Suat Tuğ'u Tanıyalım
Suat Tuğ, uzun yıllar süren iş hayatının ardından Ankara’dan Bodrum’a yerleşerek denizle iç içe bambaşka bir yaşam kurdu. Yelken tutkusu; onu sadece bir denizci değil, aynı zamanda bir yarışçı, bir öğrenci ve bir kaptan adayı haline getirdi. Şu an eşi ve kızıyla birlikte Sailing Mayıs adlı teknesiyle Türkiye kıyılarını keşfe çıkıyor. Tutkusunu, öğrendiklerini ve bu yeni hayatın güzelliklerini paylaşmaktan büyük keyif alıyor.
Denizle Yeniden Doğmak - Bir Yelken Tutkusunun Hikayesi
Doğma büyüme Ankaralı bir aile olarak senede bir haftalık tatil fırsatını denize sıfır otellerde değerlendirir, yılın yorgunluğunu birkaç günde atmaya çalışırdık. Tam 22 yıl boyunca yoğun tempoda, stresle yoğurulmuş bir iş hayatı yaşadım.
2020'nin sonlarına doğru pandemi ve iş hayatının yorgunluğu birleşince ilk kez vücudum "yavaşla" demeye başladı. Ufak sağlık sorunları da bu mesajı destekliyordu. O zaman anladım ki hayatın garantisi yok. Sağlıklı geçen her yıl bir armağandı ve biz bu armağanı daha sakin, daha huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorduk.
Radikal bir kararla Ankara’yı, işimi ve tanıdık çevremizi birkaç ay içinde ardımızda bırakıp yeni bir yola çıktık. 2021 yılının Haziran ayında Bodrum'a taşındık.
Bodrum’un Büyüsü ve Denize İlk Yakınlaşma
2015'ten bu yana tatil için geldiğimiz Bodrum’un kendine has bir büyüsü vardı. Bu kez tatilci değil, yerliydik. Bodrum’a taşındığımızda ne bir tanıdığımız vardı ne de bir iş bağlantımız. 45 yaşında, hayatımıza adeta sıfırdan başlıyorduk. O güne kadar denizle ilişkimiz, yılda birkaç kez yüzmekten ibaretti.
Ama burada denizin sadece bir manzara ya da tatil aracı olmadığını anladım. İlk senemizde, sabahları Bitez’de bir kürek kulübünde günde bir saat kürek çekmeye başladım. Fiziksel olarak kendime geldim, ruhsal olarak ise denize daha çok bağlandım. Eşim başta biraz mesafeli olsa da beni kırmamak için bana uyum sağladı.
Bir Yarış Sabahı ve Kalbime Düşen Yelken
Bir sabah, Bodrum Cup’a hazırlanan tekneleri izlerken kendimi tutamayıp eşime şunu söyledim:
“Seneye ben de bu yarışta olacağım.”
İşte o an, yelken tutkumun kalbimde ve zihnimde başladığı andı. Yarıştan kısa bir süre sonra Temel Yelken Eğitimi aldım. İlk kez yelkenliyle açıldığımız o gün motorun susmasıyla birlikte rüzgarı dinlemek, yelkenlerin dolmasıyla teknenin yana yatışı içimde tarif edemediğim bir heyecan yarattı. Bu yalnızca bir hobi değil, bir aşkın başlangıcıydı.
Takım Ruhu, Yarışlar ve Denize Dair Yeni Bir Ben
Eğitim sonrası da Bravo Sailing ile denize çıkmaya devam ettim. Her gün yeni bir şey öğreniyordum. Yaz sonunda, benim gibi yelken tutkunu öğrencilerden oluşan bir yarış takımı kuruldu: Pinta Team. Takım ruhu, dostluklar ve birlikte başarmanın heyecanı hayatımıza renk kattı.
İki yıl üst üste BAYK Güz ve Kış Trofesi’nde yarıştım. Ardından Bodrum Cup’a katıldık ve güzel sonuçlar aldık.
Sailing Mayıs’ın Doğuşu
Artık dört mevsim yelken yapabilen, doğa koşullarını tanıyan ve teknenin sınırlarını bilen biri olmuştum. Hocalarımız ve arkadaşlarımız “önce kiralayın, sonra alırsınız” dese de biz, fazla düşünmeden ilk teknemizi aldık. Bütçemizi zorlamadan 11 metrelik, 3 kamaralı, biraz bakımsız ama karakteri olan bir ‘’Beneteau Oceanis Clipper 361'' satın aldık.
Teknemize, Mayıs ayında doğan kızımızın isteğiyle Sailing Mayıs adını verdik.
O günden bu yana tek tek her detayına el attım. Küçük tamiratları kendim yapıyorum. Elimiz yatkın ama kritik işleri ustalara bırakıyoruz. Böylece tekneyi tanıyor, onunla bütünleşiyoruz.
Eşim başta yelken yaparken teknenin yatmasından çekinse de artık iyi bir yardımcı oldu. Korkularımızı birlikte aşıyoruz.
Bilgiyle Güçlenmek: Yat Kaptanlığı ve Hedefler
Denizcilik bilgisinin dipsiz bir kuyu olduğunu gördüm. Sadece kullanmak yetmez; öğrenmek, bilmek gerekiyordu. Bu yüzden 149GT Yat Kaptanlığı kurslarına katıldım. Kursu tamamlayıp sınavları geçtim. Şimdi staj dönemindeyim, ardından Yat Kaptanı ünvanımı cüzdanıma işleyeceğim.
Bu seneki hedefimiz: önce Gökova, sonra Hisarönü Körfezi’nin tüm koylarını keşfetmek. Teknemizin tüm bakımını mayıs sonunda tamamlayıp sezona başladık.
Ve Son Söz…
Bir zamanlar sadece tatillerde uzaktan baktığımız deniz, şimdi hayatımızın tam merkezinde. Denizin özgürlüğü, yelkenin disiplini ve doğanın huzuru bize bambaşka bir hayat sundu.
Eğer siz de bu hayali kuruyorsanız, bilin ki hiç geç değil. En büyüğünden en küçüğüne, bir tekne hayal eden herkesle maviliklerde karşılaşmak dileğiyle…
Rüzgarınız bol, yelkeniniz her daim dolu olsun.
Konuk Yazar: Suat Tuğ
Fotoğraflar: Suat Tuğ Arşivi
Yayına Hazırlayan: Doruk Ajans / Yelkencinin Gazetesi Kuruluşudur.
