Avare İle İzmir'den Batıya 13. Bölüm

Korsika’daki fırtınanın ucu, bizi Minorka’da yakaladı.

Balear Adaları, Minorka Adası / 15-21 Ağustos 2022

Sierra Nevada dağlarının uzantısı olan Balear Adalar grubu, deniz çöküntüleri ardından suyun yüzeyinde kalan kara parçalarından oluşur. Beşi büyük ve etrafında birkaç küçük ada vardır. İspanya’nın eyaleti konumundadır.

Balear Adalarına doğru

Tarih boyu çeşitli uygarlıklar gelip geçmiş bu kara parçalarının üzerinden, tıpkı Akdeniz’in şımarık rüzgarları gibi… Hakim kuzey rüzgarları sıkışık Akdeniz’in dağları, ısısı, nemi, düzlükleri ile mevsimine göre değişir. Adaları sayesinde de size zaman zaman korunaklı limanları ile kollarını açar.

İtalya’dan güzel bir hava ile doldurduk Avare’nin yelkenlerini. 6-7 knot süratle yol aldıysak da ilerleyen zaman içinde kah motor seyri ile kah rüzgarla Minorka Adası’na vardık.

Minorka Adası’nda Cala Teulera Koyu’na yaklaştığımızda önümüzdeki hareketli günlerin, adanın güzelliklerinden başka gösterecekleri ile ilgili en ufak bir fikrimiz yoktu. Cala Teulera, merkez Mahon’a kadar daralarak giden koy’un içine yerleşmiş bir adacıkla ana karanın arasında bir demir yeri. Ana kara, adacığı sarmalamış batıya doğru. Adanın kıyısında teknelerin güvenle merkeze gitmelerini sağlayan lateral şamandıralar demirleme alanını da sınırlamış. Zeminde sıklıkla deniz çayırı var. Çapanızı atarken dikkat etmek gerekiyor. 

Günübirlik tekne ile yakınlaşma

Günübirlik tekneler tıpkı Türkiye’deki gibi hem demirlemeyi, hem de teknenizden ayrılmanızı zorlaştırıyor. Her an biri gelip çapanızı kaldırabilir ve öylece bırakıp gidebilir. Ziyadesiyle umursamazlar.

İlk gece demirden sonra gün batımı

Zaten koy’un içinde dönüp duran rüzgar birbirine yakın demir atmış tekneleri rüzgar üstüne döndürürken, diğer taraftan da her nevi denizcinin bilir veya bilmez tavırları da insanı zorlamıyor değil.

Storm Vogel

Biz lateral şamandıraların çizdiği geçiş yolunun kıyısında duracak şekilde çapamızı atmıştık. Hemen yakınımızda demirli güzel kıza bakmaktan da kendimizi alamıyorduk. Adı Storm Vogel. Tam bir klasik kech arma tekne. Meğer Nicole Kidman, Sam Neil ve Billy Zane’in çektiği Dead Calm filminin çekildiği tekneymiş. Soluksuz izlemiştim bu filmi kendimi de denizde hayal ederek.

Storm Vogel'in güvertesi

Storm Vogel 

Teknede çalışan kaptanın eşi Türkmüş. Tekneye davet etti. O günün menüsünden mercimek köftesi ve birkaç Türk yemeği ile bir tabak hazırlayarak gittik. Filmin içinde geziyor gibiydik. Sahipleri gezmeye gitmiş. Misafirin çok oturmayanı makbulmüş. Hoş bir sohbet sonrası tekneye döndük.

Ertesi gün karaya çıkıp koy’un etrafını gezdim. Pamir, teknede kaldı. Cala Teulera’ya tepeden bakıp da Avare’yi görünce yüzümde beliren gülümseme insanın evine bakarken içini ısıtan cinsten duygularla şekillenmişti.

Şu günübirlik tekneler demiştim ya. Biri öyle bir demirlemiş ki teknesinin kıçı bosa halatımıza oturdu neredeyse. Üstelik de yerinden kımıldamaya niyeti de yok. Konumumuzun fotoğrafını çekerken saygısızca poz vermesi de cabası. Rüzgar da sürekli yön değiştiriyor, kah sertleşiyor kah duruluyor.

Akdeniz’i geçerken demir attığımız koylarda merkeze gidip o ülkenin telefon hattını alıp internete bağlandık hep. O yüzden demirlediğimiz ilk günlerde hemen internet erişimi olmuyor.

Genç bir çift köpekleri ile beraber yaklaştılar yanımıza. Merkeze gideceklermiş. Bizim teknenin bir küçük modelinden var onlarda da, Benetteau 36CC.  Baby sister dediler kendi teknelerine. Bizim de çok hoşumuza gitti. İsrailli bir çift. Uzun deniz seyahatlerinin en güzel yanı yeni tanışıklıklara vesile olması. Teknelerine göz kulak olmamızı rica ettiler ve merkeze gittiler. Akşam üzerine doğru mesaj gönderdik. Herhangi bir sorun yok ancak çarşı birazcık karışık.  Rüzgar gittikçe sertleşiyor.

Hava kararmadan önce Sahil Güvenlik geldi. Hollywood yıldızı Storm Vogel ziyadesiyle geçiş yoluna taşmış. Onları yer değişikliği yapın diye uyardılar. Biz de rüzgarın dönmesi nedeni ile üstelik henüz hattın kenarındayken epeyce karar veremedi Sahil Güvenlik uyarıp uyarmamakla ilgili. Ama sonunda gelip “Siz de yer değiştirin.’’ dedi. Çapamız da ne güzel tutmuştu.

İlk demir yerimiz

Çare yok, emir demiri keser. Topladık çapayı daha içerilere bir yere bıraktık yeniden. Oldukça kısa zincir döşemek zorunda kaldık. Çapa tuttu. Ancak çok kalabalık ve mutlu değiliz konumumuzdan. O kalabalıkta bir tekne de yanımıza çapasını atıp bir de çapa şamandırası bırakmaz mı! Hava sertleşecek bilgimiz de var. Olanca itirazımıza rağmen müthiş bir rahatlıkla ‘’No problem, no problem’’ dedi. Hiç sevmiyorum bu lafı. Ne zaman biri ‘’No problem’’ dese problem yaşıyoruz.

Minorka Adası

Deniz pırıl pırıl. Herkes Balear adalarında Minorka Adası’nda olmanın coşkusuyla teknelerinin havuzluğunda keyifli zamanlar geçiriyor. Bu keyif çığlıklarla bölündü. Bir tekne karaya oturdu. Sonra da onu çekmeye bir powerboat gitti. O çekti, kurtardı. Ancak tam gaz yol verince çarpışan arabalar gibi çığlıklar arasında teknelerin arasından çıktı. Botunu burada beraber demirde olduğumuz Özi teknesinden Özkan’la Pamir götürüp teslim ettiler. Kimsenin adama yardıma gitmeye niyeti yoktu. Sığlığın olduğu bölgede en az üç, dört tekne karaya oturdu.

Rüzgar tüm hafta böyle olacak. Korsika'da hava çok sertleşmiş. Uzantısı da bize geliyor sanırım. Akşama doğru rüzgar iyice şiddetini arttırdı. Yanımıza demirleyen teknenin çapa şamandırasına gittikçe yaklaşıyoruz. Derken tekneleri taramaya başladı. Bizim pervaneye veya salmaya dolanırsa pek iyi olmayacak. Kakıç ile sürekli ittirip duruyoruz şamandırayı. Bu kadar sıkışık yerlerde çapa şamandırası atılır mı? İçim sıkışıyor. Alacakaranlıkta çapaları tarayınca toplamaya başladılar demirlerini. Ancak ne yazık ki diğer tekne ile dolanarak birbirine yaslandılar. Bir şekilde çözülüp çapalarını toplayıp gittiler. İçinde insan olmayan küçük kırmızı tekne de taradı ve üstümüze geldi. İttirdik. Üzerimize sabitleme imkanımız yoktu. Zaten zincirimiz olması gerekenden kısa idi. Neyse ki başka kimseye çarpmadan biraz tarayıp çapası tuttu. Şaka gibi bir gecenin öncü kara bulutu gibiydi tüm bunlar.

Fırtına sırasında

Gece ilerledikçe yağmur ve rüzgar şiddetlendi. Öylesine sert yağmur yağıyor ki. Başınızı biminiden çıkarttığınızda sanki sürekli tokat yiyor gibi oluyorsunuz. Etrafımızdaki tüm tekneler taradı. Ben elimde fenerle pruvada, Pamir dümende alesta bekliyoruz. Tarayan tüm tekneler sırayla koy’u terkettiler. Saatler de gece yarısına varmak üzere. Nihayetinde biz de taradık. Yerimizi değiştirdiğimiz için zincirimizi de kısa atmak zorunda kalmıştık. Yağmur ve rüzgardan göz gözü görmüyor. Koy’da kalan tekneler dönüp duruyor, demir atamayınca da sanırım Mahon merkeze gidiyorlar.

Mahon'da marina

Akşam havanın kararmasıyla başlayan süreçte gece yarısını devirmiş ilk çapa atma girşimimiz sonuçsuz kalmıştı. İlk sefer attığımda suyun dışına çapayı tamamıyla çıkarmadan yeniden atmıştım. Rüzgar çok şiddetliydi ve hızlı olmak istemiştim. Ancak tutunamadı zeminde. Çapanın tamamını dışarı çekince üzerindeki deniz çayırlarını ve çamuru gördüm karanlıkta fenerle. Karanlık, şiddetli rüzgar ve yağmur altında belime kadar sarkmış vaziyette çapaya  yapışmış çamuru itelemeye çalışıyorum, Pamir de dümende uygun yer arıyor. Aramak derken göz gözü görmüyor, görebildiği kadarıyla bir yer arıyor desek daha doğru olacak. En sonunda lateral şamandıralarla ayrılmış geçiş yoluna demir atmaya karar verdik. Nasılsa bu havada buraya ne kimse gelir, ne de hesap sorar. Tam çapamızı attık, güzel de tuttu. Arkada bizden haylice uzakta olan tekne üzerimize fenerle ışık tutuyor ve oradan gitmemizi istiyor. Yağmurdan gözlüklerimin silecekleri de çalışmadığından ışıkla da iyice kör olmuştum. O tekneyle uzaktan yakından ilgimiz de yok halbuki. Gece yarısını çoktan devirdiğimiz o saatlerde beni kör eden ışığa doğru ‘’Işığı kapatın’’ diye biraz bağırmış olabilirim. 

Sabah sekiz sularında üzerimizdeki ıslak kıyafetleri değiştirmiş, havuzlukta havanın sakinleşmesini bekledik. Gün aydınlanmış koy’da üç, beş teknenin kaldığını görünce çapayı topladık ve uygun bir yere demirledik. Bir tekne sığlığa oturmuş yine, içindeki bey de dışarıda traş oluyordu. Yeri oldukça güvenli tabi. Hiçbir yere gidemez nasılsa! 

Fırtına sonrası Pamuk şekerleme yapıyor

Pamuk da onca hareketin üstüne yanımıza geldi. Ara ara yanına insek de yavrucağım o kadar uyumlu ki. Böyle zamanlarda sadece onu da rahatsız eden durumun geçmesini bekliyor. Sonra sevilmek istiyor. Yemek yiyor, rutin ihtiyaçlarını gideriyor. Akıllı oğlumuz. İyi ki bizimle.

Sabah kahvaltı yaptık. Oldukça yorgunuz. Birden üzerimize kara bir bulut geldi ve olanca hızıyla dolu yağdı. Çok şaşkınız. Çare yok, hava sıcaklığı da müsait denize girdik biz de. Çapamız da sağlamda nasılsa.

Cala Teulera

Sadece bulunduğumuz koy’daki durumu biliyoruz. O gece de Cala Teulera’da kaldık. Artık hat almamız gerekiyor. Ertesi sabah Mahon’a gittik. Normalde Mahon’da demirlemeye izin vermiyorlar. Ancak dün gece yaşadığımız Korsika’daki büyük fırtınanın uzantısıymış. Herkes çok zor anlar yaşamış. O yüzden birkaç günlüğüne demirlemeye izin vermiş liman otoritesi.

Isabel II Klaesi

Özlem, bizim tekneye geldi, biz önceden gideceğiz. Haber vereceğiz sonra. Özkan teknelerini getirecek. Kanalın etrafındaki güzel doğayı ve evleri seyrederek yol aldık. Uygun bir yere çapamızı atmadan önce mazot aldık. Sonra demirledik. Özlem’le biz merkeze dolaşmaya gittik. O arada Özkan’da gelmiş. Burası çok güzel bir ada. Ününü hak ediyor.

Mahon merkezde, demirde Pamuk'un dinlenme zamanı

Telefon hattını aldığımızda haberlere ulaştık. Kıyamet kopmuş meğerse. Ucuz atlatmışız. Akşam, yemek yiyeceğimiz lokal bir restoranda yer ayırttık. Süslenmiş sokakları, güzel binaları, harika manzarasıyla görülmeye değer ada burası.

Mahon'un tepeden görünüşü

Akşam da güzel bir yemek yedik ve teknelerimize döndük. Mahon’da bir gece daha kaldık. Burada ertesi gün Pamir tüp aldı. Türkiye’den çıkarken beş adet Türk tüpümüz vardı. Onlar bitti. Artık camping marka tüpler alıyoruz her limanda. Deniz ortamında oksitleniyor. Değiştirmede sıkıntı olmasın diye özen göstermek gerekiyor.

Mahon

Mahon merkez

Etrafımızdaki güzellikler, yaşadığımız zorlu gecenin hatırasını sisler arkasına saklıyor. Ancak  yaşanan her olay büyük dersler veriyor insana. Her yeni  tecrübe ile bir adım daha atıyorsunuz.

Adanın güney batısındaki Cala Coves’a geçtik. Adanın içine doğru çatallanarak giren küçük koy oldukça kalabalık. Kanolarla buradaki kayaların içindeki oyuklara gelen tatilciler var. Bir yere çapamızı attık. Deniz berrak, denize girip dinlendik bolca. Pamuk da sakin. Ertesi gün Mayorka Adası’na geçeceğiz.

Korsika’daki fırtına ile ilgili haberleri aldıkça ucuz atlattık demeden de geçemedik. Akdeniz bizi huyunu suyunu tecrübe etmediğimiz okyanusa mı hazırlıyor?

Bu yolculuk bizim için bölümler halinde. Bir sonraki bölümün kararı bir öncekine göre verilir. Evet, yola bir amaç için çıkıyorsunuz ancak bu değişmez bir karar değil. Yolculuğun doğasının ilerleyişi sizi başka kararlar almaya itebilir. Bu işin güzel yanı da bu zaten. Bu esneklik bize içinde bulunduğumuz durumları tartma ve rotamızı istediğimiz yöne çevirme özgürlüğü tanıması.

Akdenizin tıpası da denilen Cebelitarık Boğazı’na varmaya az kaldı. Günlerin getireceklerini sabırsızlıkla bekliyoruz.

Sailing AVARE

Balear Adaları, Minorka - Ağustos 2022

http://www.youtube.com/@SailingAvare

Yazı: Gülnur Payzanoğlu

Fotoğraflar: Gülnur - Pamir Payzanoğlu

Yayına Hazırlayan: Doruk Ajans / Yelkencinin Gazetesi Kuruluşudur.

Yorum Yap