Midye Var, Yerseniz!

İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde oturanlar ve Beşiktaş’tan Sarıyer istikametine gidenler bilirler Beşiktaş trafiğini. İstanbul’da yaşayan herkes için bu durum çok normaldir. İstanbul’da yaşayanlar sabır sınavını adeta trafikte verir. Fakat son birkaç yıldır Beşiktaş’ta ekstra bir trafik söz konusu. Beşiktaş’tan otobüse binip de Bebek istikametine gitmek isteyenler için bu durum çok can sıkıcı olmaya başladı. Çünkü bu trafik sıkışıklığının nedeni hava şartları, Çırağan’da yapılan düğün ve organizasyonlar ya da Yıldız Parkı’na devlet büyüklerinin teşrif etmesi değil. Olay sade ve sadece MİDYE.

 

Yanlış okumadınız. MİDYE ile trafiğin ne alakası var diyebilirsiniz. Yaz-kış hep aynı noktada trafik duruyor. O arada dakikalarca bekliyorsunuz. Bakıyorsunuz kaza yok, trafik kontrolü yok. 

 

Motosikletlerle gelenlerin midye yemek için yolun ortasında durmaları, taksi ile gelip taksiyi bekletenler  ve hatta arabalarını tek sıra halinde park edenler… Beşiktaş gibi İstanbul’un Avrupa Yakası’nda yer alan ve hem insan hem araç trafiği açısından zaten yoğun olan bir ilçenin sırf midyeci yüzünden daha da yoğunluk kazanması gerçekten oradan geçen bütün insanlar açısından çekilmez oluyor. Ayrıca arabaların park etmeleri öyle bir cadde de nasıl mümkün olabilir!!! … Aklınızda bulunsun aracınıza park yeri bulamazsanız Beşiktaş’ta ana caddeye park ediverin. Hiç otopark aramanıza gerek yok. Nasıl olsa kimsenin sesi çıkmıyor. Park yapılabilir işaretini ben göremedim. Acaba var da ben mi göremiyorum? Belki de gözlük kullandığım içindir.

 

Konunun bir başka yönü de oradan geçen bütün insanların vakitlerini çalmalarıdır. Otobüse binseniz daha 1 durak gidemeden çoğu zaman inip yürümek zorunda kalıyorsunuz. Tabi ki Ortaköy’ e gidecekler için geçerli. Bebek’e kadar yürümek pek kolay değil elbette. Acaba toplum obezite olmasın, yürüyüş yapılsın, daha sağlıklı bir Türkiye olsun diye mi böyle bir duruma müsamaha gösteriliyor? Ya da kimler müsamaha gösteriyor!!! Öyle ya birileri kazanırken diğer insanların kul hakkı yeniyor. Üstelik o yoldan ambulans da geçiyor, itfaiye de. Acaba ambulansın içindeki hastaların hastaneye yetişememelerine kısmi de olsa sebep olmuyorlar mı? Bu kadar insanın kul hakkını nasıl ödeyecekler? Burada görev İstanbul Emniyeti Trafik Müdürlüğü’ne düşüyor.

 

İşin diğer yanı da midyesini yiyenler için. Caddeden geçen onca arabanın egzozunu da midye ile beraber yiyorlar. Midye denizin derinliklerinden, kaya diplerinden çıkarılır. Orada yedikleri midyenin nereden çıkarıldığını düşünüyorlar mı? Bir defasında bizzat gördüğüm hatta midyeyi çıkaranlar ile sohbet ettiğim oldu. Nerede mi? Arnavutköy İskelesi’nde. Artık midye bulamadıklarını, iskelelerin kenarlarından midye topladıklarını söylediler. Deniz araçlarının otorite boşluğundan yararlanarak sintine bastıkları kıyı alanlarından toplanan midyenin yarardan çok zararı vardır. Ama herkes bu durumdan çok memnun sanırım. Ne diyelim. Yiyebiliyorsanız AFİYET OLSUN….

Benzer Yazılar

Bu yazıya benzer içerik bulunamadı.

Yorum Yap