Orhan Şad- Yaşar Derya Karakaş
Yol arkadaşım 1. zabitim Yaşar Derya Karakaş Hanımefendi, 50’li yaşlarının başında bir çocuk hastalıkları uzmanıdır. Yola çıkana kadar yenidoğan yoğun bakım sorumlusu olarak çalışmaktaydı. Aslen Trabzonlu ancak İstanbul’da ikamet ediyor(du). Münih’de eğitimini bu sene bitirecek bir oğul sahibi.
Ben, Orhan Şad 30 sene hizmet sonrası emekli bir genel cerrahi uzmanıyım. 1965 İstanbul doğumluyum ve 2 kızım var.
Teknemiz (GYPSEA, Polonya, Gdansk’a kayıtlı) ise 2001 yılında denize kavuşan Fransız Ulubat tersanesi yapımı bir OVNİ 435. Tamamen alüminyum gövdeli, hareketli salma ve dümen palasına sahip, 55 hp 2003 model bir motor ve kotra arma ile donatılmış bir yelkenli. Teknede iki kamara, iki tuvalet-duş ve bir teknik oda (depo) mevcut.
Hikayemize gelince, 2018 yılında evimi satınca 2 yıl süren internet araştırmaları ve ekran başında imrenme dönemi sonrası 2019 yılında gidip yerinde birkaç tekne görmek amacıyla İngiltere, Fransa ve İspanya’yı içeren 1 haftalık kısa bir geziye çıktık. İspanya - Almerimar’da gördüğümüz OVNİ 435’i takibe başladık. Yılbaşında ikinci bir teklif gönderdik ve anlaşma sağladık. 2020 Şubat başlarında tekrar İspanya’ya gidip teknenin surveyini yaptırdım ve satın alma işlemi başladı. Bu arada Antalya - Kumluca’ya tayin olduğum için Finike marinanın müdürü ile de görüştük. Amacımız tekneyi Finike’ye getirip emeklilik zamanı ve hayalimizdeki dünya turuna çıkana kadar teknede yaşam konusunda tecrübe sahibi olmaktı. Ama tam bu sırada pandemi ilan edilip tüm ülkeler sınırlarını kapayınca teknemiz İspanya’da, biz Türkiye’de kalakaldık. Ödediğimiz fazladan marina ücreti de cabası.
Bu yasaklar ortamında ufak bir emeklilik fırsatı yakalayınca nasıl olsa bir yolunu bulur İspanya’ya giderim diye hemen emeklilik dilekçemi verdim ve İstanbul'a döndüm. Ama günde sadece 2 saat çalışan İspanya’nın İstanbul konsolosluğu haftada bir - iki defa aramama rağmen sadece bir e-posta adresi verdi ve yazdığım hiçbir e-postaya da cevap vermedi. Ben de yarı illegal bir yolla başvurdum. 2021 Ocak sonunda Almanya’ya tıbbi malzeme (o dönemde tıbbi maske kıymetliydi) götüren bir ticari aracın 2. şöförü olarak Berlin’e ulaştım. Aracı terk ettikten sonra da bir özel laboratuarda COVİD testi yaptırarak trenle önce Fransa sonra da İspanya - Almeria’ya ulaştım. İspanya’daki şehirler arası seyahat yasağını da otobüs garında teknenin belgeleri ve acentanın yazısı ile aşarak Almerimar’a gidebildim. Mart aynın sonunda yasaklar biraz hafifleyince teknenin kayıtlı olduğu firma adına bir göreve çağrı yazısı (sahte sayilmaz ben yazdim!), hekimlik belgesi, gemi adamı cüzdanı gibi belgeleri THY’na yığarak Derya da İspanya’ya geldi. Ama bu arada teknenin vinçlerinden birini onarırken bir parmağımı dişlilere kaptırdığım ve küçük bir müdahele geçirdim. Tabii tek elle yelken biraz zor olacağından bir ay daha İspanya’dan ayrılamadık. Neyse 2021 yılı Mayıs ayında Almerimar’dan ayrıldık. İbiza, Mallorca, Sardinya, Panteleria, Malta ve iki Yunan adasına uğradığınız 20 gün süren bir yolculukla teknemizi Türkiye’ye getirdik. Sığacık’ta rektifiye için jeneratörümüz söküldü, ırgat bakımı, yeni güneş panelleri ve mutfak tadilatı yapıldı. Sonrasında İstanbul’a geldik.
2022 senesi Ekim ayında teknemizi karaya alıp 10 günlük bir sürede bakımlarını yaptıktan sonra 3 Ekim’de yola çıkarak tekrar Sığacık’a geldik ve jeneratör takıldı. Tedariklerimizi sağladık ve 17 Ekim’de demir alarak yola çıktık. Ege’de bir gün Serifos Adası ve bir gece de Mora yarımadasının güneyinde demirleyerek İyon Denizi'ne ulaştık.
Amacımız Malta’da Avrupa birliğine giriş yapmak ve dinlenmekti ama rüzgarlar buna izin vermeyince Mesina Boğazı'na yöneldik. Mesina şehrinin yakınlarında 2 gün bir tonoza bağlanarak dinlendik, su yapıcımızı çalıştırdık. Sonrasında İbiza’nın güneyindeki Formentara Adası'nda demir atarak dinlendik ve 6 Kasım’da Almerimar’a ulaştık.
Avrupa birliğine girişimizi yaparak yaklaşık 20 gün sonra ilk kez karaya ayak bastık. Burada direk tepesindeki kırılan rüzgar gülümüzü ve çalışmayan demir ışığımızı yeniledik.
Borda fenerlerimizi tamir ettik. Gıda ve içecek stoklarımızı tamamlayarak 12 Kasım’da Almerimar’dan ayrıldık. 13 Kasım gecesi Cebelitarık yanındaki İspanyol şehri La Linea’ya ulaştık. Ertesi gün marinaya giriş yaptık ve hava muhalefeti nedeniyle burada 5 gün geçirdikten sonra 19 Kasım’da İngiliz bölgesinden ucuz mazotumuzu alıp Kanarya Adalarına doğru yelken açık. Ama Atlantik okyanusuna tam ulaştık ki kısa bir süre sonra rüzgar bizi terk etti. Bu nedenle düşük hızlarda, bazen sürüklenerek, bazen motorla tam 6 gün sonra Kanarya adalarından La Graciosa’ya vardık. La Graciosa’da 3 gün dinlenip botumuzu ilk defa kullanıma hazırladık. Üçüncü gün kuzeyden sert rüzgarlar esip de kaldığımız koyun içinde bile dalgalar kaldırmaya başlayınca hemen demir alıp Lanzarote’ye gidip Playa Blanca’da demir attık. Hep Kanarya adalarına bıraktığımız elektronik cihaz arayışlarımıza başladık. Ama aradığımız cihazlardan birini Tenerife Adası'ndaki bir dükkanda 50 € daha ucuza bulunca hemen online siparişi verdik, adres olarak da satıcının tanıdığı bir restoranı gösterdik. Tabii İspanyol kargo sisteminin bizdeki kadar hızlı olmadığını deneyerek öğrendik. Beklerken bir de kaldığımız koyun korunmasız olduğu güney yönünden sert bir rüzgarda geceyi tetikte geçirdik.
Sabah kalktığımızda arkamızdaki teknelerden birinin tonoz halatını kopararak kıyıdaki kayalara oturduğunu gördük. Pazartesi günü siparişimiz geldi ve ertesi gün Gran Canaria Adası'na yola çıktık. 7 Aralık’tan beri burada demirdeyiz yarın veya öbür gün marinaya gireceğiz. Yaklaşık 900 deniz millik Cabo Verde geçişimiz için erzak, su ihtiyaçlarımız ve bir daha bulmamızın zor olacağı teknik malzemelerimizi alarak buradan ayrılacağız.
DEVAM EDECEKTİR.
Yazı: Orhan Şad
Fotoğraflar: Yaşar Derya Karakaş - Orhan Şad
Yayına Hazırlayan: Doruk Ajans / Yelkencinin Gazetesi Kuruluşudur.
Yapılmış Yorumlar (4)
Sevgili Orhan Bey ve Derya Hanım,
Denizden, denizcilikten anlamam, yüzme bile bilmem. Ama tekne araştırma, satın alma, maceralı bir şekilde giderek teknenize kavuşma, tekneyi Türkiye’ ye getirerek tamiratı yapmanız ve dünya seyahatine çıkmanızın öyküsünü öyle güzel anlatmışsınız ki özendim yaşantınıza. Sizleri tebrik ediyor, iyi yolculuklar ve şans diliyorum. Sevgilerimle
Merakla devamını bekliyorum. Çok içten, çok samimi notlar var. En çok o benim dikkatimi çekti. Yolunuz açık olsun, rüzgarınız kolayına gelsin, teknenizin altından su eksilmesin...
Sevgili Orhan Hocam ve Derya Hanım, Sizleri açık denizlerde görmek beni mutlu etti ve arkadaşım olduğunuz içinde gururlandırdı. Sizin gibi degerli bilim insanlarını aramızda / denizlerde görmek çok güzel. Serüveninizi soluklanmadan okudum ve zorluklar karşısında göstermiş olduğunuz azim ve çabaya hayran kaldım. Tekne, Deniz ve Seyire ilişkin tüm zorlukların üstüne bir de doğal olmayan zorluklarla ugraşmak bana göre deniz aşkının ve Denizci olmanın en büyük göstergesi. Bu zorlu seyirinizde rüzgarınızın bol, pruvanızın neta, denizlerin kolayına olmasını dilerim. Selametle…. Sevgili Hulusi üstadım, Bu güzel ve cesur insanların seruvenini bizlere ulaştırdığınız için size ve ekibinize de müteşekkirim. Sağ olun var olun… Sevgi ve Saygılarımla
Orhan Bey,
Yazınızı severek okudum. Yazının altında devam edecek diye yazıyor ama aylardır yeni yazınızı göremedim. Yazınızın devamını merakla bekliyorum. Sevgilerimle