TUERREDDA / 08.08.2022
Sardinya Adası’nda ikinci liman Tuerredda. Harika bir yelken seyri ile 7-7.5 knot süratle yol aldıktan sonra demirimizi turkuaz sulara bıraktık. Çapamız kum zemine iyi tutundu. Burası, bir adanın ikiye ayırdığı büyük bir demir alanı. Ancak eriştelere dikkat etmek gerekiyor. Koyun içindeki adanın etrafında sığlıklar var. Karayla ada arasından tekne ile geçmemek gerekiyor. Koy’un diğer tarafına geçmek için adayı dolaşmak daha sağlıklı.
Burada iki Türk teknesiyiz. Beraber yemek yiyeceğiz diye plan yaptık ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Önce yakınımıza demir atan tekne ‘ama o tarafa gitmeseydin!’ diye seslenmelerimize rağmen çapasını alıp sığlığa doğru hızla gidince karaya oturdu. Akdeniz Türk kurtarma ekibi olarak yemeği bırakıp yardıma gittik üç kişi. 1.90 olan teknenin salması bir metreden az derinliğe saplandı. Pamir, Sahil Güvenlik’le ve restoran sahibi ile konuşmaya hem de yardım istemeye gitti. Biz de teknenin etrafındaki derinlikler için keşif yaptık. Ne yazık ki ingilizce de bilmiyorlar. Ben google çeviriye Türkçe yazıyorum İspanyolcaya çeviriyorum ve teknedeki hanım okuyup kaptana iletiyor. Yedek çapaları da yok. O arada Pamir de geldi. İki bot beraber ne kadar kuvvetli itsek de faydası yok. Sahil Güvenlik can güvenliği tehlikesi olmadığı için gelmiyormuş. Restoran da büyük bir botu olmasına rağmen yardım için göndermedi, destek ekibi olarak bir biz varız.
Pamir ‘’Çapasını alıp ileriye atalım ve ırgatla çekelim.’’ dedi. Söylediği gibi yaptık. Nihayet tekne hareketlendi. Biz de botlarla ittirdik. Ben de omuzumla botun önünden tekneyi ittiriyormuşum. O heyecanla farketmedim bile. El birliği ile tekneyi kurtardık. Ben omuzumla destek olmasaydım nice olurdu halleri bilmiyorum. 😀

Aynı hızda tekrar ada ile kara arasına yönlendi. Attığımız çığlıklarla neyse ki fark etti de tornistan yaparak oradan çıktı. Gidip açığa demir attı. Geceyi geç yediğimiz yemek ve yüksek heyecanla bitirdik. Sabah bir teşekkür etmeden teknenin demir topladığını gördük. Koca koyda o kalabalık arasında sadece üçümüz adama yardıma gitmişken…
Ertesi akşam kıyıya çıktık ve sakin bir gün batımı eşliğinde içkilerimizi yudumladık. 10 Ağustos evlilik yıl dönümümüz. Carloforte’de kutlamayı planlıyoruz.
CARLOFORTE / 10.08.2022
İsola Di S.Antioco Adası’nın güneyinden Carloforte’ye karışık rüzgarlarla kah yelken kah motor seyri ile vardık. Adanın güney doğusundaki koy’a, Baia de La Galangua’ya demirimizi bıraktık. Sicilya'nın ve Sardinya’nın kendi bayrakları var. Göndere nezaket bayrağı olarak İtalya bayrağı çeksek de Sicilya’da fahri başkonsolosumuzun bize verdiği Sicilya bayrağımı onun ricasıyla diğer çarmık teline toka ettik. Fotoğrafını da Sevgili Domenico’ya gönderdik.
Bu koy oldukça geniş bir demir yeri. Bir burun, koy’u ikiye bölmüş. İki cep oluşturmuş.

Keyifli, güneşli bir öğleden sonra. Sardinya’da üretilen bira markası İchnusa’nın reklam teknesi geldi. Koy’a yelkenle girdiler ve biz el sallayınca arkamıza demir attılar, motor kullanmadan. Tekne gençlerle dolu Irgat kullanmadan çapalarını da attılar. Sanki zamanda yolculuk yapmışlar da 1968’den gelmiş gibilerdi. Çiçek çocukların teknesi gibi. Biz de tam onların birasını içiyorduk. Akdenizin sıcacık güneşinde serinlemenin güzel yolu. Onlara doğru kaldırdık bardaklarımızı. Selamlaştık. Bayağı neşeli bir tekne. Biraz denize girdiler ve çapalarını yine elle toplayarak yanımızdan yelkenlerini açarak ayrıldılar.
Yunanistan’dan aldığımız uzolarımızı yudumlarken evlilik yıllarımızı saymaya başladık ki gün battı. Zaman nasıl da geçiyor. Gençlikten orta yaşlarımıza kadar geçirdiğimiz bu sürecin en güzel armağanı şüphesiz ki kızımız Zeynep. Bu akşam anılarla dolu bir gece oldu. Ama kutlama yemeğimiz yarın akşam.

CARLOFORTE / 11.08.2022
Nilgün hanımların önerdiği marinete girdik. Nicola’nın marinası. Hemen dalgakırandan sonraki ilk marinet. Burada tekneler için bakım da yapılıyor. Küçük motor yatların bağlı olduğu bir iskele sadece. Pontonun iskele ve sancağında dört, beş tane yelkenli misafir tekne bağlayacak yer var. Zaten yelkenliler için derinlik sadece pontonun ucunda müsait. Pontona aborda olduk. Karşımızdaki tekne Türk olduğumuzu görünce ilgilendi. Marmaris’te kalmış uzun zaman, teknesini kendisi yapmış. Sac tekne. Ancak neredeyse anlaşılmıyor sac olduğu. İşçiliği harika. Biblo gibi. Marmaris’te kaldığı süreçte çalıştığı ustaların da ne kadar iyi olduğundan bahsetti. Bize de ülkemize özlemle gülümsemek düştü.
Burada yan yana sıralanmış iskelelerin her biri bir marina. Daha doğrusu marinet.

Burası küçük ama özenle korunmuş güzel bir ada. Marianadan çıkıp doğuya doğru yürüdük. Dar sokaklar, eski ama güzel evler, küçük balkonlar… Sahilde turistik kafeler, restoranlar çok hareketli. İtalyanların en güzel akşamüstü geleneği Aperol ile aperatif bir şeyler atıştırma. Buna aperitivo diyorlar. Seyyar tezgahlarda renkli elbiseler, şapkalar ve hediyelikler kaldırımların süsü olmuş.

Güzel bir restorana oturduk. Tasarım tabaklar hazırlayan bir şefleri var. ‘’Lo Scoolio Trattoria’’ restoranın adı. Hanım, evlilik yıl dönümümüz olduğunu duyunca şampanya getirdi. Süslü, güzel yemekler ve hoş sohbetlerle geçen bir gece oldu. Yirmi altı yılı devirdik. Ne mutlu bize.
Tekneye yürüdük. Sakin bir gece geçirmiştik ki ertesi gün birinci festival, rüzgarla beraber oldu. Şiddetli rüzgar, küçük motor yatları zor durumda bıraktı. Marinaya yerlerine girmeye çalışan tekneleri zar zor bağladılar. İnsanlar panik içinde karaya attılar kendilerini. Hava akşamüstüne doğru sakinleşti.
Caroforte’de şehir çok keyifli. Dünden gözümüze kestirdiğimiz bir lokal pizzacıya gideceğiz ve sonra da gerçek festivale.
Bu pizzacı büyük tepsilerde iki çeşit pizza yapıyor. Hem paket servisleri var hem de kaldırımda küçük masalarda yiyebiliyorsunuz. İçeride de çokça masa var. Bayağı kalabalık oluyor. Pizzalardan birinin adı farinata. Ceneviz usulü bir pizza imiş. Çok lezzetli. Aslında nohut unuyla yapılmış, kenarları çıtır bir krep de denebilir. Hazırlayanlar güler yüzlü insanlar. Buranın adı, Pizzeria da Gisa. Carloforte’ye yolu düşenlere uğramalarını öneririz. Pizzacıya gelen kişiler birbiriyle sohbet ediyorlar, birbirlerini tanıyorlar gibi. Oldukça renkli bir yer.

Ağaç altlarında masaları olan kafeler akşamüstü sohbet eden insanlarla dolu Carloforte’de. Eski arabalar ve motosikletler Pamir’in ilgisini çekiyor. Bu konuda Avrupa’daki ada ve küçük kasabalar bir derya. Pizzalarımızı yedikten sonra merkezin yolunu tuttuk.
Merkezde yaş almış hanımlar ve beyler banklarda seyirlik yerlerini kapmış, gençleri ve çocukları seyredip sohbet ediyorlar. Birçoğu torunlarıyla da ilgileniyor. Çocuklar neşeyle meydanda koşturuyorlar. Anne ve babalar, keyifli gruplar sohbette. Gece ilerleyen saatlerde kostümler giymiş insanlar geliyorlar. Herkes kostümlerini kendileri tasarlamış. Müzik ve dans meydana yayılmış. Biz de katılıyoruz bu eğlenceli ortama. Meydandaki insanlar evlerine hiç gitmeyecek gibiler. Herkes dans ediyor, çemberlerde şarkı söyleyerek birbirlerini takip ediyorlar. Biz yorulunca ayrılıp tekneye döndük.
Akdenizde batıya doğru devam edeceğiz. Pruvamızda Balear Adaları var, yolumuz da 195 NM kadar.
14 Ağustos 2022 tarihinde yelkenlerimizi dolduran rüzgarla yola koyulduk. İlk gün dalgasız bir Akdeniz, harika bir apaz rüzgar vardı. 7-8 knot’lara varan süratle yelken seyri yaptık. Her zaman kısmet olmaz. Ancak akşam yine rüzgar kaldı ve motor seyri ile yol aldık. İkinci gün öğle sıralarında tekrar rüzgarı yakaladık. Arada yağmur yağdı ve şimşekler çaktı. Havada garip bir elektrik var. Her türlüsünü yaşıyoruz. Akşamüstü yeniden motor seyri ile hava kararmadan İbiza Adaları’nın en doğusundaki Mahon’a vardık. Türkiye’den Cebelitarık’a kadar olan Akdeniz’in üçte ikisini de geçmiş oluyoruz. Bakalım turizm cenneti olan Balear Adaların’da bizi neler bekliyor?
Sailing AVARE
SARDİNYA / 04-15 Ağustos 2022
https://www.youtube.com/@SailingAvare
Yazı: Gülnur Payzanoğlu
Fotoğraflar: Gülnur - Pamir Payzanoğlu
Yayına Hazırlayan: Doruk Ajans / Yelkencinin Gazetesi Kuruluşudur.