Ay, Biraz Mahcup mu Bu Gece?

Ay, biraz mahcup mu bu gece? 

Hafiften kızarmış...  

 

Hikayesini birde benden dinlemek ister misiniz?  

 

Güneşe ve onun aydınlığına uzaktan uzağa sevdalı olan ay, ona ulaşabilmek için her gün dua ediyormuş. Oysa onu başına taç eden gece ve etrafında pervane olan yıldızlar için ne kadar kıymet gördüğünün farkında bile değilmiş.

 

Her gün doğan ışıklar içindeki güneş, ona imkansız göründükçe hayranlığı daha da çok artıyormuş. Onunla birlikte olabilmeyi o kadar çok dilemiş ki, en sonunda duası kabul olmuş.  

 

Güneşin karşısında belirdiği aydınlık bir güne gözlerini açtığında ne yapacağını şaşırmış. Onun devasa ışığı karşısında gözlerinin kamaştığını hissetmiş. Oysa güneş farkında bile değilmiş ayın karşısına geçip hayran hayran onu izlediğinin… Evet ay istediği aydınlık güne kavuşmuş ama varlığının hiçbir kıymeti yokmuş. İlk gün biraz heyecan, biraz şaşkınlık ve merak içinde  geçmiş. Ama ilerleyen günlerde iyice sıkılmaya başlamış.  

 

Ona hiç aldırış etmeyen hatta yüzüne bile bakmayan güneşin karşısında hatasını anlamış. Kendini, bir hiç hissettiği bu yere ait değilmiş. Onu sarıp sarmalayan, semalarında belirdiğinde aşkını haykıran gecesini ne kadar özlediğini fark etmiş. Denizlere  yansıyan ışığını, etrafına dizilmek için birbiriyle yarışan yıldızlarını özlemiş. Bu yaptığı hatadan dönmek için yine dua etmiş. Sonunda çok pişman olup hatasını anladığından dolayı duası yine kabul edilmiş.  

 

Güneş uğruna terk ettiği gecesine kavuşan ay, gökyüzünde belirdiği ilk anda utancından kızarmış. O günden beri geceye yaptığı vefasızlığı her hatırladığında aynı mahcubiyeti taşıyan ay, kırmızı doğmuş ve kırmızı ay elindekinin kıymetini bilmeyip hep fazlasın isteyen herkes için bir ders olmuş:)  

 

Sahip olduklarımızın değerini iyi bilmemiz dileğiyle...  

Yorum Yap

Sosyal Medyada En Çok Bu Hashtag'lerle Arandık!