Saltanatım Var Benim!

Herkes kendi kesesinden yesin, içsin.

Aylardır instagram’da, sosyal medyada, basında ve aklınıza gelebilecek her yerde Deniz Kuvvetleri yarışının sponsoru biziz diye tanıtım yapıyorlar.

Firma adının Türkiye’nin en büyük akrilik elyaf üreticisi olan ‘’AKSA Akrilik Kimya Sanayi’’nin adını çağrıştırması sebebiyle yan kuruluşu olabilir düşüncesiyle uzun yıllar Aksa Akrilik Kimya Sanayi A.Ş’de yöneticilik yapmış ve emekli olmuş olan ağabeyim Doğan Gürbüz’e bu yazıyı kaleme almadan önce sordum.

Ağabeyim Doğan Gürbüz, firmanın adını söyleyince ''Aksa A.Ş’de görev yaptığım dönemde bu isimde bir pazarlama firmamız vardı. Bu sözünü bahsettiğiniz firma ile AKSA AŞ.'nin hiçbir organik bağı yoktur. İştiraki da değildir.'' dedi. Dolayısı ile artık konuyu rahatlıkla kaleme alabilirdim.

Gazetemizin bağlı olduğu Doruk Ajans’a 20.07.2022 günü gelen mail ile 22.07.2022 tarihinde Deniz Kuvvetleri Kupası / TAYK’ın Çengelköy İskelesi açıklarından öğle saatlerinde start alacağı ve yarışı izleyecek olan muhabirimizin adını-soyadını istemişlerdi.

Doruk Ajans’daki arkadaşımız, Yelkencinin Gazetesi ve Deniz Ticaret Gazetesi’ni temsilen ortak muhabirimiz olan Selahattin Bilbey’in katılacağını bildirdi.

Selahattin Bilbey, tüm hazırlığını yaparak üç günlük uzun bir yolculuk düşüncesi ile bildirilen saatte Çengelköy Vapur İskelesi’ne gitti.

Arkadaşımız Selahattin Bilbey, Çengelköy Vapur İskelesi’nden telefon ile Genel Yayın Yönetmen Yardımcım Özge Durmuş Hanım’ı arayarak yarışın sponsoru olarak kendilerini lanse eden ilgili firmanın basın mensuplarını Bodrum’a götürmeyeceklerini,

Kendi kameramanlarının Sahil Güvenlik botu ile giderek yarışı izleyeceğini belirtmişler. Yarışa refakat eden TCSG – 312 botunda onlar adına bulunan kişiyi çok iyi tanıyoruz. YUTTUK SANKİ…

Arkadaşımız Selahattin Bilbey’in Genel Yayın Yönetmen Yardımcımız Özge Durmuş Hanım’a bildirdiği bir diğer konuda sponsor olduğunu iddia eden ilgili firmadan hiçbir yetkilinin bulunmadığı ve tam bir keşmekeşlik olduğu ile ilgiliydi.

Genel Yayın Yönetmen Yardımcımız Özge Durmuş ile yaptığım telefon görüşmesinde bana şu şekilde bir açıklamada bulundu.

‘’Çengelköy Vapur İskelesi’nden başlayan yarışı izlemek ve kaydetmek için basın mensubu olmaya gerek yokmuş. Halktan herhangi birisi de gitse olurmuş.’’

Arkadaşımız Selahattin Bilbey, mevcut şartlar içinde çekimlerini yaparak Doruk Ajans’a ulaştırmıştır ve beni arayarak ‘’Beni Bodrum’a gönderiyor musun?’’ şeklinde sormuştur.

Ben de kendisinden on beş dakika müsaade istedim. Bodrum’a uçan bütün havayolu şirketlerini aradım. Hafta sonu ve yaz olması nedeniyle hiç yer bulamadım. Arkadaşımız Selahattin Bilbey’i otobüsle göndersek çok yorulacaktı. Otobüsle gönderdiğimizi farz etsek;

Havayolu şirketlerini arayarak bu sefer Bodrum’dan Pazar akşamı için yer sordum. Hiç yer yoktu. Tek bir sefer vardı. O da Pazartesi gece saat 23:00’de.

Bu şekilde yapsaydık arkadaşımız Selahattin Bilbey İstanbul’daki evine gece yarısı yorgun argın gidecekti. Malum firmaya gelince; biz onlara sahaya çıktıkları zaman manevi kredi açmıştık. Fakat artık bu sayfalarda onlarla alakalı asla bir haber göremeyeceksiniz. KİMSENİN DE ONLARLA ALAKALI HABER YAPTIRMAYA BİZE GÜCÜ YETMEZ.

Ortaya çıkıyorlar. SALTANATIM VAR BENİM, HERKES KENDİ KESESİNDEN YESİN, İÇSİN. Var mı böyle ya!!!

YELKENCİNİN GAZETESİ TÜRKİYE’DE KURULMUŞ OLAN YELKENCİLİK İLE ALAKALI TEK GAZETEDİR. MARKA TESCİLİ YAPILMIŞTIR. PATENTİ ALINMIŞTIR. Tarafımıza bazı medya kuruluşlarından ortaklık teklifleri gelmektedir.

Ortaklık tekliflerini kabul etmediğimiz için bu kez de YELKENCİNİN GAZETESİ’ni kendilerine satmamızı istiyorlar. Biz de konuyu Yönetim Kurulu arkadaşlarımızla görüşerek kibarca red ediyoruz ve artık ‘’SAHADA BİZİM DE OLDUĞUMUZU HERKES BİLSİN’’ diyoruz.