

BHG: Hanımefendi, bir saniye lütfen ayrılmayın hattan.

Memur: Dinliyorum.

BHG: Bu bahis ettiğiniz yelkenliyle ilgilenen kişi veya birime beni bağlayabilir misiniz?

Memur: Bir dakika bekleyiniz.

Memur: Şu anda müsait değiller.



Ve görüşmemiz sonlandı.



Eskişehir Belediye'sinin kabasorta donanımlı bir ahşap yelkenli inşa ettiğini biliyordum.



Fakat adının ve sınıfının 33 yıldır denizcilikle alakalı gazete ve dergilere yazı yazan bir kişi olarak CEYK-SIPA-ROV olduğunu bilmiyordum.



Bir süre sonra tekrar telefonum çaldı, arayan Eskişehir Belediyesi'ndeki memurdu.



BHG: Hanımefendi, buyurun.

Memur: Tamam, seyir jurnalını satın alıyoruz.

BHG: Hanımefendi, bende CEYK-SIPA-ROV'un yelkenlisine koyulacak seyir defteri yok. TÜRK KALYONU yapsaydınız HEDİYE EDERDİM.

Memur: Fakat efendim.

BHG: Sizden tekrar rica ediyorum, lütfen beni ilgiliye aktarır mısınız? Çünkü kendisine söyleyecek birkaç sözüm var.

Memur: Bir dakika bekleyiniz.

Memur: Şu anda müsait değil.

BHG: Hanımefendi, iyi günler dilerim dedim ve görüşmeyi sonlandırdım.



Kendi kendime: Rezalete bak KABASORTA ARMALI Yelkenli inşa ediyorlar, memurlarının ne inşa ettiklerinden haberi bile yok.



Bayan memurun benim ile görüştürmeye çalıştığı fakat benimle görüşmeyen KİBİRLİ belediye personelinin de bu konu da son derece yetersiz olduğunu düşündüm.



Deniz Kültürü, Denizcilik Tarihi ile alakalı olarak Eskişehir Belediye başkanının denizi olmayan bir şehrimize böyle bir ahşap yelkenli yapması takdire şayandır.



Fakat böyle bir yelkenli inşa ederken öncelikle bu konu ile ilgili personelin eğitilmesi gerekirdi, yok eğitmezlerse geleceğimiz olan çocuklarımızın YÜZÜKLERİN HİKAYESİNİ, KARAYİP'İN KORSANLARINI ve şu anda Devletimizin kuruluşu olan THY'nin (Türk Hava Yolları) Sponsor olduğu STAR İÇİ BOŞ filmini tarihimiz olarak algıladıklarından ileride onlar da eminim ki konu olduğu vakit Eskişehir Belediyesi'nin genç memuru gibi konuşacaklardır.



THY Reklam amacı ile sponsor olduğu STAR İÇİ BOŞ filmi için ayırdığı bütçenin hiç olmazsa bir kısmını YOK OLAN TÜRK HAVA İZCİLİĞİNE ayırsaydı bir çok gencimiz paraşüt eğitimi, model uçak eğitimi ve diğer uzmanlık sınıflarında eğitim görüp hayatta çok daha iyi noktalara ulaşırlardı.



DENİZ İZCİLİĞİMİZ ZATEN CAN ÇEKİŞİYOR.


Seçkin iş adamlarımız azami derecede profesyonel futbola yatırım yapıyorlar ve her yaştan insanlarımız günlerce falanca topa nasıl TEKME ATTI, KAÇIRILAN POZİSYONU tartışıyorlar.

Benzer Yazılar

Bu yazıya benzer içerik bulunamadı.

Yorum Yap