‘’Akın Hoca’’ Sonsuzluğa Yelken Açtı

Cep telefonumun whatsapp'ındaki profil fotoğrafı

 

Nereden başlayacağımı bilemiyorum.

 

Yıl 1987. İlk denizcilik fuarlarından biri Mecidiyeköy semtinde Ortaklar Caddesi, Mediha Avni Sözen Kültür Merkezi içinde açılmıştı. Eski ortağım Metin Gürkan ve ben fuara beraber katılmıştık. Bu ilk katıldığımız fuarda çok değerli dostlar edindik ve hala dostluğumuzu sürdürüyoruz. Merhum Akın Özbekligil Hoca ile de bu fuarda tanışmıştık. O yıllarda çok yakın arkadaşı olan ve hala dostluğumuzu devam ettirdiğim Sayın Ahmet Şahin ile Akın Hoca fuarı beraber geziyordu. Bizim stantta epey sohbet ettik. Sayın Ahmet Şahin, beni ve kardeşim S. Servet Gürbüz’ü Bebek sahilinde kıçtan kara bağlı olan - o yıllarda özenerek inşa edilmiş, uzun yıllar tahtını kimseye kaptırmayan - uskuna ‘’Nur’’a davet etti.

Gulet Nur’’u size kısaca anlatmam gerekirse; birçoğunuz uskuna ‘’Nur’’u bilirsiniz. Detay fotoğraflarını görmek isteyenler Yelkencinin Gazetesi ‘’Pencereden Bakış’’ köşesini geriye doğru tetkik edebilir. O sayfalarda Akın Hoca’nın Fiji adındaki 1988 senesinde satın aldığı Kech teknesinin fotoğraflarına da rastlamanız mümkün. Önümüzdeki günlerde de uzun zamandır ara verdiğimiz ‘’Pencereden Bakış’’ köşesini Akın Hoca’nın aziz hatırası ve ruhunun şad olması için tekrar hazırlayacağım.

Akın Hoca’nın vefat haberini gazetemizin Halkla İlişkiler Müdürü Bihter Durukan kardeşimiz, gazetenin haberlerini paylaştığı facebook sayfasından görmüş. Benim de kendisini yakından tanıdığımı bildiği için bana haber verdi. Ben derhal ortak dostumuz olan Sayın Ahmet Şahin’i aradım. Maalesef haber doğruydu. Merhum Akın Özbekligil ile en son mayıs ayında telefon ile görüşmüştüm. Vefat edene kadar rahatsızlığından hiç bahsetmemişti. 2021 yılında koronadan dolayı yatalak kaldığım dönemde beni sık arıyordu. Telefonda uzun uzun sohbet ediyorduk. ‘’İstanbul’a geleceğim. Görüşeceğiz Hulusi’’ diyordu.

Meğer çok rahatsızmış, hiç haberimiz yoktu. Maalesef bu fani dünyada uzun yıllar bir araya gelememiştik ama sürekli irtibat halindeydik.

 

1988 yılında satın aldığı Kech Fiji’nin Marmaris’e intikal ettirilmesi yolculuğuna bende katıldım. Zaman zaman tartıştık, zaman zaman güldük. Zorda olsa keyifli bir yolculuktu. O yolculuğun tamamını fotoğraflamıştım. Fiji’nin iki tane seyir defteri vardı. İkinci seyir defterinin sayfaları da sanırım Yelkencinin Gazetesi’nin arşivinde olacaktır. Artık o fotoğraf ve seyir defterinin notlarını bu sayfalarda yayınlamak şart oldu.

Akın Hoca ile birçok ortak noktamız vardı.

O da bizler gibi ATATÜRK İLKE VE İNKİLAPLARINA YÜREKTEN BAĞLIYDI.

Benim gibi Akın Hoca’da GAYRİ NİZAMI HARP EĞİTİMİ görmüştü. İkimizde uzakdoğu sporları ile ilgilenmiştik. Akın Hoca üst derecelere yükselmişti. Bana durmadan takılırdı. ''Hulusi, babana söyleyeceğim. Evin çatı arasında yedek kremit bırakmadın.'' derdi.

Üstüne üstlük Akın Hoca, aynı zamanda çok iyi bir paraşütçü ve paraşüt hocasıydı. Birçok paraşütçü yetiştirmiştir. Benim paraşüt eğitimim hiç yoktur. Ben ayrıca PSİKOLOJİK HARP EĞİTİMİ de görmüştüm. Akın Hoca, hatırladığım kadarıyla Psikolojik Harp Eğitimi görmemişti fakat birbirimizi tamamlıyorduk.

Ortak dostumuz Sayın Ahmet Şahin de, biliyorsunuz denizciliğinin yanısıra çok iyi bir pilottur. Kendi rızası olmadan gördüğü eğitimleri ve diğer yeteneklerini burada yazmak istemiyorum.

Eski arkadaşım, değerli dostum Akın ÖZBEKLİGİL, bizleri bırakıp sonsuzluğa yelken açtın. MEKANIN CENNET OLSUN. ALLAH SEVENLERİNE SABIR VERSİN. ALLAH GERİDE KALANLARINA VE OĞLUNA SAĞLIKLI UZUN ÖMÜR VERSİN.

 

RUHUN ŞAD OLSUN

AMİN

 

B. Hulusi Gürbüz / Arkadaşın

Genel Yayın Yönetmeni

 

Yayına Hazırlayan: Özge Durmuş / Genel Yayın Yönetmen Yrd.

Grafik: Doruk Ajans 

Fotoğraflar: Akın Özbekligil facebook sayfasından alınmıştır. 

Yorum Yap