Depremi Önceden Bilmek

Duydunuz mu haberi, bir Türk’ün de dahil olduğu bir ekip depremi bir ay önceden haber verecek bir yöntem bulmuş.

Dünya yaşamının kaçınılmazı olan, yer kabuğu yüzeyinde oluşan yaşamı ölümcül derecede etkileyen hareketliliğe zelzele, deprem diyoruz. Bizdeki gibi çoğunlukla sağlamlığına güvenilemeyen yapılarda yaşayanları öldürmenin ötesinde yaşamın her anında endişeye yol açıyor. Bilime göre depremde ölümcül olan inşası bilime uygun olmayan yapılardır. Bundan kaçınmak içinse öncelikle inşaatı uygun zemine yapmak ve yapıyı da bilimin emrettiği statik mukavemette yapmak gerekiyor.

Mesela yeni bir şey bulmuş gibi çeşitli saiklerle geçmişte göl olan Amik Ovası ve erozyonla dolmuş Gemlik körfezi ile İznik gölü arası gibi sağlam olmayan zeminleri imara açmamak. Hatırlayın İstanbul gibi büyük şehirlerde nerede eski dere yatakları, bataklıklar ve heyelan sahaları? Hep imara açılmış ve şimdi aslında güvensiz yaşam alanı!

Depremi önceden tahmin ederek nice hayatlar kurtarılamaz mı?

Eğer en az bir hafta, hatta yazımda belirteceğim gibi bir ay önceden, “şu noktada, şu derinlikte, şu büyüklükte, şu tarihte” olabilir diye depremi haber verse, riskli bölgeyi tamamen boşaltmak mümkün olur mu?  Zaten afet bölgelerinde yeme, içme, barınma, ulaşım sorun oluyor; ABD’de kasırga afetinin gelişi ve şiddeti büyük doğrulukla tahmin ediliyor; bölge boşaltılarak can kaybı önleniyor. Japonya’da ise dayanıklı yapılar ve halkın eğitimi ile şiddetli depremler büyük ölçüde bertaraf edilebiliyor.

Bir kısım araştırmacılar depremden 3 dakika önce alarm vererek bunu gerçekleştirmeyi hedefliyor. Bu 3 dakika, kişinin mesajı veya alarmı fark ederek hızla deprem acil ihtiyaç çantasının olduğu, önceden kararlaştırılmış korunma üçgenine veya bir başka güvenli bölgeye kendini atması için yeterli olacak süredir. Bunun için yeraltındaki hareketliliği ve bu hareketlilikteki değişimleri izleme metotları araştırılıyor ancak henüz yol uzun, zira yeraltı hareketleri bir motorun sesini, titreşimini ve diğer algılanabilir datasını inceleyip arıza ihtimalini söylemek kadar basit değil ve çok karmaşık bileşenler var.

Ama artık biliyoruz ki deprem ilk anında çok öldürücü olmuyor. Bir hızlanma süreci var ve depremin ilk hissedildiği andan itibaren bu süreç iyi değerlendirilirse yaşam için çok değerli fırsatlar sunabilir.

Bu amaçla Google, Android akıllı telefonlar için Earthquake Alerts System adı altında bir uygulama geliştirmiş. Bu uygulama en son ülkemizde 4 Aralık 2023 tarihli Gemlik körfezi 5.1 şiddetli depreminde deprem başlar başlamaz “hafif sallantı, tahmini 5.0 büyüklük ve yaklaşık 60 km uzakta” diye cep telefonlarına mesaj göndermiş.

Bu sistem cep telefonun içindeki aksolemetre yani ivme ölçer mikro kristallerinin sarsıntıyı hissetmesi ve merkezi uyarması ile çalışıyor. https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0vme%C3%B6l%C3%A7er

Bu özellik Apple iPhone’da yok, ama benzer bir uygulama bekleniyor.

Tabi bu sistem de yanılabilir, mesela Berlin’de bir sanatçı, çalışır vaziyette 99 tane cep telefonunu bir el arabası ile yola çıkarmış ve sanal yoğunluk ile trafiği kalabalık göstermeyi başarmıştı. https://www.facebook.com/watch/?v=179585403316449

Ülkemizde afetler için hazırlanmış Afad Deprem Mobil Uygulaması, Akut gibi, dünyada da MAP My Earthquake Alerts gibi uygulamalar var ama bunlarda önceden tahmin özelliği yok.

Bu arada bazı moral bozucu gelişmeler de olmuyor değil, İznik’teki batık bazilika arkeolojik kazısına katılan Jeofizik ekibi, Marmara fay haritasını neredeyse derinden etkileyecek yeni bulgulara ulaşmışlar.

https://www.ekonomim.com/gundem/yeni-bir-aktif-fay-kesfedildi-yakin-zamanda-marmarada-deprem-meydana-gelebilir-haberi-773772

Marmara denizindeki fay hatlarını inceleyen Fransız ekipten Dr. Pichon’un notları ise ürkütücü.

Ancak tüm bunlar alimlerin bulguları, kendi tecrübeleri ile yorumladıkları, tabii çok değerli ancak “yorum” özelliği taşıyan bilgilendirmelerdir. Peki bu tecrübeleri tam anlamıyla bir istatistik data olarak derlesek ve yorumu yapay zekaya bıraksak ne olurdu?

İşte bir grup bilim insanı, Cemil Emre Yavaş, Lei Chen, Christopher Kadlec ve Yiming Ji bunu yapmışlar.

Dünyanın en belalı deprem bölgelerinden biri olan Kaliforniya’da, Southern California Earthquake Data Center (SCEDC) tarafından Los Angeles’ın 100 km çapında çevresi için tutulmuş olan 1 Ocak 2012 ile 1 Eylül 2024 arası tam 23 bin 284 adet data setini sisteme yüklemişler. Her data setinde depremsel büyüklük, derinlik, koordinat ve tarih başta olmak üzere 21 farklı değişkenden oluşuyormuş.

Bu inceleme sürecine büyüklükleri 0 ilâ 5.5 ve ortalama büyüklükleri 1.24 olan depremler analiz edilmiş. Niye 12 sene, niye 100 km derseniz cevap basit, çünkü daha eski datalar eksik ve 100 km fay etkileşim sahası.

Bunun için 16 farklı ve birbirine alternatif algoritma yazarak önümüzdeki 30 gün içinde olacak depremler için lokasyon, büyüklük ve tarih anlamında tahmin üretmeye çalışmışlar.

Uygulamada kimsenin itiraz edemeyeceği son derece basit bir istatistik metodolojisi kullanılmış:

Bir algoritmanın Los Angeles için %69,14 doğrulukla tahmin ürettiğini görüp, bunu San Diego ve İstanbul için de denemişler ve daha da geliştirdikleri algoritmanın yine Los Angeles için bu sefer %97,97 sonuç verdiğini görmüşler. Tabii bu henüz bir başlangıç, ancak gelecek için çok ümit vadediyor.

İşte ben hem size haber vereyim, hem de hatırlatayım istedim.

Kapak görseli yapay zeka tarafından oluşturulmuştur.

Murat Ülker

Yorum Yap