Gökçeada’da Tekne Hayatı

Uzun zamandır yazamıyordum. Hayat koşuşturmaları, işler güçler derken ne çok şey birikmiş içimde. 

Nisan ayından beri Gökçeada'da teknede yaşıyoruz. Dönem dönem işlerimiz için kısa aralıklarla İstanbul'a gidişlerimiz oluyor.

Adada mis gibi kekik kokuları arasında uzun yürüyüşler yapabiliyoruz. Denizi de son derece temiz ve keyifli. Hayat akışı oldukça yavaş. Acelesiz ve telaşsız yaşamak ne güzelmiş.

Çocukken hep bir adada yaşamak isterdim. Kurduğum hayallerin gerçekleştiği bir dönemdeyim. Şükür...

Burada marina olmamasına rağmen gelen tekneleri boş çevirmeden elden geldiğince yardımcı oluyorlar. Yıllarca kaç mil deniz gezdik hatırlamıyorum. Her gün demir alıp yeni rota vurduğumuz kaç yaz, kaç bahar devirdik. Ama bu yaz teknede durağan hayata geçmek iyi geldi bize. Sanırım bazen durmak lazım. Yavaştan almak, düşünmek, enerji toplamak. Ruhunu şarja takmak gibi...

Bu arada yumurtan, sütün en doğalından. Her hafta kurulan köy pazarında tarladan toplanan ürünleri direk üreticisinden alabilmek de ayrı bir güzellik.

Velhasıl bu dönem bize iyi geldi Gökçeada...

Doğayla iç içe olduğumuz, yeşille mavinin kucaklaştığı en batıdan hepinize sevgiler dostlar.