Denizci Etiği

Bir Yelkencinin Vicdanı Rüzgârdan Hızlı Esmelidir 

Denizcilik sadece bir rota tutturmak, bir rüzgârı yakalamak ya da bir limana varmak değildir. Denizde olmak, aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Bu yaşam biçiminin kendine özgü kuralları, değerleri ve, “yazılı olmayan” ama her gerçek denizcinin bildiği bir ahlâkı vardır. İşte biz buna denizci etiği deriz. 

Denizde Karadan Farklı Kurallar Geçerlidir

Karada başını çevirip görmezden gelebileceğiniz bir şey, denizde hayat kurtarmak ya da hayatı riske atmak anlamına gelir. Denizde “gördüm ama bana ne” deme lüksünüz yoktur. Zira deniz, herkesin birbirine mecbur olduğu bir yerdir. Hava bir anda bozabilir, motor arızası bir teknede her an olabilir, yelken yırtılabilir, hatta basit bir halat kazası bile büyük sorunlara yol açabilir. İşte tam bu noktada, bir başka teknenin yardım eline, bir başka denizcinin vicdanına ihtiyaç doğar. 

Selamlaşmadan Yardımseverliğe 

Denizci etiğinin ilk kuralı basittir: Selam ver. Yardım et. Saygı duy. Bir marinada ya da koyda başka bir tekneye yaklaştığında selam vermek, o an bir kardeşlik köprüsünün kurulmasıdır. Yardım isteyen bir denizciyi geri çevirmek, denizci ruhuna aykırıdır. Birisinin teknesi rıhtıma yanaşırken halat tutmak ya da bir arızada yardım önermek; denizcilikte bir lütuf değil, bir görevdir. Denizde yalnız olsan da etrafındaki hayatı, başka tekneleri, doğayı, hayvanları, gözetmek ve korumak da etik bir sorumluluktur.

Sessiz Anlaşmalar ve Yazılı Olmayan Yasalar 

Denizcilik kültüründe bazı şeyler söylenmez, hissedilir. Örnek vermek gerekirse:

Demirdeki teknelerin arasına demir atılmamalıdır. Özellikle sessiz, tenha bir koy’da birinin dibine demir atmak, “saygısızlık” sayılır.

Gürültü yapma! Denizde sessizlik bir lüks değil, ihtiyaçtır. Müzik açmadan önce diğer tekneleri düşünmek gerekir.

Kıçtan kara bağlandığında halatları düzgün bağlamak gerekir. Sonraki denizciler bizim yüzümüzden sorun yaşamasın.

Bu tür davranışlar yazılı değildir ama o dünyaya ait olan herkes bilir.

Etik, Denizin Vicdanıdır

Denizci etiği sadece tekneler arasındaki ilişkilerle sınırlı değildir. Aynı zamanda doğayla ilişkimizin de temelidir.

Çöpümüzü denize atmamalıyız.

Pis su tankını denize bırakmamalıyız.

Demir atarken posidonia (deniz çayırı) alanlarına zarar vermemeliyiz.

Yabani hayata saygılı davranmalıyız.

Çünkü deniz; oyun alanımız değil, yaşam alanımızdır. Biz misafiriz. Saygı göstermeliyiz.

 “İyi Denizci” Olmak Bir Ünvan Değil, Bir Davranış Biçimidir

Yelkenle açıldığımız her koy, demir attığımız her sığlık, kıçtan kara olduğumuz her marina bize bir şey öğretir: Deniz, paylaştıkça güzeldir.

Denizde sadece rotamızı değil, karakterimizi de çizeriz. Denizci etiği, bu karakterin pusulasıdır.

Instagram: sailing_liberosis

Youtube: sailing liberosis

Konuk Yazar: Serhan Çiçek

Fotoğraflar: Serhan Çiçek Arşivi

Yayına Hazırlayan: Doruk Ajans / Yelkencinin Gazetesi Kuruluşudur.

Yorum Yap