Sabah erken kalkar, işi erkenden bitirir belki dedik ama maalesef saat 11.00’e doğru kalktı. Ben kahvaltıyı hazırlamıştım zaten. Usta da kalktı, beraber kahvaltıyı yaptık. Biraz sohbet ettikten sonra öğlen tekneye geçebildik.
Ufak ufak hareketlerle hazırladığı kabloları soketlere montajını yaptıktan sonra gösterge saatlerinin arkalarına sırasıyla yerleştirdi. Müşürlerin mesafesi kadar kablo boylarını ayarladı. Havada ufaktan ısınmaya başladı, bizim ustada hafif hafif hararetlendi ve beklenen istek geldi.
‘’Soğuk bira yok mu?’’ dedi.
‘’Gider alırım birazdan.’’ dedim. Belki bu sefer kendisi ısmarlar diye düşündüm ama tabii ki tık yok. Yeter ki biran önce bitirsin. Bende aklımdan sıkıntı yaratan, yapılması gereken işler listesinden bir işi daha silmek istiyordum. Ustanın soğuklarını aldım yanına biraz Kars kaşarı dilimlettim. Usta keyifli ama kabloları soketlere geçirmekte zorlanıyordu.
Dedim ‘’Bana söyle, ben yapayım.’’
Tek tek bütün kabloları söylediği şekilde yerleştirdim, hattı düzenledim. Uçları birleştirdim, soketlere yerleştirdim. Boat şarteli bağlamaya çalışıyordu, olmayınca bu bozuk dedi.
‘’Emin misin?’’ diye sordum.
‘’Evet, eminim.’’ dedi.
‘’Tamam’’ dedim.
Diğer işlere yoğunlaştı. Öğle yemeği, akşam yemeği derken ikinci günün de ışığını söndürdü. Sağ olsun, ortada elle tutulur hiç bir şey yoktu. Kendimi oteldeki müşteriyi ağırlayan bir çalışan gibi hissediyordum. Sabah uyandığında kahvaltıdan sonra evin önüne çıkmıştık. Güzel bir pazar sabahı olması onu mutlu etmiş olmalı ki kızı ile benim yanımda konuşurken ister istemez bende kulak misafiri olmuştum. Kızına ‘’Buralar çok güzel, görmelisin. Yemeğimizi yiyoruz, keyfimiz yerinde’’ gibi laflar söylüyordu. Çok detaya girmeyeceğim. Yine tekneye geçtik. Bugün elektrik verecektik göstergelere. Bugün biter dedim kendi kendime. Bir şeyler yaptıktan sonra önce ‘’Isı müşürün arızalı’’ dedi. Dedim ki ‘’Sıfır aldım, nasıl olur böyle bir şey? Emin misin?’’ dedim. ‘’Evet’’ dedi. ‘’İade et’’ diye de ekledi.
Sıra yakıt göstergesine geldi, bu sefer çalıştıramayınca ‘’Şamandıran bozuk.’’ dedi. 🙂🙂
Dedim ‘’Emin misin? Sıfır aldım onu da.’’
Yine dedi ‘’Eminim’’
Sıra ampermetreye geldi. Uğraştı uğraştı, çalıştıramadı. Dedi ‘’Saatin bozuk’’
Dedim ‘’Emin misin?’’ 🙂
Dedi ‘’Eminim’’
Sıra devir saatine geldi. Uğraştı çalışmadı. Dedi ki; şarj dinamosundan bir tane kablo gelmesi lazım, o kablo yok. Sanayiye götürüp taktırmak lazım. İstersen ben sana eksikleri alıp gelir bir hafta sonu takarım.’’
İnanabiliyor musunuz? Üçüncü günün sonunda hiçbir şey çalışmadı. Tek çalışan şey, göstergelerin ışıkları oldu. Tuvaletin kapağını da kırdı, oturmaktan paramparça oldu.
Benim yaşadığım hayal kırıklığı, yıkılan hevesim, heyecanım yerle bir oldu.
Dedim ki ‘’Sen toparlan, ben geliyorum’’
Eve gittim, cebimden ayırdığım parayı (maaşımın yarısı) getirdim. Hazırlandıktan sonra ‘’Al’’dedim ‘’Ücretin burada’’
Dedi ‘’Helal et’’
Dedim ‘Seni Allah’a havale ediyorum. Helalına haramına o karar versin.’’ Bozuldu.
Dedi ‘’Böyle olmaz. Ben sana malzeme getirip takacağım, para da almayacağım’’
Dedim ‘’Sen daha gelme, ben şu an çok sinirliyim ve moralim çok bozuk. Sana iyi yolculuklar.’’
O gün inanın o kadar moralsiz ve mutsuz geçirdim ki eve gidip hemen kendimi uykuya verdim. Ben ki elimden geldiğince iyi karşıladım, her istediğini aldım. İstediği her malzemeyi de önceden aldım. Sonuç koskocaman sıfır. Ertesi sabah uyandım. Zaten işe de gitmiyordum. İşi bırakıp teknemi bitirmek için yoğunlaşmıştım ama aksilikler sürekli bana engel çıkarıyor, hedeflerimi ertelememe neden oluyor, peşinden stres normal yaşamıma da yansıyordu. Düşünsenize her şeyini kendiniz yapmaya çabalıyorsunuz sonra ‘’Şurası profesyonel kişiler tarafından yapılsın’’ diyorsunuz. O kadar para harcarsanız da karşılığı koca bir hiç. Elektrik tesisatını her ne kadar usta tutsam da her şeyini aslında bana yaptırdığı için sistemi az çok anlamıştım 😇 Bir sabah moralimi toplayıp girdim tekneye. İlk önce, ilk bozuk dediği boat şalterden başladım. Tamire açtım, içine baktım. 3 adet birbirinden ayrı bakır, bir tande onlara temas etmesi gereken ortada dönen bakır parçasından ibaretmiş tek. Hafiften temizleyip yerlerine takıp ölçü aletiyle sağlamlığına test ettim. Sonuç ustanın dediği gibi olmadı. Gayet güzel çalıştı. İlk el attığım işte başarılı olmam bana umut verdi ve diğer işlerin yolunu tuttum.
İşini iyi yapan ustaları bulmak gerçekten çok zor, böyle olumsuzluklar insanın umutlarını kırsada denize olan sevgim beni güçlendiriyor. Rüzgarınız hep kolayınıza olsun dostlar.
Yazı ve Fotoğraflar: Sertan Sayın