Sürekli aklımda yankılanan sorular beni araştırmaya itti. O zamanlar amatör olarak insanların kendi teknesini yapabildiği fikri bende yoktu. İnternet arama motorlarından arama yapmaya başladım; karşıma iki sayfa çıktı göze çarpan biri gezgin korsanlar diğeri ise deniz rehberim. Bu sayfalarda kendi teknesini yapan insanlar ve onlara çözümler sunan, yardım eden insanlardan oluşuyor. Çok güzel ve yararlı bilgiler bulabilirsiniz.
Bu siteleri incelediğimde insanların yelkenli tekneleri tercih ettiklerini gördüm. Bu seferde yelkenli tekneleri araştırmaya başladım. Youtube'dan videolar izlemeye başladım. Bambaşka yaşamlar, bambaşka hayatlarla karşılaştım. Korkunu Yen Hayalini Yaşa, Fahrettin Kaptan, Blue horizon Fatih Aksu... Motorlu ve yelkenli çift gibi videlor başka bir hayatın mümkün olduğunu gösterdi. Fahretin Kaptan (namı değer Faho Kaptan) müthiş biri herkesin tekne sahibi olabileceğini, bunun mümkün olabileceğini bizlere gösteren güzel bir insan. Kafamda bütün sorular cevaplarını bulmaya başlamıştı. Halkalar bir bir yerlerine oturur oldu. İlk etapta bütçeyi nasıl bulacaktım, ikincisi nerede tekne inşasını gerçekleştirecektim, üçüncüsü tek başıma en fazla kaç metre tekneyi yapabilir ve bütçemi yetiştirebilirdim. Öncelik bu soruların cevabını bulmak olmuştu. İlk zamanlar maaşımdan bir miktar ayırarak her ay bir parçasını alırım diye düşünmüştüm. Uzun yıllar süreceği belliydi🙂 Olsun dedim kendi kendime, emekliliğe daha çok vardı sonuçta. Sonra plan araştırmasına girdim. Birkaç yapan insanı takip ettim ve şunu anladım; 6 metre bir tekne maliyeti ile 8 metre arasında iki katına yakın fark oluşuyor. 8 metre ile 10 metre arasında nerdeyse iki katı fiyat farkı oluştuğunu fark ettim. Gönül ne kadar 12 ay içinde yaşayabileceğin bir tekne istese de yapılabilecek bana en uygun boyun 8mt olduğunda karar kıldım. Ücretsiz birkaç tekne planı paylaşmış hayırsever insanlar amatör denizcilere yardım olsun diye, bunlardan yapılabilirliği en kolayı kendimce bulmaya çalıştım ve kavalier 800 adlı bir planda karar kıldım.
Kavalier 800 detaylı çizime sahip güzel bir yelkenliydi. Bu çizimleri indirip ozalitçiye baskıya döktürüp kontrplak üstüne çizip kesmeyi düşünüyordum. Baskıları çıkarttım, evde ince karton tarzı kağıtlara kalıplarını çıkarmaya başlamıştım. Heyecan had seviyede🙂
Sonra bu işin riskleri olabileceğini düşünerek ikinci gün kalıp çıkarma işine son verdim. İşyerinde boş vakitlerimde Solidworks ve Autocad kullanarak önce 3d sonra da 2d çizimlere aktardım. Bu çalışmayı lazerde teknenin omurga üstündeki postalarını (kontrplak) kusursuzca kestirebilmek için yaptım. Aklımda yine aynı soru. Acaba lazer kesim ücreti ne kadar tutacaktı? Hemen ufak bir araştırmayla evimin yakınında bir lazer atölyesi buldum. Çizimleri götürüp gösterdim, çizimler üstünde ölçtü biçti ve bana o zamanın parası 500 TL gibi bir fiyat söylemişti. Bana o zaman bu para çok ucuz gelmişti ve hiç pazarlık yapmadan anlaşmıştım. O sevinçle hemen kontrplak satıcılarının yolunu tuttum, fiyat araştırması yaptım. Birkaç yer gezdikten sonra fiyatların bayağı bir para tutacağını anlamıştım. O gün eve dönüp kara kara nasıl toptan alırım diye düşünürken her gün hobi olarak baktığım sahibinden ikinci el sitesine bir göz atayım dedim. Listeyi en ucuzdan yukarı yönlü ayarladım🙂 Ve incelemeye başlamıştım. Yeni bir ilan gözüme çarptı. Yelkenli kabuk 15000 TL diye tekne. Mavi bir branda altındaydı ama üstten görüntüsü teknenin kalıbını ele veriyordu. Çok hoşuma gitmişti, heyecanlandım. Sıfırdan bir tekneyi yapmakla kabuktan toplamak arasında o zamanki tahminime göre iki sene hayalime kavuşmamı hızlandırabilirdi. Planları kenara bırakıp bu ilanı fırsat olarak görmeye başladım. Allah biliyor cepte beş kuruş yok.
İhtimalleri değerlendirmeye başlamıştım. Kredi çekip alsam; kredi borcu bitene kadar tekneye çivi bile çakamayacaktım. Malum aldığımız ücretler düşük. İkinci aklıma gelen; arabamı satmak. O zamanlar 2005 model strex bir minibüsüm vardı.
Onu satışa çıkarmaya karar verdim ama ben minibüsü satarken ya yelkenli kabuk satılırsa beni büyük bir panik ve telaş aldı. Tabii bu süreçte verdiğim kararlar ailemi de etkileyecekti. Eşim bu yolda her daim yanımda oldu.Ona ne kadar teşekkür etsem azdır. Aradan bir - iki gün geçti. Ne yapacağımı düşünürken aklıma işyerindeki değerli büyüğüm bana maddi manevî her daim destek veren-vermek isteyen patronum, değerli ağabeyim Celal Erdem geldi. Gittim yanına ağabey 20 bin TL bir para lazım dedim. ''Tabii'' dedi hiç ikiletmeden. Odasına gitti, zarfa koyup getirdi. Teşekkür ettim. ''Her zaman'' dedi. Gururlandım. Tabi durur muyum? İçim içime sığmıyor. Para elimde. Teknenin sahibi Emrah Tiniş ile randevu oluşturdum. Buluştuk, arabanın içinde parayı verdim. Tekneyi canlı görmediğim halde anlaştık. Üstüme dahi almadım. Acemilik... İlk teknem sonuçta. Allah'tan teknenin eski sahipleri elit, düzgün insanlardı. Emrah Bey, teknenin bütün aksesuarlarına kadar bana verdi. Halbuki ben bir kabuğa razıydım. Karakter olarak yapılan iyiliği suistimal eden biri hiç olmadım. Hemen dört gün sonra haber geldi, arabamı sattım beşinci gün. Celal ağabeyimin parasını ödedim. ''İşini gördü mü?'' dedi. ''Görmez mi?'' dedim. Allah razı olsun.
Artık hayalimizi gerçeğe dönüşmek için ilk adımı atmıştık. Bakalım bizi neler bekliyor...
Yazı ve Fotoğraflar: Sertan Sayın
Yapılmış Yorumlar (3)
Hayalerini gerçekleştirmeye çalışmak büyük cesaret
Sertan Kaptan, takipteyiz. Hayaller istenince gerçeğe dönüşebiliyor, hep bunu savunduk, az bütçelerle insan nasıl mutlu olur göstermeye çalıştık. Sen de bunun güzel bir kanıtısın. Denizlerde görüşürüz.
Teşekkürler hocam. İnsanlar hayallerinin peşinden her zaman gitmeli. Biraz cesaret yeterli olacaktır. Denizlerde karşılaşmak dileği ile sevgiler.