Ücretlerin vergilendirilmesinde vergi dilimleri vardır.
2024 yılı için
110.000 tl ye kadar %15,
230.000 tl ye kadar % 20,
580.000 tl ye kadar %27 ve bu şekilde artan oranda değişerek devam eder..
Bu vergi dilimi uygulaması nedeni ile..
Yıl başında birisi 94.000 tl brüt maaşla, diğeride 84.000 tl brüt maaşla işe başlasın..
Aralık ayında 94.000 tl brüt maaşla çalışanın eline 51.221.00 TL net maaş geçerken..
84.000 tl brüt maaşla çalışanın eline 51.484.00 tl net maaş geçer.
Yani 10 bin tl düşük maaşla çalışanın hesabına daha yüksek maaş yatar. Çalışana bunu anlatamazsınız.
Hergün gelir benim maaşım brüt maaşı neden benden daha düşük olandan daha az, böyle saçma şey mi olur diye sorar durur.
Değişen vergi dilimi ve oranlarından dolayı brüt maaşı düşük olan üçüncü vergi dilimine girmediği için kesinti tutarı az olduğundan yılın son aylarında eline daha fazla net maaş geçer.
Hadi bir tuhaflıkdan daha bahsedelim.
Kanunlarımıza göre iş yerinde vergi levhası, yazar kasa levhası, sigortalı hizmetli listesini bulundurmak ve herhangi bir denetimde ibraz etmek zorundayız. Yani bulundurmak zorundayız. İş yerine asma, görünür yerde bulundurma zorunluluğu yoktur. Ancak "Bu işyerinde asgari ücret uygulanmaktadır" tabelasını herkesin görebileceği bir yere asma zorunluluğu vardır. Aksi takdirde ceza kesilebilir.
Bunun nedeni bu tür levhaları asma değil, bulundurma zorunluluğu şeklinde yasa değişikliği yapılırken, liyakata değil sadakata göre makamlara atama yapıldığı için bu yasa değişikliğini hazırlayan muhterem, bu levhayı kanun listesine eklemeyi unuttuğu için, bu levha halen eski hüküme tabi ve iş yerine asılmassa ceza kesilir.
Birkaç tane de ilginç yargı kararlarından bahsedelim…
İstanbul Bölge idare mahkemesi E:2022/3416 K:2023/142 sayılı kararında ‘’Kişisel hesaba yatırılan paraların, başkaca delillerle mesleki ya da ticari kazanç olduğu ispat edilmeden, sadece hesaba para yattı diyerek vergi tarh ettirilemez, cezalı tarhiyat yapılamaz.’’ şeklinde hüküm vermiştir.
Ancak diğer yandan Danıştay vddk. K:2022/595 sayılı kararında şirketin ‘’Ticari hesabına gelen paraların ticari faaliyetten dolayı geldiğinin kabulu gerekir.’’ şeklinde karar vermiştir. Burada dikkat edilmesi gereken konu, paranın geldiği hesabın ticari hesap mı, bireysel / tasarruf hesap mı olduğu yönündedir. Ticari hesap ise paranın yatmasını yeterli görüp başkaca bir ispat deliline gerek görmez iken, bireysel / tasarruf hesaba yatan paranın ticari faaliyete dayandığının iddia edilebilmesi için başkaca delillerle ispat edilmesi şartını aramaktadır.
Danıştay 9.Dairesi E:2021/1784 K:2022/3286 sayılı kararında yüksek tutarda faturalar kesmesine rağmen sadece ofiste faaliyet göstermesi, çalışan işçisi, şubesi, deposu, nakliye aracı olmaması ve düzenlenen çeklerin sürekli aynı dört kişiye ciro edilmesi, sahte fatura düzenlediğini gösterir şeklinde karar vermiştir.
Yargıtay 9. Hukuk dairesi E:2017/ 15110 K:2020/2319 sayılı kararında işverenin tek taraflı işçiyi ücretsiz izine ayıramayacağı, karşılıklı anlaşma ve kabul şartı ile mümkün olduğu, işverenin tek taraflı ücretsiz izine ayırması sözleşmenin feshi sayılacağı ve tazminat hakkı doğuracağı şeklinde karar vermiştir.
Yargıtay 9.Hukuk dairesi E:2012/4765 K:2012/18802 sayılı kararında, Mağazada çalışanların indirimli satışa çıkan ürünleri kendileri almak için mağazada koli içinde gizlemeleri ve daha sonra kendilerinin satsın almasını işverenin bilgisi dışında menfaat temin etmeye ve doğruluk ilkelerine aykırı davranış olarak nitelendirerek işveren tarafından işten çıkarılmalarını haklı bulmuştur.
Birkaç tane de yeni çıkan yasa, tebliğ ve yönetmelikten bahsedelim.
Artık kira miktarı ne olursa olsun bütün ev, iş yeri kira ödemelerinin bankadan ödenme zorunluluğu getirilmiştir.
Vergi mükellefi olmayan nihai tüketiciye yapılan satışlar 7.000 tl ve üstü ise artık nakit ödeme yapamazsınız kredi kartı ya da bankadan ödenme zorunluluğu getirilmiştir.
Eski ehliyetlerin geçerlilik süresi 31.12.2024 tarihinde doluyor. Eğer uzatılmazsa 1.1.2025 tarihinden itibaren eski ehliyetler geçersizdir. 12.978 tl ceza ile muhatap olabilirsiniz.
1.2025 tarihinden itibaren şirket araçları ve kiralık araçlar TTB (taşıt tanıma birimi) takılı değilse akaryakıt alamayacaklar.
4857 sayılı İş Kanunu m.25/II- (ı) maddesine göre çalışan işini dürüstlük kuralları çerçevesinde özenle yapmak zorundadır. İşçinin iş yerinin malına ya da iş yerine bırakılan üçüncü kişilere ait mala 30 günlük ücretinin üzerinde zarar vermesi halinde, zararı karşılaşa bile, işverenin tazminatsız olarak iş akdini fesh etme hakkı vardır. Yani işçi zararı karşıladım, işten çıkaramazsınız diyemez.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere….
Süreyya Özkan
Benzer Yazılar
Bu yazıya benzer içerik bulunamadı.