Yelkenciliğe Başlama Öyküm

Bazen yolun denizle hiç kesişemeyecekmiş gibi başlar. Benim hikâyem de tam olarak böyle başladı.

Bazen yolun denizle hiç kesişemeyecekmiş gibi başlar. Benim hikâyem de tam olarak böyle başladı. 2001 yılında Tokat’ta, denizden oldukça uzak bir şehirde doğdum. Ama kader, rüzgârını farklı estirdi ve denizle gerçek anlamda tanışmam üniversite yıllarında gerçekleşti.

Piri Reis Üniversitesi’nde Uzakyol Gemi Kaptanlığı bölümüne başladığım gün, aynı zamanda yelkenle olan tutkumun da ilk adımını attım. Üniversitenin Yelken Kulübü’ne üye oldum ve hayatımda yeni bir sayfa açıldı. 

Yelkenler Fora!

Üç yıl boyunca Piri Reis Üniversitesi Yelken Kulübü’nde yönetim kurulunda aktif görev aldım. Bu süreçte ekip arkadaşlarımla birlikte sayısız etkinlik, yarış, eğitim ve sosyal sorumluluk projeleri organize ettik. Her geçen gün farklı yelkencilerle, tekne sahipleriyle ve yarış kulüpleriyle tanıştım. Ancak içimde hep daha büyük hayaller vardı.

Evet, yarışıyorduk, eğleniyorduk. Peki ya kendi yarışımızı düzenlemek! Bu fikirle birlikte okulumuzun ismini taşıyan ve üniversiteler arası rekabeti teşvik eden Campus Cup benzeri bir yarış organize etme çalışmalarına başladık. O andan itibaren yelken benim için sadece spor değil, aynı zamanda bir vizyon ve proje üretme platformu oldu. 

Yarışların Mutfağında Başlayan Serüven 

Bir yarışta rüzgârla ve akıntılarla mücadele etmek kadar, o yarışın organizasyonunda olmakta başlı başına büyük tecrübe. Cumhurbaşkanlığı Yat Yarışları organizasyonunda görev alan Engin Yuvaktaş ile tanıştıktan sonra işin mutfağına da daldım. Yarış organizasyonlarının nasıl planlandığını, perde arkasında ne gibi detayların olduğunu öğrenmek için gönüllü oldum. Şimdi üçüncü senemdeyim. Cumhurbaşkanlığı Yat Yarışları’nın organizasyon ekibinde aktif görev almaya devam ediyorum. Engin ağabeye her zaman minnettarım. O, bu alanda ilham aldığım ve ileride olmak istediğim kişi. 

Offshore Macerası: Samsun Kurtuluş Kupası 

14-19 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen ve Atatürk’ün Bandırma Vapuru rotasını izleyen Samsun Kurtuluş Kupası, benim için unutulmaz bir deneyim oldu. Organizasyon ekibinde görev almanın yanı sıra yarışçı olarak da yer aldım. Üniversiteli gençlerin ağırlıkta olduğu ekibimizle, Türkiye’nin en zorlu denizlerinden birinde tam 105 saat boyunca mücadele ederek ülkemizdeki en uzun süreli yelken yarışına imza attık. 

Bu yarış, Atatürk’ün gençliğe armağan ettiği 19 Mayıs’ta Türk gençlerinin yelken sporunda da ne kadar güçlü olduğunu göstermesi açısından gurur verici bir anı olarak hafızama kazındı. 

Gençlerle Yelkenin Buluşma Noktası: Üniversite Yelken Kulüpleri Birliği 

Türkiye’de yelken sporunun yalnızca maddi durumu iyi olanlara hitap etmesi gerektiğine hiçbir zaman inanmadım. Yelken sporu gençler için daha ulaşılabilir olmalı. Bu düşünceyle Üniversite Yelken Kulüpleri Birliği’ni kurdum. Henüz bir yılını bile doldurmamış olan bu birlik, kısa sürede birçok üniversite kulübüne ve öğrenciye umut oldu. Ücretsiz eğitimler organize edildi, tekne kiralayamayan kulüplere destek sağlandı ve ekip bulamayan gençlere yarışma fırsatları verildi. Bu oluşum, Türkiye’de gençlerin yelken sporuyla buluşması için önemli bir köprü olma yolunda hızla ilerliyor. 

Hayallere Açılan Ufuk 

Henüz kendi tekneme sahip değilim ama farklı teknelerde eğitimler veriyor, yarışlara katılıyorum. Yalnızca kendi yelken okulumu kurmayı değil, ülkemizde amatör denizciliği daha da yaygınlaştırmayı ve geliştirmeyi hedefliyorum. Yurt dışında gördüğüm tüm fırsatların ve olanakların Türkiye’de de olabileceğine inanıyorum. 

Elbette sektörün içinde karşılaştığım anlamsız hırslar, haksızlıklar ve engeller var. Ama tüm bunlara rağmen kendi doğrularımla ve değerlerimle bu alanda var olabilmek için çalışmaya devam ediyorum.

Konuk Yazar: Kaşif Arda Olcay

Fotoğraflar: Kaşif Arda Olcay Arşivi

Yayına Hazırlayan: Doruk Ajans / Yelkencinin Gazetesi Kuruluşudur.

Yorum Yap