Senin oldu mu hiç; gündüzlere sarkan gecelerin,
Dostlarınla neşe buldun mu neşesinde neşelerin?
Şarkı söyledin mi hiç ayık kafayla
veya aynı şarkıyı dinledin mi üst üste belki yüz defa...
Hiç kendinle bir başına kalıp şiirler yazdın mı kuytusunda gölgelerin?
Gidebildiğin yere kadar tabana kuvvet yürüdün mü mesela arka mahallede ne var diye...
Bayram veya seyran değilken hiç aldığın oldu mu gönülden verilen bir hediye?
Senin için değerli olan bir şeyi verdin mi hiç; yoldan geçen çingenenin küçücük çocuğuna...
Sevap kazanmak için değil de karnı doysun diye hiç mama aldığın oldu mu sokaktaki aç bir kediye?
Meraklarının peşinden gittin mi; parayla satın alınamayacak bir şeye hiç sahip oldun mu?
Gece vakti açan şu çiçeğin hikmeti nedir; hangi ağacın diğer adı menengiç...
Nasıl yağar yağmur; Ağrı Dağı hangi sınır boyunda,
Nereden doğar nereye akar acıların ırmağı şu kanlı Meriç?
O bana ne verdi ben ona ne verdim; benim yuvam benim toprağım:
Hiç düşündüğün oldu mu; ülkem için ben ne yaptım?
Hep tükettin mi yoksa ürettiğin de oldu mu
en azından elinde kazma-kürek-çekiç...
Bilmiyorum; belki yaptın; belki yapmadın...
Fakat yapmadıysan;
yaşadım desen de sen aslında yaşamadın...
Ali Soysal