YILDIZ HOLDİNG’DE İÇ DENETİMİN GEÇMİŞİ 40 YIL ÖNCEYE DAYANIR
Dr. Fırat Coşkun Güçlü, Babür Kaan Şener ve Mustafa Kocameşe tarafından yazılan İç Denetim kitabının üç yazarının yolu Yıldız Holding’den geçmişti. Böylesine önemli bir fonksiyonla ilgili, böylesine hacimli bir kitabın, bizim beraber çalıştığımız arkadaşlar tarafından yazılmış olması beni çok memnun etti. Ben hem okuyup hem de belli ölçüde çalıştığım üniversitenin son yıllarında en çok denetim ve maliyet muhasebesi departmanlarını sevmiştim. Hatta lisans yaparken son sene yeni ürün yönetimi, mali kontrol teknikleri gibi bazı yüksek lisans derslerini de dinleyici olarak almıştım. Konumuzla ilgili diye belirtiyorum denetim dersinden notum AA idi. Ama lisans öğrencisi olduğum için ortalamayı etkilememiş sadece şanı olmuştu.
Aynı yıllarda imalat defteri tutmak zorunlu idi. Bir keresinde imalat defterindeki bazı bilgilerle, maliyenin denetimi sırasında elde ettiği bilgiler arasında ihtilaf yaşandı Böylece şirketimizde iç denetim başkanlığı kuruldu. Yani Yıldız Holding’de iç denetimin geçmişi 40 yıl önceye dayanır.
Yine aynı yıllarda dünyaca ünlü bir global bağımsız denetim şirketinin içinde olduğu dünyada büyük yankıları olan Enron skandalı yaşandı. Aynı şekilde bizim de kurucusu ve ortağı olduğumuz Nasaş şirketindeki bazı yetersiz denetim uygulamaları, aile olarak bizim denetim konusunu ciddi olarak benimsememize sebep oldu. Arkadaşlarımın isteği üzerine aşağıdaki önsözü kaleme aldım. Buyurun birlikte okuyalım…
İç denetim bir şirketin faaliyetlerini, iş süreçlerini ve finansal kayıtlarını objektif bir şekilde inceleyen ve değerlendiren bir işletme fonksiyonu. Nedeni de denetimi denetim yapmak için değil daha etkili daha verimli çalışmaya neden olmaktır.
İç denetimde şirket riskleri değerlendirilir, iç kontrol ve yönetim süreçleri değerlendirilir. İç denetim, şirketin dış dünyaya yönelik şeffaflığını arttırarak itibarına katkıda bulunur. Çünkü her şirketin finansal, operasyonel, hukuki, itibari ve diğer birçok alanda riskleri bulunabilir. Bu riskler şirket varlıklarını korumak açısından çok önemlidir. Şirketin faaliyetlerinin sürdürülebilirliği bu nedenle iç denetime bağlıdır desem yeridir.
İç denetim şirketin tüm performans denetimini tarafsız bir şekilde yapmalıdır. İç denetim kurumsal yönetiminde en önemli fonksiyonlarındandır.
İç kontrol sistemi kaynakların doğru kullanılmasını, hataların ve dolandırıcılığın önlenmesini , finansal raporlarımızı doğruluğunu ve yasal açıdan “uyumluluğun” sağlanmasını amaçlar. Bu sistem bizler tarafından belirlenen hedeflere ulaşmak için riskleri yönetmek için tasarlanır. Şirketlere göre kültürel farklılıklar içerebilir.
İç kontrol sisteminde söz konusu olan prosedürler şirketin faaliyetlerinin bir standartta yapılmasını ve iş süreçlerinin doğru şekilde yürütülmesini sağlar. Dünya yüzeyinde çok sayıda şirkette, onlarca fabrikada, 70 binden fazla çalışanı bir sistemi yürütmeye çalışan dev bir holding olunca haliyle bu tür standartlarda çalışmak, dolayısıyla iç denetim çok önemli oluyor. Yasal zorunlulukların ötesinde demiyorum ki daha küçük, tekil şirketler için bu fonksiyon önemsizdir ama bizim için neredeyse önemi varoluşsaldır.
Dolandırıcılık şirketler için önemli konulardan biri olmaya devam ediyor. Bu tespitleri yapmak için iç denetimde bazı göstergelere bakılır. Şirket içinde yetki/onay tablolarında yer almayan insanların finansal kaynakları kullanımı, belirli çalışanlara özel muamele, finansal kayıtların tutarsızlığı, fatura işleme ve ödeme süreçlerindeki tutarsızlıkların hepsi bu göstergelerde olabilir ve yönetime sunulan raporlarda yer alabilir.
Yazarlar kitabın amacını “… sürekli gelişen iç denetim mesleğinin uluslararası çerçevesini göz önünde bulundurarak, iç denetimden etkilenen, denetleyen ve denetlenen taraflara, masanın her iki tarafında yer alanlara iç denetim uygulamasının teorisi ve uygulama pratikleri hakkında bilgi vermek, daha ideal ve doğru bir uygulamaya yönlendirmek, bilgi eksikliklerini gidermek ve yol göstermektir” diye belirtiyorlar.
Dolayısıyla yukarıda iç denetim adına ifade ettiğim ne varsa kitabın içeriğinde onların olduğu görülüyor. Kitap iç denetimin teorisi, uygulaması ve soru cevaplar olmak üzere üç temel bölüm ve on üç başlıktan oluşuyor. Her bölüm oldukça detaylı iç denetimin tüm kavram ve süreçlerini anlatıyor. Ayrıca iç denetimin yapay zeka ve robot çağına yönelik uygulamalarıyla bağı kuruluyor. Kitapta değinilmeyen konu bir şirketin en önemli yatırımı olan pazarlama bütçesi ve iç denetim bağlantısı…
Ben bu kitabı tüm ilgili çalışanların, tüm yöneticilerin, tüm kurumların istifade edebilecekleri el kitabı olarak ele alıyorum. Şirketteki tüm yöneticilere iç deneyim bilincini aşılayabilecek iç denetimin lüzumu ve gereklerini izah ederken neyin ne miktarda yapılacağını izah eden detaylı bir kitap olduğunu gördüm, mutlu oldum.
Dr. Fırat Coşkun Güçlü, Babür Kaan Şener ve Mustafa Kocameşe’yi bu hacimli çalışmaları için kutluyor, çalışmalarının iç denetim sektörünün gelişimine ve bu alanda insan yetiştirmeye katkısı olacağını düşünüyorum. Tekrar kutlarım.
Murat ÜLKER