Rüzgâr Suskunluğu Bozduğunda

''Denizcilik coğrafyaya değil, ruha bağlıdır.''

Bazı kulüpler vardır; yıllarca konuşmaz.

Suskunluğu bir tercih değil, bir alışkanlık hâline gelmiştir.

Ve bir gün, doğru rüzgâr geldiğinde, bu suskunluk denizde bozulur.

‘’Astor Şarj Ankara Yelken Kulübü 25. Yıl Kupası’’ Marmaris, Ankara Yelken Kulübü için tam olarak buydu. Uzun yıllar boyunca daha sessiz, durağan ve geri planda kalmayı tercih eden kulüp, bu organizasyonla güçlü bir eşik aştı. Bu yarış, bir yıl dönümü etkinliğinden çok daha fazlasıydı, gecikmiş ama ses getiren bir adımdı.

İki gün boyunca Marmaris açıklarında süren yarışlar, yalnızca parkurda değil; teknelerin içinde, ekiplerin gözlerinde ve rüzgârın yön değiştirdiği her anda yaşandı. 

42 tekne ve yaklaşık 400 sporcu, farklı ORC sınıflarında ve Gezi sınıfında aynı denizi paylaştı. Mücadele çekişmeliydi ama deniz adildi. 

Yarışlar tamamlandığında kupalar sahiplerini buldu, organizasyon Marmaris Uluslararası Yat Spor Kulübü’nün ev sahipliğinde gerçekleştirilen ödül töreniyle taçlandırıldı.

Bu başarının arkasında kadınların denizi okuyan sezgisi vardı. Rüzgârı zorlamadan yönlendiren, dalgalarla uyumlanan hizaya getiren bir akıl… “Kadın eli” dediğimiz şey, bu organizasyonda bir kaptanlık hâliydi; sessizce rotayı tutan, herkesin yolunu aynı güvenle açan bir denge. İşte bu yüzden yarış; yalnızca iyi planlanmış değil, iyi içselleştirilmişti. Çünkü denizde başarı, çoğu zaman kuvvetten değil uyumdan doğar.

Deniz bir kez daha bize şunu hatırlattı: Denizcilik coğrafyaya değil, ruha bağlıdır.

Denizi olmayan bir şehirden, Ankara’dan, yüzlerce insan otobüslerle Marmaris’e aktı. Hayatında ilk kez bir teknede yarışanlar… İlk kez rota dinleyenler… İlk kez rüzgârın sesini ciddiye alanlar… Onlar için bu kupa bir derece değil, yeni bir ufuk oldu.

Teknelerde ilk deneyimini yaşayan çok insan vardı. Yanlış halat bağlayan, geç manevra yapan ama ruhları rüzgârla kanatlanan insanlar… Çünkü deniz, yanlışı ayıplamaz; öğretir, kucaklar ve vefalıdır.

Benim bu yarışa katılmam planlı değildi; ısrarla oldu. Daha önce hiç yüz yüze karşılaşmadığım Hasan Basri Kaptan’ın bitmeyen çağrılarıyla…  Çünkü bazı yarışlar sonuçlarıyla değil, karşılaşmalarıyla, dostluklarıyla anlam kazanır. Denizcilik deneyimleri paylaşmaktı.

Daha iki yarış öncesi ekip olduğumuz Gino Sailing Marlyn ve Atahan kaptanlarımız sancağımızda; Mersin Yelken Oytun kaptanımız ise iskelemizdeydi. Aynı rüzgârı yelkenlerimize doldurma rekabeti içerisine girmiştik bu defa. Mavi bu kez şöyle sesleniyordu bize: “Ekip olabilmek için önce rakip olmak gerekir.” Bu defa rüzgâr, bizleri mavinin enginliğinden alıp gönül enginliğine kavuşturmuştu.

Bu tabloyu mümkün kılan şeylerden biri de Ankara Yelken Kulübü’nün bu organizasyonla başardığı bir aradalık hâliydi. Çünkü BAYK, EAYK, MIYC ve AYK yöneticileri, ekipleri ve sporcuları bu parkurda yan yanaydı. Denizcilik kültürü tam olarak budur: dayanışma, birliktelik ve aynı rüzgârda buluşabilmek.

Bu yarışta EAYK Komodorumuz Ufuk Cücü ile aynı teknede yarışmak benim için ayrıca sürpriz oldu. Ufuk Cücü, teknede bize mütevaziliğin ve uyumun denizde nasıl karşılık bulduğunu gösterdi.

Ve sonra Calista…

Herman ve Murat kaptanlarla tanışmam, bu yarışın bana bıraktığı en kıymetli anlardan biri oldu. Ama asıl durduğum yer, Herman’ın hikâyesiydi.

Bir Belçikalı…

Ama Diyarbakırlı.

O an şunu fark ettim: Memleket dediğimiz şey, bir harita değil; bir gönül meselesidir. Deniz, bu gönül coğrafyasını genişletir, Bayrakları değil, insanları yan yana getirir.

Bir finansçı olarak şunu eklemeden geçemeyeceğim: Organizasyonlara verilen kurumsal destek, hayati ve can verici bir noktadır. Bu enginliğe sponsorluklarıyla katkı sunan tüm kurumlar, yalnızca bir yarışa değil; Türk denizciliğine ve ülke ekonomisine de değer katmaya devam edeceklerdir.

Kurumlar olarak Deniz enginliğinde gönül enginliğinin daha da büyütülmesi dileğiyle…

Kupalar verildi. Parkur kapandı.

Ama deniz, her zamanki gibi unutmamayı seçti.

Çünkü deniz vefalıdır.

Emek verenin adını da, suskun kalan yılları da hatırlar.

Yazı: Hilal Alper

Kamera: Hilal Alper

Fotoğraflar: Hilal Alper Arşivi

Yayına Hazırlayan: Doruk Ajans / Yelkencinin Gazetesi Kuruluşudur.

Yorum Yap

İletişim
İletişim +90 (532)2439735