Masmavi denizi, tarihi kasabaları ve yemyeşil adalarıyla Hırvatistan, bir denizci için adeta keşfedilmeyi bekleyen bir hazine. Yelkenli teknemizle Adriyatik’in koylarını, UNESCO miraslarını ve büyüleyici adalarını keşfederken her gün bambaşka bir masala yelken açtık.
Mljet: Doğanın Sessiz Cenneti
Yolculuğumuzun ilk rotası Mljet Milli Parkı oldu. Efsanelere göre Homeros’un Odysseia destanında Ogygia Adası olarak geçen Mljet, gerçekten de insanı büyüleyen bir atmosfere sahip. Çam ormanlarının mis kokusu, gökyüzüyle yarışan zümrüt yeşili göller ve kıyıya çarpan dalgaların ritmi… Teknemiz kıyıya yaklaştığında, doğanın dinginliği tüm ruhumuzu sarıyordu. Burada yürüyüş yollarında keşfe çıktık, göllerin çevresinde bisiklet sürdük ve berrak sularda yüzerek doğayla bütünleştik.
Vis: Tarih ve Doğanın Buluştuğu Ada
Bir sonraki durağımız Vis Adası oldu. Yüzyıllarca askeri amaçlarla kapalı kalmış olan bu ada, bugün UNESCO tarafından koruma altına alınmış bir doğa ve kültür hazinesi. Kıyıya yaklaştığımızda manastırların taş duvarları ve eski kalelerin siluetleri karşıladı bizi. Vis’in dar sokaklarında dolaşırken, her köşede tarih ile karşılaştık. Yelkenlilerle dolu liman, denizcilik kültürünün adanın kalbine nasıl işlediğini hissettiriyordu. Güneşin batışını izlerken adeta zamanın yavaşladığını fark ettik.
Dalmaçya Kıyılarında Kasabalar
Seyrimiz bizi Dalmaçya kıyılarının sevimli kasabalarına taşıdı. Taş evlerin sıralandığı sahil şeritleri, palmiye ağaçlarıyla süslü meydanlar ve kıyı boyunca yürüyüş yapan insanların huzurlu yüzleri… Teknemizi bağladığımız her limanda, hem tarihle hem de sıcak insanlarla karşılaştık. Gün boyu dalgaların ritmini izledikten sonra kıyıda oturup taze deniz ürünleri yemek, yolculuğun en keyifli anlarından biri oldu.
Denizde Özgürlük
Bu seyir; sadece bir gezi değil, bir yaşam deneyimiydi. Her sabah gözlerimizi farklı bir koyda açtık, her gün bembeyaz yelkenlerimizi rüzgâra bırakıp yeni bir maceraya yelken açtık. Gün batımını izlerken gökyüzünün turuncuya, ardından mora bürünmesini seyrettik. Geceleri ise yıldızların altında, denizin melodisiyle uyuduk.
Adriyatik’te yelken yapmak, insana unutulmaz bir özgürlük duygusu veriyor. Bir gün sakin koylarda doğanın huzurunu dinlerken, ertesi gün tarihi şehirlerin taş sokaklarında kayboluyorsunuz. Hırvatistan adaları arasında yapılan bu seyir, sadece denizcilik değil; aynı zamanda tarih, kültür ve doğanın kusursuz uyumunu yaşatıyor.
Adriyatik’in mavisinde kaybolmak
Yelkenliyle Hırvatistan adalarında seyir, bir tatilden çok daha fazlası: bir ruh yolculuğu. Rüzgârla yol almak, her yeni adada başka bir hikâyeye dokunmak ve Adriyatik’in mavisinde kaybolmak… İşte özgürlüğün en saf hali tam da bu.
Konuk Yazar: Hakan Kaptan
Fotoğraflar: Hakan Kaptan Arşivi
Yayına Hazırlayan: Doruk Ajans / Yelkencinin Gazetesi Kuruluşudur.
