Uzun Bir Vardiya - 2. Bölüm

Firavunlar ülkesi Mısır'ın Port Said liman kentindeyiz.


Yat Kulübe kıçtan kara olmuştuk bile, klavuz neye uğradığını şaşırmıştı. Elinde bir makbuz ödemem gerektiğini sürekli tekrarlıyordu.


Acentacı çocuk, bir adım geriden olayları takip etmekle yetiniyordu. Klavuza dönüp cümlesini bitirmesini beklemeden bakışımla adeta sözünü kesmiş ve onun yarım kalan cümlesini hiç önemsemeden 10 usd ile 3 paket sigarayı eline sıkıştırmıştım. O zamana kadar ne söylediklerinin bir önemi kalmamıştı. Artık konu birden bahşiş oluvermişti. Klavuz sadece ‘’Ama biz 3 kişiyiz, bana 2 paket sigara vermen gerekli, diğerleri sadece denizci deyiverdi.’’

Eee, ne de olsa o rütbece daha üstteydi. ''Haydi bakalım senin dediğin olsun'' diyerek konuyu kapattım.
Böylece 200 usd klavuz ücreti karımız olmuştu :)


Acentacı çocuk bir adım geride kalarak araya girmedi ya, ben de kafayı ona taktım  

Gel diye işaretimin sonrasında bir de baktım ki yanıbaşıma gelmiş bile. ''Listen boy'' diyerek isteklerimi sıraladım;
*Akşamüstü yakıt istiyorum,
*Sabah 06:00'da kanal geçişine başlamak istiyorum,
*Ülke girişi yapmayıp transitte kalmak istiyorum,
*Hepsinden önemlisi de ben şehire çıkıyorum, hemen müsadeleri al.  


Heralde çattık deliye diye düşündüki sadece ‘’Ok’’ demekle yetindi o an. Bu hem iyi hem de iyi değildi.  

Zira beni başından atma adına şehire çıkışımı hemen organize etti. Eee, yakıtta sorun olmaz (nasılsa su istemedik), bizleri transit gösterir bu da önemli değil. Ama saat 06:00 çıkışımızı o garanti altına alamaz (bunu bilmediğimi zannetti toy boy)  


Şimdi Port Said'ten enstanteler;


Hemen yat kulüb çıkışı

 

Süveyş kanal otorite binası

 

Nerede kalmıştık;
Toy boy, güvenlikten bir güzel geçmemi sağladı. Zaman daha erken saatler olduğundan önce karşıya geçip doğru acentaya gittim. Maalesef kanal geçmek isteyen kürekli bir kano dahi olsa acentası olması gerekiyor.
Neyse acentaya vardığımda Nagib ile görüşmek istediğimi söyledim. Aldığım cevap standarttı: ''Mr. Nagib toplantıda''

Bu tür cevaplar Mısır'da çokça kullanılır. Tek amacıysa istediğinizi ulaşılmaz kılıp, isteklerinizin ancak yarısını temin etmek bile başarıymış gibi hissettirmektir size.  
Ben içeriye daldım, sekreter ne olduğunu anlayamadı bile.  

Nagib toplantıda mıydı acaba diye merak ettiyseniz, ‘’Ah benimle biraz iptal olan toplantısının yerine toplantı yaptı’’ diyebilirim.  

‘’Sabah 06:00'da kanal geçişine başlayacağım.’’ dedim. Nagib ‘’OLMAZ, Amerikan savaş gemileri yarın kanaldan geçecek.’’ diye cevap verdi.
Ben yine tekrarladım, tabi ki o da. Bu böyle biraz devam etti. Sonunda pes eden o oldu. Ama sakın başka yatçılar duymasın diyerek benim de sözümü aldı ve yarınki hareket de garanti altına alınmış oldu.  


Şimdi bu ne anlama geliyor?

Gemiler sürekli konvoy oluşturabiliyorlar. Çünkü, trafikleri yoğun. Yatlar ise o kadar yoğun bir trafik oluşturmadıklarından konvoy yapabilme adına bu yalan her zaman bu kanalda kullanılıyor. Amaç, başka yatların da gelmesini beklemek yani. Yeterli sayı oluşmazsa, Amerikan savaş gemileri bugün iptal etti, yarı geçecekler. Yeterli sayıya ulaşana kadar böyle. Ama benim gibi işi bilenler her zaman bir çıkar yol bulabilir bu ülkede. Yeterki daha öncesinden tecrübesi olsun.

Ohooooo, daha kanalın başında böyle detaylandırırsak bu yazı bitmez yahu...  Daha tropik sulara çıkacağız, değil mi?

Akşamdan yakıt alımı tamamlanmıştı. Sabah 05:45'de acentacı ile kanalı beraber geçeceğimiz klavuz beraber geldiler.
Kahvemin hemen ardından kıç halatlar fora edilip, demire de vira bismillah diyerek kanal seyrine başladık. İsmailiye'ye kadar durmadan devam.  

Buyrun kanal enstanteleri;

Kanal üzerinden geçen karayolu köprüsü

Kanal kontrol kulelerinden

 

Vallahi ben Amerikan savaş gemisine benzetemedim amma…  

Öğleden sonra İsmailiye’ye vardık. İsmailiye yat kulübe yine kıçtan kara olduk. Burada klavuzumuz değişecekti. Acentacımız ise bizimle kanal sonuna kadar yani Süveyş Limanına kadar gelecek. Toy boy'a sabah 06:00 hareket diyorum. Ama benden önce patronu söylemiş zaten. İnsanın dostlarının olması ne kadar güzel... 


Akşam diğer yatlarla sohbet ederken 5 gündür Amerikan savaş gemilerinin geçmelerini beklediklerini, bizim ise nasıl gelebildiğimizi merak ettiklerini öğreniyoruz. Ama bir kere söz verdik, sır çıkmaz. Yarın görüşürüz dediler, görüşemeyiz diyemedik. Ne de olsa yarın da Amerikan savaş gemileri beklenecekti.  


Bunlar da İsmailiye'den enstanteler;

Günlerden cumaydı. Yani bizim pazarımız ve de halk kanal üzerindeki İsmailiye gölünde yüzme sefasında

İsmailiye Yat Kulübü

 

Eski, yeni klavuzumuz ve Toy boy ile birlikte

Sabah 05:45'de herkes yine hazır. Tabii, ekibin hazır olmaması gibi bir durum olamaz da hani, dışarıdan çarkçılar bir ihtimal diye düşünüyorum bu ülkede ben, neyazıkki...

Kanal bitiminde Süveyş Yat Kulübü de var. Ama kanal içinde kaldığından ve de sabah erken çıkmak istediğimden, ''tabiki de klavuz falan almadan'' doğruca yat kulüb yerine gemi bekleme noktasına gidip demiri funda ettim. Acenta ve klavuzu buradan karaya gönderip, bahşişlerle de onları onurlandırınca (her nasıl oluyorsa), kafam da rahata kavuştu. Ne de olsa artık denize çıkmıştım ve de her hangi bir kimseye tabii olma zorunluluğum kalmamıştı.
Alargada güzel bir yemek ve erkenden istirahata çekilmenin ödülünü, sabah erkenden Süveyş limanından ayrılıp, yelkenlerimizi hafif de olsa rüzgarla doldurarak almıştım.

Hoşçakal Süveyş Liman Şehri...

 

NOT: Süveyş kanalındaki yat kulüblerinde bizim boylarda yatların ödediği standart rakam 20.-USD'dir.



Artık Kızıldeniz'deyiz. Yola devam.

Selametle...  

Yorum Yap