Meriç'te Kürek ve Kano

Edirne kürek ve kano sporuna kavuşmuş. 

 

Kendi derdimize daldığımız, gelip geçtiğimiz, kuş gibi konaklayıp uçtuğumuz kentte neler olup bittiğini takip etmekte zorlanmışız.

Mecburi konaklamada güneşin batışının tadını çıkaralım, Koca Mimar Sinan’ın köprülerini görelim, akşamüstü Meriç kenarında protokolde bir bardak çay içelim dedik.  Gözümüze nehrin üzerinde çift kürekli bir-iki yarış teknesi takılınca heyecanlandık. Denizcilik kanımıza işlediğinden duyarlı olduğumuz bir uğraş oldu.  Acaba yanlış mı görüyoruz diyerek etrafa sorduk. Meğerse bir özel okul, kurduğu kürek takımı ile nehrin sınırlı imkanları içinde kürek çalışmalarına başlamış.

Sporun farklı branşları ile ilgilenince duyduğumuz heyecanı tahmin edersiniz.  Bu Edirne için güzel bir haber. Hiç de kaçırılmaya gelmez.  Sorduk, soruşturduk. Okulu bulduk, ilgilisi hanımefendiye ulaşmaya çalıştık.  Yıl sonu toplantıları nedeni ile bir türlü ulaşamadık.

Bu nedenle ilgililerin iznini alamadığımız, grubu yarışa götüren antrenörün de okuldaki müdür yardımcısı ile görüşmemiz gerektiği şeklindeki beyanları nedeni ile detaylı bilgi edinemedik. Tek bilgi, teknelerin geçici olarak konakladığı alandaki işletmeden geldi.

İsteyenlere ücreti mukabilinde kürek kursları açılıyormuş. Takım bu hafta yarışlara gitmiş.

Ne güzel?

***

Belediye bu okulun kulübüne bir yarış alanı hazırlıyormuş. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’de zamanında şehrin göbeğinden geçen Nilüfer deresinin Hürriyet ayağında bir kano ve kürek sporları yarış merkezi kurmaya çalışılmış, ancak tutucu çevrelerin engellemeleri ile proje başka yere kaymıştı. Oysa Geçit bölgesine önemli bir aktivite kazandıracak böyle bir aktivite Bursa’ya en az Eskişehir’deki dragonlar kadar sükse kazandıracak, su şehri olan Bursa’yı önemli bir yarış merkezi haline getirecekti. Sonunda proje belediye başkanının değişmesi ile başka yere taşınıverdi.

Oysa bu tür uğraşlar belediyeler için hem önemli bir reklam vesilesi hem de çocuk ve gençler için hem bedeni geliştirmek hem de zekayı çalıştırmak için önemli bir uğraş.   

Biliyoruz ki, su sporları meşakkatli ve masraflı bir iştir. Özellikle teknelerin fiyatları dudak uçuklatır.  Antrenörleri kolay yetişmez. Özel parkura ihtiyaç vardır. Teknelerin bakımı ve saklanması gerekir. Yarış sonrasında kontrol ve bakımı itina ile yapılmalıdır.   Bu sporla ilgilenen sporcuların özel giysilere, özel bir beslenme rejimine ve tutarlı bir antrenman programına, sporun uygulandığı alanlarda suyun temizliğine, doktor kontroluna, performans takibine gereksinmesi vardır.

Bütün bunlar ise ciddi işlerdir. Asla şakaya gelmez ve şansa bırakılmaz.

***

Meriç, Tunca ve Arda gerektiği gibi değerlendirilemeyen, hududun en değerli hazineleridir.

Web sayfalarında yaptığımız araştırmalarda bu konuda doyurucu sonuçlar bulamadık. Sadece bir elektrik santrali yapımından bahsediliyor. Her neyse… Edirne’ye her geldiğimizde farklı bir sorun ve manzara ile karşılaşıyoruz. Yöneticiler kış bölgesi olduğunu unutmuş olsalar gerek ki, her yeri asfalt ile kaplıyorlar. Malum, asfalt yazın gevşeyip kokan, yazın üstü buz tuttuğu için inişli çıkışlı yerlerde tercih edilmeyen bir malzeme. Tabii, kaldırım mühendisleri bu işleri bizden iyi bilirler. Ancak Edirne gibi bir kentin tarihi dokusunun dikkate alınmadan imalat yapıldığı bir gerçek.

Selimiye’nin altı aydır süren onarımı için söylenecek söz yok. Bu anıtları geleceğe taşımak için bakım ve onarımların periyodik bakım ve onarımlarının mutlaka yapılması lazım.

Sınır ve serhat kenti Edirne’nin yurt dışından karayolu ile gelenler için önemi büyük. Hele hele Çanakkale köprüsünün yapılmış olması hem Edirne’nin hem de civar illerin değerini bir kat daha arttırmış durumda.

Şimdiden yapılan her şey için “Hayırlı olsun” diyelim.

Ancak Edirne özel bir ihtimam gerektiriyor. Bunu da iktidar sahiplerine bir kez daha duyuralım. 

 

Yazı ve Fotoğraflar: Taner Tümerdirim

Yayına Hazırlayan: Doruk Ajans / Yelkencinin Gazetesi Kuruluşudur.

Yorum Yap