Sarıldıkça sarılıyor şu
sarmaşık gülleri,
Mis kokuyor uzattığı
o pembecik elleri,
Yuva yapmış
uzandığı dikenleri
telleri,
Saray bahçelerinde
niye yoksun sarmaşık...
Sırma fistan üzerinde
beyazlı ve pembeli,
Çiçeğini incitmeden
başlara taç etmeli,
Gönül çeşmesinden
bir yudum su vermeli,
Seni; sen açınca fark edene
nazın yok mu;
sarmaşık…
Nice arı iştahla yer içindeki balını,
Ellere ikram edersin de sen bilmezsin tadını,
Kimileri kopartır o incecik dalını,
Sana cefa edenlere; sözün yok mu sarmaşık…
Ali Soysal
Benzer Yazılar
Bu yazıya benzer içerik bulunamadı.