Eşim Gonca ile ben kendimizi bir süre önce dağlara, taşlara vurduk. Arada sırada haberlere düşen Balıkesir ilinin Ayvalık ilçesinin Lale Adası’ndaki "Kaya resimleri ve kabartmaları" ile ilgili iki günlük bir keşif gezisi yaptık.
Son yıllarda antik mağara ve kaya resimlerine duyduğum merak nedeni ile bu konuda çok okudum ve araştırdım. Altamira (İspanya), Chauvet, Lascaux (Fransa), Kakadu (Avustralya), Doğu Anadolu’daki mağaralar (Ersin Alok ağabeyin fotoğrafları) vb. O nedenle Ayvalık Cunda adasındaki bu buluntular benim için çok önemliydi. Nihayet görebildim.
Arazi son derece ilginç. Odak noktamız denize doğru inen yer yer tatlı, yer yer tehlikeli bir yamaç.
Kayaların zaten çok doğal petrografik renkleri ve şekilleri var. Özenle işlenilmiş gibi soğan halkaları misali. İç içe geçmiş küçükten büyüğe pembemsi halkalar mı istersiniz, her türlü yorum yapabileceğiniz balığa benzeyen, ele benzeyen tamamen doğal şekiller mi istersiniz... Doğrusu kendimizden geçtik ve bu macera içerisinde üç tane kaya resmini (rölyefini) bulmayı başardık. Fark edilmesi oldukça zor. Çok dikkatli bir gözle dolaşmak gerekiyor .
Bu arada fotoğraflar ile ilgili bir dipnot düşmek isterim. Zaman zaman fotoğraflara giren ayaklar ya benim ya da Gonca'nın ayaklarıdır. Boyut fikri versin diye kareye misafir edilmişlerdir.😉
Rölyeflerin yapıldıkları tarihlere gelince tevatür muhtelif! Ama kısa bilgiler bir ipucu olabilir.
Örneğin "kılıç balığı" tablosunun (rölyef) altında 1897 Assimilation ibaresi var.
Bir diğer yüz tablosu (rölyef) ise Yunan Mitolojisinde ikiz tanrılar, “Dioskur”lar ya da “Zeus’un oğulları” olarak bilinen tanrılardan birisi. Roma döneminden kaldığı bile tartışılıyor.
Gelelim "kılıç" rölyefine… Tevatür o ki kılıç Roma kılıcı betimlemesi! Demek oluyor ki o dönemlerden kalma olabilir.
Bu savı pekiştirecek bir diğer rölyef dişi bir kurdun emzirdiği Roma'nın kurucusu Romus-Romulus hikayesi (maalesef vandallar tarafından tahrip edilmiş. Biz kalıntısını bile bulamadık)
Diğer fotoğraflar kayalardaki doğal renkli oluşumlar…
Şimdi gelelim başka önemli bir noktaya; yukarıda sözünü ettiğim Fransa, İspanya ve Avustralya'daki kaya resimleri hepsi mağaralarda, hatta güneş /ışık görmeyen karanlık oylumlarda yapılmış. O yüzden asırlara dayanabilmiş. Oysa Lale Adası’ndaki oluşumlar bütün bir yıl Kaz Dağları’ndan gelen haşin rüzgarların ve denizin tuzlu sularının ve neminin etkisi altında!
Bu kadar tahripkar çevre etkeni varken bu oluşumların tarihlerini saptama konusunda çok ince eleyip sık dokumak gerektiğini düşünüyorum. Arkeologların, petrografi uzmanlarının, jeologların işi zor velhasıl...
Konuk Yazar: Hidayet Saraç
Fotoğraflar: Gonca Saraç- Hidayet Saraç