Cumhuriyetin İlk Meclisi TBMM Müzesi’ne Bir Goya
Geçen iş vesilesiyle Ankara’ya gitmem gerekti. Ben de Aziz İstanbul (Bir Başka Tepeden) şiirinin müellifi, edebiyatçı Yahya Kemal Beyatlı gibi; Ankara’nın İstanbul’a dönüşünde güzellik arayan iflah olmaz bir İstanbul tutkunuyum. Neyse ki bu sefer rahmetli babamdan yadigâr dostumuz Celal Adan Bey’i makamında ziyaret ettim. Kendisi 6 dönemdir milletvekili olmasının yanında; 2 dönem başkanvekili, 1 dönem geçici başkanlık yapmıştır. İçerisinde bulunduğumuz 28. dönemde de Meclis Başkanvekili görevini ifa etmektedir.
Bana Meclis Kütüphanesi’ni gezdirdi. Kütüphanenin müdavimlerinden olan Kâmran İnan Bey’i de andık. Sonra da benim isteğim üzerine cumhuriyetin ilk meclisine gittik. Kısa fakat malumat ve ibret dolu bir gezi oldu. Nerden nereye gelmiş Cumhuriyet Türkiye’si… Ne acılar yaşanmış ne badireler atlatılmış. Ne muazzam bir gelişme olmuş.
Müzeyi bize gezdiren mihmandarımız, gayreti ile bize birçok bilgi verdi. Fakat şunu belirtmeliyim; böyle bir müzenin, görsel çeşitlilikten dijital altyapıya kadar pek çok açıdan gelişime ihtiyacı var. Fakat o kadar sınırlı bir mekânda bunu gerçekleştirmek elbette mümkün değil. O hâlde; bu işlevi görüp, cumhuriyetimizin asırlık hikâyesini herkese daha iyi aktaracak yeni bir kompleks şart… Çünkü bütün vatandaşlarımız küllerinden doğan bağımsız bir devletin yükseliş rotasını görmeli; ortak hatıramız ve kolektif hafızamız bu gerçeklerle beslenmeli. Tarihimizi dogmalaştırmak için de tartışmak için de; onu öğrenmek, görmek ve dokunmak gerek. Sanırım bağımsız Türkiye’nin yetiştirdiği cumhuriyet nesli olarak bunu hak ediyoruz.
Bence tüm bu vizyonu kuşatan ve tarihi bizlere yaşatan, bir büyük “Müze + Enstitü + Kültür Merkezi” kurulmalı ve eski meclis binası bu kompleks içinde tarihi bir obje olarak yer almalıdır.
Murat Ülker