2016 yazının sonuna doğru İzmir'de bulunduğum esnada Bozcaada'da bulunan arkadaşımızdan, bir Türk kosterinin sabaha karşı Bozcaada mendireğine çarptığı haberi geldi ve kendisi kurtarma faaliyetlerini gazetemiz adına izlediğini rapor etti. Birkaç gün sonra görevi kendisinden ben devir aldım. Kurtarma operasyonunu aşama aşama görüntülemeye başladım. Zaman zaman çalışmalara ara veriyorlardı. Bende o araların birinde Bozcaada'nın kütüphanesine bir bakayım, denizcilikle ilgili bir kitaba rastlarım düşüncesiyle kütüphanenin kapısına geldim. Kapıda çalışma saatleri yazıyor ve bir ip asılı.
Yani ipi çek, kapıyı aç, gir. İpi çekmeden önce içeriye baktım, kimseleri göremedim. İpi çektim, kapıyı açıp içeri girdim.
Seslendim. ''KİMSE YOK MU?''
Girişte sol taraftaki odadan ''Buyrun'' cevabı geldi. Odaya yöneldiğim vakit görevli beyefendi ''Hoşgeldiniz'' dedi
Kendimi tanıttım. Kitaplara bakmak istediğimi söyledim. Kitapların çoğu sağ taraftaki salonda. Gördüğüm: Raflar eski, soluk bir ışık ve denizcilikle alakalı bir tane bile dergi, gazete, kitap yok. Arka soldaki odada yaklaşık on adet bilgisayar.
Sordum: ''Hiç gelen giden var mı?''
Cevap verdi : ''Geçen gün bir gazeteci bayan geldi. Zaman zaman da okul dağıldıktan sonra tek tük talebe geliyor.'' dedi.
''Tatilciler gelmiyor mu?'' dedim.
''Gelmiyorlar'' dedi.
Bu sohbeti yaptığımız esnada kütüphaneyi dolaşırken üst kata çıkan merdivenlerin üzerinde birçok büyük, kapalı koli gördüm.
Sordum : ''Bunlarda ne var?''
Cevap verdi : ''Kitaplar''
''Niçin raflarda değil?''dedim.
''Onlar kayıtlı değil, kayıt edeceğiz.'' dedi.
''Nereden geldi bunlar?'' dedim.
Biraz tedirgin bir ses tonuyla ''KAPIYA BIRAKIP KAÇIYORLAR.''
''Nasıl, nasıl?''
''ZAMAN ZAMAN KAPIYA BIRAKIP KAÇIYORLAR.''
''Niçin içeri teslim etmeyip kapıya bırakıp kaçıyorlar?''
Yine sessizce ''BİLMİYORUM'' dedi.
CAMİNİN KAPISINA YENİ DOĞMUŞ BEBEKLERİ BIRAKIP KAÇIYORLARDI...
KÜTÜPHANENİN KAPISINA DA KİTAP BIRAKIP KAÇTIKLARINI böylece öğrenmiş oldum.
İki gün sonra kosterin kurtarılma operasyonunu görüntüleme işini konuya ilgi duyan yetenekli genç dostum Semih ÜNSAL'a bırakarak Bozcaada'dan ayrıldım.
Benzer Yazılar
Bu yazıya benzer içerik bulunamadı.